Gençlerde rektum kanseri

Gençlerde rektum kanseri
Uzmanlar gençlerde görülen rektum kanserine dikkat çakti. İşte, ayrıntılar…

Doç. Dr. Nuri Okkabaz, “Ülkemizde kadın ve erkeklerde 3’üncü sıklıkta görülen kalın bağırsak kanseridir” dedi ve ekledi, “Gençler dikkat!”

Kalın barsak kanserleri 50 yaş üzerindeki grubun hastalığı olarak bilinse de günümüzde genç bireylerde özellikle rektum kanserinin daha fazla görüldüğünü biliniyor
Dünyada her yıl çok sayıda kişi rektum ve kolon kanserinden hayatını kaybediyor. Doç. Dr. Nuri Okkabaz da rektum kanserine ilişkin bilgiler verdi, gençleri uyardı:

“Ulusal kanser istatistiklerine göre ülkemizde kadın ve erkeklerde 3'üncü sıklıkta görülen kolorektal yani kalın bağırsak kanserleridir. Genel olarak baktığımızda toplumda her 4 bin bireyden birinin kolorektal kanser adayı olduğunu söyleyebiliriz. Her 10 kolorektal kanserin 3'ü ise rektumda yer almaktadır. Genel olarak erkeklerde bir miktar daha fazla görüldüğünü biliyoruz. Ortalama tanı konma yaşı 63'tür. Fakat son dönemde özellikle erkeklerde sol kolon rektum yerleşim tümörleri daha fazla görmekteyiz. Ulusal verilerimize göre 25-49 arası genç erkeklerde birinci sırada kolorektal kanserler yer almaktadır. Yüksek oranda çevresel faktörlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki kolorektal kanserlerin yüzde beş kadarında tanımlanabilen bir genetik bozukluk söz konusudur. Yüzde 10 kadarında genetik bir bozukluk saptanamasa bile ailesel bir yığılma olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla geriye kalan yüzde 85 hastada çevresel faktörlerin etkili olduğu söylenebilir. Kalıtsal olarak doğrulanmış mutasyonları olan bireylerde ise risk yüzde 70'lere kadar çıkabilmektedir”

EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ

Doç. Dr. Okkabaz, hastalığın belirtilerine ilişkin de açıklamalarda bulundu:

“Rektum kanserinin en sık belirtisi; bağırsak hareketlerindeki değişikliktir. Normalde ‘düzenli olarak tuvalete gidebiliyorum' diyen bir bireyin son dönemde ‘kabız oldum, ishal oldum' ya da ‘bir kabız bir ishal oluyorum' şeklinde değişiklik tarif etmesi bizim için anlamlıdır. Bu en sık belirtidir. Dışkı üzerinde kan görülmesi, dışkılama sonrası makattan kan gelmesi de bizim için anlamlı bulgulardır. Tarama programlarının önemini tüm dünya biliyor artık ve bunu uygulamaya başladı. Gizli kan tarama testi yaptırılması gerekli. 45 yaş altı bireylere özellikle dikkat çekmek istiyorum; bu hastalık 50 yaş üzerindeki bir grubun hastalığı olarak bilinse de günümüzde 20'li 30'lu 40'lı yaşlarda birçok genç bireyde rektum kanseri görmekteyiz. 45 yaş altı bireyler yaşadıkları sorunları proktolojik hastalıklara bağlayabilme ya da ‘geçer bekleyeyim' şeklinde erteleme eğiliminde olabiliyorlar. Bunun da maalesef genç bireylerin daha ileri evre tümörlerle karşımıza gelmeleriyle sonuçlandığını göstermiş bilimsel veriler” şeklinde konuştu.

“3’NCÜ EVREDE BİLE KURTULMA ŞANSI VAR”

Rektum kanseri saptanmış bir bireyde kolonoskopi bulgularına bakarak hastalığın evresini belirlemenin mümkün olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Okkabaz, akciğer ve karın tomografisi ile rektuma yönelik MR incelemesi yapılarak metastaz (yayılım) olması potansiyel alanların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Ülkemizde yüzde 40 kadar hastada hastalığın rektum çevresindeki lenf bezlerine ilerlemiş olarak ya da duvarda büyümüş olarak tanı konduğunu biliyoruz. Yüzde 24 hastada ise yani 4 hastanın birinde ise karaciğer, akciğer gibi uzak organlara gittiğini görüyoruz. Evre 2-3 durumundaki birçok hastada radyoterapi ile başlamak söz konusu oluyor. Bazı hastalarda radyoterapi ve kemoterapiye rağmen küçülme olmadığı için tümörü tam temizlemek adına çevre organların da çıkarılması gerekebilmektedir. Kolorektal kanserlerde evre 3 olsa dahi tedavi şansı yüksek, evre 4 kanserlerde ise belli oranda bunu başarmak mümkün olmaktadır” ifadelerini kullandı.

DHA