Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Dış politikada deneme yanılma metodu

Türkiye''yi "değerli yalnızlığa" götüren dış politika anlayışı sıkıntı yaratmış, bu sıkıntılar bazı alanlarda taktiklerle düzeltilmeye çalışılmıştır. Ana politika ve ona göre tayin edilen strateji baştan yanlış olduğundan, taktik başarılar sınırlı kalmış, ancak en azından güvenliğimizin daha fazla olumsuz etkilenmesini önlemiştir.
Politikalar maalesef, deneme-yanılma-düzeltme yoluyla üretilmektedir. Yanlışlık ortaya çıktığında bunu düzeltmek için birçoğu ideolojik ve duygusal olan bu politikalarından vazgeçilip doğrusuna dönülmektedir. Bloomberg ajansının yaptığı, "Türkiye, Suudi Arabistan''la görüşerek bölgesel ilişkileri resetlemek istiyor" yorumu dikkate değer bir örnektir.
 
Mısır''la yeni bir sayfa
Mısır''la ilişkiler, 2013''de Sisi''nin Mursi''yi devirerek iktidara gelmesiyle bozulmuştur. Bunun ana sebebi, Türkiye''nin "Müslüman kardeşler" sevdası ve daha sonra seçimle cumhurbaşkanı olsa da, Sisi''nin darbeyle iktidar olmasıdır.
Ancak ilişkilerimizin kötüleşmesini fırsat bilen Türkiye karşıtı ülkeler, bu olumsuzluğu başka sahalara da taşımıştır. Doğu Akdeniz ve Libya''daki anlaşmazlık buna örnektir.
Nihayet Türkiye''nin, Mısır''ın Yunanistan''la yaptığı deniz yetki alanları anlaşmasındaki açık kapıyı iyi değerlendirerek diyalog yolu araması, olumlu sonuç vermiş ve Kahire''de üst düzey görüşme yapılması imkânı doğmuş ve görüşmeler olumlu sonuçlanmıştır. Son Filistin olayları da yakınlaşmayı arttırmıştır. İlişkilerin "Darbeci Sisi" den, "Dostum Sisi" ye dönüşmesi muhtemeldir.
 
Suudi Arabistan''la diyalog
Türkiye, Müslüman Kardeşler konusundaki görüş ayrılığı ve Kaşıkçı cinayeti sonucunda bozulan ilişkileri düzeltebilmek için girişimlerde bulunmaktadır. Bunun S.Arabistan''la sınırlı kalmayacağı, BAE''ni de kapsayacağı anlaşılmaktadır.
İsrail dahi bu ülkelerle ilişkileri düzeltirken, bizim de bu yöndeki girişimimiz faydalı olacaktır.
 
İsrail ilişkileri başka bahara
Türkiye İsrail''le ilişkilerini, ABD ve diğer faktörleri de düşünerek iyileştirebilmek için girişimlerde bulunacakken, son Filistin saldırıları buna sekte vurmuştur. İsrail''in bu haksız, hukuksuz ve vicdansız tutumu tırmanarak devam etmektedir.
Arap ve İslam Dünyası etkisizdir. Batı duyarsızdır. Türkiye''nin, İsrail''i saldırgan tutumundan vazgeçirilmek için BM nezdinde çaba göstermesi gerekmektedir. Bu şartlarda ilişkilerin düzelmesi mümkün değildir.
 
Suriye''den kaçınmayalım
Arap baharının etkisiyle çıkan iç çatışmalardan sonra, ABD''nin bölgede kendine müzahir bir yapı kurma düşüncesi ve bizim de Suriye''yi dışlamamızdan dolayı, güvenliğimizi tehdit eden PKK/PYD, ABD''nin desteğiyle bölgede kontrol sağlamıştır.
Ancak Suriye kuzeyinde bir terör koridorunun oluşması, doğru taktik uygulamalar olan, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarları operasyonlarıyla akamete uğratılmıştır.
Suriye''nin siyasi bütünlük içinde toprak bütünlüğü ortak noktamızdır. Rusya''nın da teşvik ve desteğiyle, inadı bırakıp, Suriye''yle biran önce doğrudan diyalog kurmamız faydalı olacaktır. Durumun "Katil Esat" tan, öncesinde olduğu gibi "Kardeşim Esat" a dönüşmesi mümkündür.
 
Sözde "Soykırım" konusu
ABD Başkanının "soykırım" ifadesine tepkimiz ancak iki hafta sürmüştür. Olayın propagandalarla bu duruma geldiği, hukuki olmadığı, siyasi istismar konusu olduğu açıktır.
1915''de esas mezalimin Ermeniler tarafından yapıldığını ve gerçekleri dünyaya anlatmak için etkili bir karşı propaganda faaliyeti zorunludur. Bunun için cazip ve etkili filmler, diziler çekilmeli ve bunlar gerekli dillerde seslendirilmelidir. Yurt dışı etkinlikler düzenlenmeli, her fırsat değerlendirilmelidir. Reaktif değil, proaktif (ön alıcı) politika ve stratejiler geliştirilmeli, konuya süreklilik kazandırılmalı, çabalar, içeriye tribünlere değil, dışarıya dönük olmalıdır.
***
Dış politikadaki bu değişiklerden en fazla rahatsız olacak ülke Yunanistan olacaktır. ABD''nin ülkelerinin tümünü üs haline getirilmesini, bir nimet olarak görmeleri ve ABD üzerinden Türkiye''ye meydan okumaya kalkmaları, tarihi hazımsızlıklarının bir tezahürüdür.
Türkiye''nin hata yapma lüksü yoktur. Dış politikada duygusallıktan ve ideolojik yaklaşımlardan uzak durulmalı, Devlet Politikası esas alınmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları