Trump’ın açıkladığı 20 maddelik Gazze planının, Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti öncesi ve sonrası farklı versiyonlarla sunulduğu ortaya çıktı. Katar ve Pakistan, planın bu haliyle kabul edilemeyeceğini bildirmişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı 20 maddelik “Gazze Planı”nın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti öncesi ve sonrası iki farklı versiyonla dolaşıma sokulduğu ortaya çıktı. Önce Türkiye’nin de aralarında bulunduğu sekiz Müslüman ülkeye daha “ılımlı” bir metin sunuldu, ardından Netanyahu ile yapılan kapalı görüşmeler sonrası metnin İsrail lehine sertleştirilmiş versiyonu kamuoyuna açıklandı.

Karar'daki habere göre Washington’da Pazar günü gerçekleşen altı saatlik kapalı toplantıda Trump’ın damadı Jared Kushner, özel elçi Steve Witkoff, Netanyahu ve danışmanı Ron Dermer bir araya geldi. Bu görüşmede Netanyahu’nun özellikle İsrail’in Gazze’den çekilme takvimi ve güvenlik koşullarıyla ilgili maddelerde “önemli değişiklikler” yapılmasını sağladığı bildirildi. Değişikliklerin ardından “nihai plan” Trump tarafından Beyaz Saray’da ilan edildi.
Sızan belgeler ve analizler, planın önce “barışa odaklı” bir versiyonunun ülkelerle paylaşıldığını, ancak Netanyahu sonrası sertleştirilmiş bir metnin ortaya çıktığını gösteriyor. Paylaşılan görsele göre:

Netanyahu öncesi versiyon: Gazze’nin halkın yararına yeniden inşası, çatışmaların derhal sona ermesi, esir takası ve insani yardımın BM ve Katar aracılığıyla sağlanması, Katar’ın arabulucu rolünün öne çıkarılması, uluslararası denetimli teknokratik bir Filistin yönetimi ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı için zımni bir taahhüt içeriyordu.
Netanyahu sonrası versiyon: Gazze’nin “terörden arındırılmış bölge”ye dönüştürülmesi, Hamas’ın tamamen siyasetten dışlanması, Gazze’nin uluslararası denetim altında silahsızlandırılması, ABD öncülüğünde “Uluslararası İstikrar Gücü” kurulması, yönetimin Trump ve Tony Blair başkanlığındaki “Barış Konseyi”ne bırakılması, Katar’ın rolünün tamamen silinmesi ve Filistin’in kendi kaderini tayin hakkının belirsiz bir geleceğe ertelenmesi gibi maddeler öne çıktı.
Planın bu şekilde değiştirilmesi, bazı gözlemciler tarafından “barış süsü verilmiş işgal planı” olarak nitelendirildi.
Planın açıklanmasının ardından ilk ciddi eleştiriler Katar ve Pakistan’dan geldi.
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, “Plan savaşı sona erdirme amacı taşıyor ama bazı maddeler müzakere edilmeli, netleştirilmeli” dedi.
Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar ise, plana kendi önerilerinin yansıtılmadığını belirtti. Dar, “Zorunlu yerinden etmelerin engellenmesi, teknokratik bir Filistin hükümetinin uluslararası denetim altında kurulması gibi kritik önerilerimiz nihai metinde tam olarak yer almadı” ifadelerini kullandı.
Uzmanlara göre, planın iki farklı versiyonla dolaşıma sokulması, özellikle İslam ülkelerinin desteğini almak için yapılan bir “aldatma siyaseti”. Eleştirmenler, barış planının özünde Filistin’in egemenliğini yok saydığını, Gazze’nin bir “özel ekonomik bölgeye” dönüştürülerek İsrail’in güvenlik önceliklerine göre yeniden şekillendirildiğini vurguluyor.