Yavaş ve sinsi bir şekilde ilerleyen diş eti hastalıkları, hamilelik planlayan kadınlar ve kalp hastalığı olan bireyler için ciddi bir tehdit oluşturdu.

Uzmanlar, ağız sağlığının yalnızca dişlerle sınırlı olmadığını, tüm vücudu etkileyen bir biyolojik süreç başlattığını belirtti.

Hamilelik öncesi ağız sağlığı kontrollerinin önemine dikkat çeken bilimsel çalışmalar, bu dönemde alınacak önlemlerin hem anne hem de bebek sağlığı için kritik olduğunu ortaya koydu.

Periodontoloji uzmanları, diş eti hastalıklarının sinsi bir şekilde ilerlediğini ve toplumda genellikle hafife alındığını vurguladı:

“Diş eti hastalığı, ağız içinde sınırlı kalmaz; iltihabi bir durum olarak tüm vücudu etkiler. Özellikle kalp kapak hastalığı olan bireylerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir, hatta hayatı tehdit edebilir. Hamilelik planlayan kadınlarda ise erken doğum riskini artırdığına dair güçlü bilimsel kanıtlar mevcut.”

Uzmanlar, bu hastalıkların erken dönemde tespit edilip tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.

HORMONLAR VE BESLENME: DİŞ ETİ HASTALIKLARININ TETİKLEYİCİ FAKTÖRLERİ

Hamilelik sürecinde östrojen ve progesteron hormonlarının artışı, diş etlerini daha hassas hale getirdi. Bu durum, plak birikiminin artmasıyla birleştiğinde, diş eti iltihabı (gingivitis) riskini artırdı.

Harvard Tıp Fakültesi’nden periodontoloji uzmanı Dr. Robert J. Genco’nun yayımlanan bir çalışması, hamilelik gingivitisinin %60-75 oranında görüldüğünü ve tedavi edilmediğinde periodontitise dönüşebileceğini gösterdi.

Periodontitis, dişleri çevreleyen kemik dokusuna zarar vererek kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Beslenme alışkanlıkları da ağız sağlığını doğrudan etkiledi.

Uzmanlar, özellikle rafine karbonhidratların (şekerli gıdalar, fast food) ağızda asidik bir ortam yaratarak bakteri üremesini hızlandırdığını belirterek, “Fast food gibi lif içeriği düşük gıdalar, ağızda asit üretimini artırıyor. Bu da hem diş çürüklerini hem de diş eti hastalıklarını tetikliyor” dedi.

Amerikan Diş Hekimleri Birliği’nin (ADA) raporuna göre, ağız hijyenine dikkat edilmediğinde, bu tür gıdalar diş eti hastalıklarının ilerlemesini %30 oranında artırdı.

HAMİLELİKTE DİŞ SAĞLIĞI: ERKEN DOĞUM RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN

Hamilelik öncesi ağız sağlığı kontrollerinin önemine vurgu yapan bir diğer isim, Londra’daki King’s College Diş Hekimliği Enstitüsü’nden Prof. Dr. Nicola West. West, “Periodontal hastalıklar, hamilelikte erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskini artırabilir. Bu nedenle, hamilelik planlayan kadınların diş hekimine başvurarak mevcut enfeksiyonları tedavi ettirmesi şart” dedi.

Journal of Periodontology’de yayımlanan bir meta-analiz, periodontal hastalıkların erken doğum riskini 2-3 kat artırdığını ortaya koydu.

Hamilelikte ağız sağlığını korumanın yolları arasında düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve sağlıklı beslenme yer aldı.

Uzmanlar, özellikle kalsiyum ve C vitamini açısından zengin gıdaların (süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, narenciye) tüketilmesini önerdi. Ayrıca, sabah bulantıları sonrası ağzın bol suyla çalkalanması ve diş fırçalama için 30 dakika beklenmesi gerektiğini vurguladı. Bu basit önlem, asit erozyonunu azaltarak diş minesini korudu.

KALP SAĞLIĞI VE AĞIZ: BEKLENMEDİK BİR BAĞLANTI

Diş eti hastalıklarının yalnızca hamilelikte değil, genel sağlık üzerinde de ciddi etkileri var. Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin raporuna göre, periodontal hastalıklar, kalp kapak iltihabı (endokardit) riskini artırdı.

Dr. Thomas Van Dyke, Boston’daki Forsyth Enstitüsü’nde yürüttüğü araştırmalarda, ağızdaki bakterilerin kana karışarak sistemik iltihaplanmayı tetiklediğini kanıtladı.

Van Dyke, “Bakteriyemi, özellikle kalp kapak hastalığı olan bireylerde ciddi bir tehdit. Bu nedenle, diş eti tedavileri kalp sağlığı için de kritik” dedi.

UZMANLARDAN ÖNERİLER: HAMİLELİK ÖNCESİ NE YAPILMALI?

Uzmanlar, hamilelik planlayan kadınların diş hekimine başvurarak kapsamlı bir ağız muayenesinden geçmesini önerdi. Bu muayenede, çürüklerin tedavisi, diş eti hastalıklarının kontrolü ve gerekirse panoramik röntgen çekilmesi gerekiyor.

Dr. West, “Hamilelikte acil olmayan tedaviler genellikle ertelense de, ikinci trimester (13-27. haftalar) diş tedavileri için en güvenli dönemdir” dedi. Ancak, hamilelik öncesi bu tedavilerin tamamlanması, komplikasyon riskini en aza indirdi.

Ayrıca, ağız hijyenine yönelik alışkanlıkların hamilelik öncesinde oturtulması gerektiği belirtildi.

Günde en az iki kez diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve üç ayda bir diş hekimi kontrolü, sağlıklı bir hamilelik için temel adımlar arasında.

Uzmanlar, “Diş eti kanaması gibi belirtiler fark edildiğinde, fırçalamayı bırakmak yerine doğru teknikle devam etmek önemli” diyerek hastaları uyardı.

AĞIZ SAĞLIĞI, GENEL SAĞLIĞIN AYNASI

Ağız sağlığı, yalnızca estetik bir mesele değil; hamilelik ve sistemik sağlık üzerinde doğrudan etkili bir faktör. Diş eti hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi, hem anne hem de bebek için sağlıklı bir geleceği garanti altına aldı.

Uzmanlar, hamilelik planlayan kadınların ve kalp hastalığı riski taşıyan bireylerin ağız sağlığına öncelik vermesi gerektiğini vurguladı.