Erdoğan: İstanbul'da acil olarak dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon riskli konut var

Erdoğan: İstanbul'da acil olarak dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon riskli konut var
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşümü yaklaşık 15 yıldır devam eden Fikirtepe'de anahtar teslim törenine katıldı. Erdoğan törende yaptığı konuşmada "İstanbul'da acil olarak dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon riskli konut var" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşümü yaklaşık 15 yıldır devam eden Fikirtepe'de anahtar teslim törenine katıldı.

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 1. Etap Anahtar Teslimi ile 2. ve 3. Etaplarda Kentsel Dönüşüm Başlangıç Töreni'nde konuşan Erdoğan, şu anda parsellerde yüzde 27 ile yüzde 84 arasında gerçekleşmelere ulaşıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu projenin 3'te 1'inin tamamlandığını dile getirerek, "Projenin ilk etabında inşa ettiğimiz 1648 konutun anahtarlarını teslim ediyoruz. Ayrıca projenin 2'inci ve 3'üncü etaplarındaki dönüşüm çalışmalarını da başlatıyoruz. Önümüzdeki yılın temmuz ayına kadar konutların hepsi sahiplerine teslim edilmiş olacak." ifadelerini kullandı.

Gönüllerinin bu projenin daha yatay bir mimariyle gerçekleştirilmesini istediğini ancak insanları gönüllü bir şekilde ve bulundukları yerde dönüşüm sürecine dahil etmek için böyle bir yöntemle projeyi yürüttüklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

İstanbul'da acilen dönüştürmemiz gereken 1,5 milyon riskli konut var. Bunun için İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakasında 500 bin konutluk uydu kentler planlıyoruz. Diğer dönüşümlerin de vatandaşlarımızın ve belediyelerin iş birliğiyle mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesinin takipçisi olacağız.

Bu çerçevede, kentsel dönüşüm kredilerinin limitlerini 600 bin liradan 1 milyon 250 bin liraya çıkardık. Bayramın ilk günü kentsel dönüşüme ivme katacak yeni bir müjdeyi inşallah milletimizle paylaşacağız. Deprem yıkıntılarının altında canlarımızın yitip gitmemesi, mallarımızın toza, toprağa dönüşmemesi için kentsel dönüşüm çalışmalarında en küçük bir ihmale veya açgözlülüğe meydan vermemeliyiz.

Ne İstanbul ne de Türkiye, göz göre göre gelen böyle bir tehdidin altında kalmayı hak etmiyor. Gerekiyorsa biraz daha fazla fedakarlık yaparak, bir an önce bu işin bitmesini sağlamalıyız.