Eski Bakan ve milletvekili Rifat Serdaroğlu, kendisine ait internet sitesinde ülke gündemine dair yazılarına devam ediyor.
Serdaroğlu, son olarak Anayasa’nın Cumhurbaşkanına verdiği yetkiler ve sorumluluklar hakkında bir makale yazdı.
İşte o yazı:
SABIR TAŞI BİLE ÇATLAR
Bilmeyenlerin arasında bilen olmak, o kişi için en büyük işkencedir.
Bilmeyen, bilmediğini de bilemeyen kişi ise ya çok saftır ya da haindir.
Türkiye, kağıt üstünde de olsa bir Hukuk Devletidir.
Hukuk Devletinde, Cumhurbaşkanından Polis Memuruna kadar Anayasa ve Yasalar herkesi bağlar. Hiçbir kişiye ve zümreye ayrıcalık tanınmaz.
Anayasa ve Yasalara aykırı davranan kişi suç işlemiş olur. Bu ağır suçların hesabı bir gün mutlaka ama mutlaka sorulur!
Görevini yapmaktan korkan ve işlenen suçları görmezden gelen yargı mensuplarından da hesap sorulur…
Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri Anayasa Md; 104
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır.
Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder.
Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir…
Bu madde gayet açık ve anlaşılabilir, değil mi?
İlkokulu bitiren biri bile bunları anlayamaz mı?
Başka bir anlatımla Anayasa Cumhurbaşkanına diyor ki;
“Beyefendi, bana ilk önce sizin uymanız gerekir. Siz bana itaat etmezseniz, Türk Milletine hakaret etmiş olursunuz. Bana uy, ayrımcılık yapma!
Sonra ülkede kaos çıkar ve sorumlusu siz olursunuz…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasaya uyuyor mu?
-Türk Milletinin yarısından fazlasını oluşturan çoğunluğa “Zillet İttifakı” diyen kafa, Türk Milleti’nin birliğini temsil etmiş mi olur?
-Yasal Siyasi Partileri “Kandil ve Pensilvanya güdümünde” diye yaftalayan ve yargıya suç duyurusunda bile bulunamayan kafa, Türk Milletinin birliğini temsil etmiş mi olur?
-Türk Milletinin yarısından fazlasını kirli ilişkiler içinde olmakla ve çıkarcılıkla suçlayan kafa, Türk Milletinin birliğini temsil etmiş mi olur?
Cumhurbaşkanının, Anayasanın emrine uymadığını anlamak için hukukçu olmaya gerek var mı?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olmaya gerek var mı?
Anayasa Mahkemesi Başkanı olmaya gerek var mı?
Değerli Okurlar;
İzninizle sizlere üç adet soru sorup, düşündürmek isterim!
-Bu dakikadan sonra Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, Anayasal çerçeve içine çekileceğini düşünen var mı?
-Cumhurbaşkanının Anayasaya uymadığı bir ülkede, vatandaş olarak bizler can ve mal güvenliğimizden emin olabilir miyiz?
-Türkiye’yi bu kanunsuzluktan, kimsenin burnunu kanatmadan, demokratik rejimi daha fazla yaralamadan, ülke insanlarımızı bütünleştirerek çekip çıkaracak, tekrardan parlamenter rejimi ihya edecek yetenek ve yürekte bir muhalefet partisi biliyor musunuz?
Şimdi, neden Çoban Ateşi Hareketini başlattığımızı, Anadolu’nun dört bir tarafını neden dolaştığımızı anlayabildik mi?
Türk Milleti hiçbir zaman çaresiz kalmamıştır. Çare sizsiniz. Çare bu ülkenin Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Demokrat, Antiemperyalist, Vatansever evlatlarındadır…
Sizlerden ricamız, bizi izlemeye ve anlamaya çalışmanız ve taklitlerimizden sakınmanızdır. Sakın provokasyona gelmeyin!
Bırakın Bademin zulmü artsın ki gidişi çabuklaşsın.
31 Mart 2019’dan sonra İzmir’in ve Türkiye’nin dağlarında önce Çoban Ateşleri yanacak ve çiçekler açacak…
