‘Stratejik derinlik’ Türkiye’yi riske sürüklüyor

‘Stratejik derinlik’ Türkiye’yi riske sürüklüyor
‘Stratejik derinlik’ Türkiye’yi riske sürüklüyor

AKP’nin geleneksel dış politikamızı yerle bir eden yeni konseptinde garip olaylar artıyor. Yemen’de ele geçirilen Tü

AKP’nin geleneksel dış politikamızı yerle bir eden yeni konseptinde garip olaylar artıyor. Yemen’de ele geçirilen Türk silahları, yakalanan pilot iddiaları ülkenin geleceğini de maceraya itiyor!

 

Bilerek mi, bilmeyerek mi...

 

AKP’nin muhalefetten gelen yoğun ‘taşeronluk’ eleştirilerine muhatap olmasına yol açan dış politika tercihleri, ülkenin geleceğini her geçen gün biraz daha belirsizliğe itiyor. Kırmızı çizgileri yok eden, açıkça taraf olan, macera kokan dış politika endişeleri artırırken, sert tepkileri de beraberinde getiriyor.

 

Aktif ol ama adil ve ilkeli ol!

 

Usta diplomat Onur Öymen gelinen noktayı şöyle değerlendiriyor: Türkiye belli ki, aktif bir rol oynamak istiyor. Ama bunu yaparken ilkeli, adil, tarafsız bir tutum sergilemeli. Suriye’de başka, Bahreyn’de başka davranıyor. Bu tavırda mezhep farklılığı rol oynuyor, rahatsızlık yaratıyor. İyi bir sınav vermiyoruz.

 

Batılılar, hep maşa kullanır!

 

Emekli Tümgeneral Alaaddin Parmaksız ise Türkiye’nin adının karanlık operasyonlarda sık geçmesinin tehlikelerine dikkat çekiyor: İzlenen politika ortada. Türkiye’nin özellikle Arap dünyasındaki imajı hiç de iyi değil. İkincisi Batı, elinde hep maşa olsun ister. Böyle bir şeye girdiğinde iyi de kötü de sana mal edilir!

 

Maceracı dış politika
başımıza dert açacak

 

AKP’nin geleneksel dış politikası, Türkiye’nin imajını sarsarken, Yemen’de ele geçirilen Türk malı silahlar, yakalanan pilot iddiaları ülkenin geleceğini belirsizliğe itiyor

 

Arap Baharı, Orta Doğu’yu kan ve göz yaşına boğarken, Libya’dan Irak’a, Yemen’den Suriye’ye kadar olan coğrafyada yaşanan bazı “karanlık” olaylar ve operasyonlara Türkiye’nin de adının karışması büyük tepki gördü. Yemen ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde Türk malı silahları ele geçirilmesi, son olarak Suriye’de 4 pilotun gözaltına alınması iddiası, siyasiler ve askeri uzmanlar tarafından, “AKP’nin maceracı dış politikası yüzünden başımız belaya girecek” diye yorumlandı.

 

Pilotlar 4’den fazla

 

Suriye’de rejim yanlısı “El Vatan” gazetesi, önceki gün 4 Türk savaş uçağı pilotunun Halep şehri yakınlarındaki bir askeri havaalanına sızmaya çalışırken gözaltına alındığını iddia etmişti. Suriye gazetesinde yayımlanan haberi aktaran Rusya’nın resmi haber ajansı RIA, Türk pilotların askeri bölgeye silahlı muhalif grup eşliğinde geldiğini ileri sürmüştü. Silahlı grubun dört Türk pilotla birlikte Halep yakınında “Koerc” askeri havaalanına gizlice sızmaya çalıştıkları sırada havalimanı güvenlik görevlileri tarafından fark edildiği öne sürülmüştü. Gözaltına alındığı iddia edilen dört Türk pilotun isimleri ve akıbeti hakkında açıklama yapılmamış, Genelkumay ise haberi yalanlamıştı.
Rusya medyası, Genelkurmay Başkanlığı’nın yalanlamasına rağmen Suriye’de Türk pilolatlarının tutuklandığı iddiasını dün de sürdürdü. Rusya’nın Sesi, “Şam, Türk pilotların tutuklandığını teyit etti” iddiasını ortaya attığı haberinde, Suriyeli askeri uzman emekli General Muhammed İsa’nın, “Yanlış olan tek şey, pilotların dört kişi olduğu. Aslında daha fazlaydı” yönündeki iddialarına yer verdi.

 

Ürkütücü iddia

 

Rusya’nın Sesi, “Şam, Türk pilotların tutuklandığını teyit ettiği” başlığı ile verdiği haberinde, “Pilotların askeri hava üssüne sızmak istediği tahmin ediliyor” iddiasını yansıttıktan sonra Suriyeli askeri uzman emekli General Muhammed İsa’nın değerlendirmelerini aktardı. Muhammed İsa, Rusya’nın Sesi’nin, “Bu iddia ne kadar doğru” sorusu üzerine olayın gerçek olduğunu savunurken, “Yanlış olan tek şey, pilotların dört kişi olduğu. Aslında daha fazlaydı. Şimdilik net olarak şunu söyleyebileceğim. Durum gerçekten çok ciddi. Bu kişiler gerçekten de Halep’teki hava üssü yakınlarında yakalandı” iddiasında bulundu. Mohammet İsa, şöyle devam etti:
 “Pilotlar, silahlı grubun desteğiyle bu üsse sızmak niyetindeydi. Pilotlar muhtemelen uçakları ele geçirip Suriye’nin önemli stratejik noktalarına saldırmayı düşünüyordu. Bazı yoğun nüfuslu bölgelere saldırmayı planladıkları da bir olasılık. Sonra tüm yükümlülük hükümete ve Suriye ordusuna yüklenecekti.”

 

“Havacıların orada ne işi var”

 

Uluslararası Savunma Danışmanlığı (SADAT) Başkanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Suriye’nin elinde Türk pilotların esir olarak bulunmasına ihtimal vermediğini söyledi. Tanrıverdi, “Kendiliğinden gitmiş emekli pilotlar olabilir. Ama buna da ihtimal vermiyorum. Havacıların orada ne işi var. Muhaliflerin havacıları kullanma imkanı yok” dedi. Tanrıverdi, Suriyeli askeri uzman Muhammed İsa’nın “Suriyeli muhaliflerin Türk savaş pilotları yardımıyla uçak kaçırma ve bazı hedefleri vurma girişiminde olabilecekleri” iddiası üzerine, “Belki de muhaliflerin kendileri psikolojik harekat yapıyor olabilir. ’Elimizde pilotlarımız da var. Uçak kaçırsak ’gibi psikolojik harekat icra etmiş olabilirler. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden orada kimse yok” diye konuştu.

 

İyi bir sınav vermiyoruz

 

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin bölgede aktif rol oynamak istediğini belirterek, “Ama bunu yaparken ilkeli, adil, tarafsız bir tutum sergilemiyor. Mesela direnişçilere karşı Suriye’de başka, Bahreyn’de başta tutum sergiliyor. Çünkü Bahreyn’deki direnişçiler Alevi-Şii, hükümet Sünni. Suriye’de bunun tersi. Mezhep farklılığı rol oynuyor. O bölgelerde etkili olma iddiası ile ortaya çıkıyor ama savunduğu güçler demokratik güçler değil. Ayaklananlar arasında terör örgütleri de var. Muhalifleri destekliyoruz dediği zaman içlerinde bunlar da var. Tam demokratik laik muhalefeti destekliyoruz gibi bir şey söylemiyor. Bu da o ülkelerde rahatsızlık uyandırıyor. Otoritesini kabul ettirmeye çalışan ve bazen de olmayacak gruplara destek veren bir ülke görünümündeyiz” dedi.

 

Batı, elinde maşa olsun ister

 

Emekli Tümgeneral Alaeddin Parmaksız, yakalanan 4 Türk pilotla ilgili haberlerin tamamen asparagas olduğunu savundu. Parmaksız, “Bu haberlerin bir kısmı mevcut rejim tarafından çıkarılıyor. İstihbarat oyunudur bunlar. Batı, elinde maşa olsun ister. Türkiye bu işe daha çok bulaşsın şeklinde oynayabilir. Bir kısmında da rol almıştır Türkiye. Türkiye’nin imajı öyle sanıldığı gibi iyi değil. Belki Suudi Arabistan’da, Katar’da imajı yüksek olabilir ama yarın Suriye devrildiğinde Arap dünyasında da çok iyi bir imajı olacak zannedilmesin. İran’la aramız bozuk, Irak’la bozuk, Suriye ile malum, Rusya ile siyasi yönden aran bozuk. Hepsinde Türkiye haksız anlamında söylemiyorum ama bunların da imaj oluşturmada bir takım fonksiyonları olması zor değil” diye konuştu.