Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

Dolarda gerçekler ve masallar: İşte hedef!

Dolarda gerçekler ve masallar: İşte hedef!

Kur konusunda yaz aylarında yazdıklarımızın sonbaharda tek tek çıktığı bir ortamdayız. Ne yazık ki gidişat iyi değil. Bu kadarla da kalmayacak. Başımıza daha büyük işler açılacak.

Şunun adını koyalım: Türkiye''de kur, salgın nedeni ile artmıyor. Salgının yarattığı küresel karmaşa enflasyonun nedeni değil. Türkiye artan kur ve enflasyon sorununu salgından önce de yaşıyordu.

Şimdi CB Erdoğan''ın dediği ''enflasyonun istisnai bir durum olduğu'' söylemini ele alalım. Bu söylem kesinlikle yanlış çünkü enflasyonun Türkiye kaynaklı iki gerekçesi olduğunu okuyucularımız artık biliyor:

1-İhmal edilen tarım nedeni ile üretim düşüşü gıda fiyatlarını yukarı çekiyor.

2-Dışa bağlı üretim ithal ettiği her yarı mamulle rezervi bitiriyor. Kur yukarı gittikçe maliyetler artıyor, bu etiket fiyatlarını artırıyor. Yani enflasyon oluşuyor, enflasyon da Lira''nın değerini tekrar düşürüyor. Enflasyon-Kur-Enflasyon ölüm sarmalı oluşuyor.

Salgında görülen emtia ve enerji fiyatlarındaki artış, Türkiye''nin bozuk ekonomisinin yarattığı enflasyonu iyice azdırmıştır. Sözün özü salgın hazırlıksız yakaladığı Türk ekonomisinde sebep değil, çoğaltan olmuştur.

ABD''de enflasyon beklentilerinin güçlenmesine paralel, Amerikan 10 yıllık faizleri ve dolar endeksi yukarı gitmektedir. Bu durum doları değerli kılmakta, Lira''da değer kaybı yaratmaktadır. Bu kaybı daha da güçlendirecek açıklama ise Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu''ndan gelmiştir. Geçen gün söylediği: ''Kur artışının faizle alakası yok!'' cümlesi yurt dışı kaynaklı hareketin Lira üzerinde yarattığı yıkımı artırmıştır.

AKP''nin yaşadığı oy kaybını aşması için enflasyonun altına faiz indiren Başkan Kavcıoğlu, bu tavrı ile iktisadi gerçekleri yok sayarak, TCMB''nin eksi olan rezervleri gibi güvenilirlik kredisini de iyice bitirmiştir.

Peki ya ihracatın değer kaybeden Lira ile arttığı masalı? Doğrudur, artar. Ancak üretirken ithal etmek zorunda olan bir sistem olduğunu bin kere yazmadık mı? Lira''nın değer kaybına dayanan ihracat artışı sonsuza kadar devam edemez ki? O zaman düşür paranın değerini, bas ihracatı, neden Almanya, Japonya, Çin yüksek teknoloji içeren ürünler satmak için çaba gösteriyor. Bakın AKP bulmuş çözümü değil mi? Ama olmuyor işte… Böyle yapılan ihracat ancak günü kurtarır…

Yukarıdaki konuyla bağlantılı olarak ''Yükselen kurla terbiye olacak KOBİ''ler ithalat yapmazmış, para cepte kalırmış!'' Nasıl bir masal bu? Kur artışına kılıf giydirmek için nasıl kafa yoruyorlar?

Türkiye''de KOBİ yarı mamul ithal ediyor. O yarı mamulü burada kendisi üretemez. Çünkü ne o sermaye ne de teknoloji birikimi mevcut. O işi ancak devlet, öncü olduğu projelerle, 5 yıllık kalkınma planları vasıtası ile adım adım yapabilir.

Mızrak artık çuvala sığmıyor. Bugün kur 12 ay içinde yüzde 20 enflasyon kadar değer kaybedecek desek, 9 TL üzerinden kayıp 1,8 TL olur. 9+1,8 = 10,8 ise hedef noktası olacaktır. Bu seviye ise Türkiye için tam bir kırılma noktasıdır. Yurt içindeki firmaların çoğu iflas eder ve büyük bir kriz yaşanır. İşlerin bu noktaya varmaması için tek çözüm ise erken seçimdir.

Yazarın Diğer Yazıları