En yakın arkadaşı, Tümamiral Cihat Yaycı'nın istifasıyla ilgili isyanını aktardı

En yakın arkadaşı, Tümamiral Cihat Yaycı'nın istifasıyla ilgili isyanını aktardı
İstifa eden Tümamiral Cihat Yaycı'nın en yakın arkadaşı, Sözcü yazarı Saygı Öztürk'e Yaycı'nın sözlerini aktardı ve "Bana 'Ben vatan haini miyim bana bunlar yapıldı?' diye isyan etti" ifadelerini kullandı.

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, ordu içerisindeki görevi değiştirildiği için istifa eden Tümamiral Cihat Yaycı'nın en yakın arkadaşıyla görüştüğünü söyledi ve bunu köşe yazısına taşıdı.

Öztürk'ün, Yaycı'nın yakın arkadaşıyla yaptığı görüşmeden aktardıkları şöyle:

Dün “Yaycı istifa ettiğini” öğrendik. Bu istifa için mutlaka söyleyecekleri vardır. Onu da en yakın arkadaşının anlatımlarından dinliyorum:

"MAKAMI, ÜÇ PARALIK ETTİRMEM”

“Kurmay Başkanlığı makamını üç paralık ettirmem. 16 Mayıs Cumartesi günü görevden alındığımı Resmi Gazete'den öğrendim. Kuvvet Komutanımıza da görevden alınacağım önceden söylenmemiş. 16 Mayıs'ta mesaj çekiliyor. Pazar günü makamıma gidip eşyalarımı topladım.

Çünkü, pazartesi günü Deniz kuvvetleri Komutanlığı'ndaki görevimden ayrılıp aynı gün Genelkurmay Başkanlığı'nda  görevime başlamam ve ayrılışımla ilgili bilgi verilmesi isteniyordu. Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı'na böyle bir muamele yapılıyorsa buna karşı bir duruşumuz olmalı.

"DEVİR TESLİM TÖRENİ BİLE YAPILMADI"

Düşündüm, taşındım, yapılan muameleyi doğru bulmadım. En azından bir Kurmay Başkanı ayrılırken orada bir devir-teslim töreni yapılır. Bırakın devir-teslim töreni yapılmasını, personelimle vedalaşma imkanı bile tanınmadı, hesaplarım hemen kapatıldı.

"VATAN HAİNİ MİYİM?”

Genelkurmay'a gittiğimde, ‘Giriş kartınız okunmuyor' denilecek. Genelkurmay'a girdiğinizde ikinci başkana gideceksiniz. Orada ikinci başkanının emir subayı, astsubayının odasında görüşebilmek için bekleyeceksiniz.

"BENİ GÖRENLER 'DÜŞTÜĞÜ DURUMA BAK' DİYECEKTİ"

Beni görenler, ‘Düştüğü duruma bak' diyecek. Böyle şeyler bana reva mı? Ben vatan haini miyim açığa alınıyorum, aynı gün ilişiğimi kesip ayrılmam isteniyor. Ayrılış evrakı gereği için Deniz Kuvvetleri'ne yazı gönderilirken, bilgi olarak da Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na gönderiliyor. Yani, Teftiş Kurulu'na, ‘Sizin yaptığınız soruşturmaya göre Yaycı'yı görevden aldık' anlamı çıkıyor. Böyle bir durum olabilir mi? Oluyor.

"BEN MASADAKİ KOLONYAYI BİLE CEBİMDEN ALAN İNSANIM"

Benimle ilgili yürütülen kumpası, iftirayı onuruma, gururuma yediremem. Böyle bir şey olabilir mi? Üniformamda en küçük bir şaibe, leke olmamıştır. Masamdaki kolonyayı bile kendi cebinden alan insanım. Bu iftiraya benim dayanmam mümkün değil. Benimki onur, gurur istifası ve kurumsal bir duruştur.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı korumak adına tepkimi koymam gerekiyordu. Şunu söylüyorum: Ben devlete küs değilim. Cumhurbaşkanıma sadakatle bağlıyım. Devlete, kimseye tepkim yok. Bu duruma da düşmemeliydim. Onurum, gururum incindi. Bu duruma düşürülen birisinin de istifa etmesi lazım. Ben de bu sabah Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na istifa dilekçemi verip izne ayrıldım. Askerlik hayatım buraya kadarmış.”