ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından yürütülen ANITA (Antarctic Impulsive Transient Antenna) deneyi, 2016 ve 2018 yıllarındaki uçuşlarında Antarktika semalarında alışılmadık radyo sinyalleri yakaladı.
Normalde, ultra yüksek enerjili kozmik nötrinoların atmosfere çarpmasıyla oluşan radyo dalgalarını (Askaryan Etkisi) incelemek üzere tasarlanan ANITA’nın balona monte edilmiş hassas algılayıcıları, beklenenin aksine buz tabakasının içinden yukarıya doğru yükseliyormuş gibi görünen sinyaller kaydetti. Bu tür yüksek enerjili parçacıkların, Dünya’nın katı maddesi içinden geçmesi teorik olarak imkânsız kabul edildi.
Zira standart Model’e göre, yüksek enerjili nötrinoların büyük kütleli maddelerle etkileşime girerek durdurulması gerekiyordu.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE AÇIKLANAMAYAN ANOMALİ
ANITA ekibinin yayınladığı bilimsel makaleler, bu sinyallerin standart nötrino fiziği çerçevesinde açıklanamaz olduğunu vurguladı. 2020 yılında yayımlanan bir makalede, Hawaii Üniversitesi'nden Dr. Peter Gorham liderliğindeki ekip, bu olayın "ultra yüksek enerjili nötrinoların ötesinde, buzun içinden sapma olmadan geçebilen yeni bir parçacığa" işaret edebileceğini öne sürdü.
Özellikle 2018 uçuşunda kaydedilen en güçlü sinyal, araştırmacıların standart nötrino modelini reddetmesine neden oldu. Bu anomalinin çözümü, bilinen fiziğin sınırlarının zorlanmasını gerektirdi.
UZMANLARDAN ÇARPICI YORUMLAR: YENİ BİR FİZİK Mİ DOĞUYOR?
Bu esrarengiz bulgu, uluslararası astrofizik camiasında büyük bir heyecan ve tartışma yarattı.
Fizikçi Prof. Dr. Francis Halzen (Wisconsin Üniversitesi, IceCube Nötrino Gözlemevi Direktörü), yaptığı bir açıklamada bu sinyalleri "inanılmaz derecede zorlayıcı" olarak nitelendirdi ve "Eğer bu sinyaller, teorinin tahmin ettiğinden çok daha az etkileşime giren, yani 'steril' bir nötrino türünden kaynaklanıyorsa, bu, Parçacık Fiziği'nin Standart Modeli'nin ötesinde yeni bir pencere açar" ifadelerini kullandı.
Prof. Halzen, ANITA’nın tespitlerinin doğrulanması halinde, nötrinonun kütlesi hakkındaki anlayışın kökten değişeceğini belirtti.
Astorfizikçi Dr. Abigail Vieregg (Chicago Üniversitesi, ANITA işbirliği üyesi), "Bu, hepimizin beklediği gibi, yukarıdan gelen kozmik ışınların sinyali değildi. Bu sinyaller, buzun içinden neredeyse engelsiz bir şekilde geçiyor gibi görünüyor, ki bu da standart nötrino etkileşimleri için mümkün değil" dedi ve olası bir açıklamanın, buz içindeki elektromanyetik sinyal yansımasındaki nadir rastlanan bir etkiden kaynaklanabileceğini de ekledi ancak sinyalin netliği bu teoriyi zorladı.
Bazı teoriler, sinyalin ters yöne hareket eden bir 'sağ-elli' nötrinodan veya hatta bilinmeyen bir karanlık madde parçacığının etkileşiminden kaynaklanabileceğini iddia etti. Bu teoriler, Evren'in temel bileşenleri hakkındaki mevcut bilgilerimizi sarsabilecek potansiyele sahip.
ANITA projesinin devamı olan PULSAR gibi yeni deneyler ve ANITA-IV uçuşundan elde edilecek veriler, bu kozmik gizemin çözülmesinde hayati rol oynayacak.
Bilim insanları, sinyallerin kökenini kesinleştirmek ve belki de Evren'e dair yepyeni bir fizik kuralını keşfetmek için çalışmalarını sürdürdü.