Gördüğün niceler

Nice kara sevdaların, sevdası gitmiş karası kalmıştır, nice sesler ve anılar çağrışımlarını yitirmiş, fersude banknota dönmüşlerdir.

Nice dostlukların urvasızlığını geç de olsa görmüşsündür, nice düşmanlıkların yapaylığı, gereksizliği, temelsizliği çıkmıştır ortaya.

Nice gurbetler sılalaşmıştır, eski sılalar da gurbet olmuştur artık.

Nice devrimler statüko olmuşlardır, nice dönüşümler tutuculuk burgacına kapılmışlardır.

Nice inançların beyin ve belleklerdeki kaleleri düşmüştür. Yeni kalekollar yapılmakta sarplara, geçmişsiz ama gelecekli, bugünlü.

Nice yıldızlar vardı gözünde büyüttüğün, bir düş kırıklığı oldular yakınlarına varınca; nice kara delikler keşfettin içleri dert ve ders doluydu.

"Dayanıklı tüketim malları" gibi "dayanıklı siyaset malları" gördün, dayanıklılıkları ile övünüyorlardı ama mallıkları sırıtıp duruyordu.

"Sürü denetim elemanları" gördün "çoban" yerine yetiştirilmiş, kavalla sürü yönetme beceri ve inceliğinden yoksun, sürüyü yönetmek yerine denetime kalkışıyorlardı. Sürüyü çoban yönetir, köpek denetlerdi oysa.

Ekranla şişinenleri, ekranın şişirdiklerini gördün, bu şişirmeleri güç sanan, bu şişirmelere daha da çok hava basarak kendisinin de paye kazanacağını sanan zavallılar gördün. Ve nice şişirme şöhretin patlayıp ortalığı pis ettiğini gördün ibret ve iğrençle.

Nice süslü püslüler gördün, görkemi güzel dağ armudu misali... Meyveleri ufacık, tatsız, kuru... Gölgelerini satarak geçiniyorlardı...

Nice okumazlar gördün, okurlar kuyruğunda ellerinde kitaplar...

Sosyal medya suluları, sövücüleri, saldırganları, ruh hastaları gördün.

Sürü psikolojisi ile güç göstermeleri de gördün çokça ve sıkça.

Bilimsel bilgi bezirgânları da çıktılar yolunun üstüne; üretemediğini orta malı gibi alıp, öz malı gibi satan...

Nice efsane görülenler vardı, densizlerin boşça yediği "nane" idiler; "bahane" idiler aşağılık duygularına.

Nice dindarlar gördün bir sürü kafadar amma kafa dar... Kendini aşamıyor, ufuklar açamıyor, tekrardan kaçamıyor...

Edebiyat mafyaları olmuş seçici kurullar gördün; içici, biçici, güç odakları elinde cici-bici...

Sen lisede edebiyat-kompozisyon-dilbilgisi görmüştün; mantık-felsefe-sosyoloji, tarih-coğrafya-yurttaşlık bilgisi görmüştün birlikte ve karşılaştırmalı... Devrim Tarihi okumuştun fakültede... Şimdi görmüyorlar bunları, perde indirildi gözlerine, "Kalp gözün var, yeter de artar sana" savı telkin ediliyor onlara Gazalice. 

Razı değildin kes-yapıştır'lara; kes-yapıştırma, kes-at'lar geldi. Kesattılar artık araştırma çilesi çekenlerin işleri.

İktidar yanaşıklarının en çok medya sırnaşıklarından çıktığını gördün. Maşallah sakızlarını pek ballandırırlar onlar, fıtrat takozları atmak uzmanlıkları, saptırma dersen yoktur üstlerine; germeyi, bölmeyi ise ana rahminde talim etmişlerdir.

Futbol takımları gördün ki Türk'e hasret kalmışlardı, borç bataklarına dalmışlardı. Bakma yalancı yaltucuk yakınmalarına, edip eyleyen onlar, bu bulaşıklık öz eserleri.

Daha çok derim, daha çok gösteririm gördüklerini ama bıktırmak değildir amacım baktırmaktır.

Bak ve baktır ne olursun...

...

İLİŞTİRİ: Yarın, 20 Ocak 2019 tarihinde İstanbul Beşiktaş Zorlu PSM'de açılan Kitap Fuarında M-102 nolu Nergiz Yayınları Standında olacağım ve kitaplarımı imzalayacağım. Dostlara duyururum...

 

Yazarın Diğer Yazıları