Göz kaşıntısı, günlük yaşamda sıkça karşılaşılan bir rahatsızlık olarak çoğu zaman hafife alındı. Ancak uzmanlar, bu masum gibi görünen belirtinin ciddi sağlık sorunlarına, hatta kalıcı körlüğe yol açabileceği konusunda uyardı.
Alerjik konjunktivit, kuru göz sendromu ve enfeksiyonlar gibi nedenlerle ortaya çıkan göz kaşıntısı, erken müdahale edilmezse geri dönüşü olmayan sonuçlara sebep olabilir.
Son bilimsel araştırmalar ve dünyaca ünlü göz doktorlarının görüşleri, bu sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
ALERJİLER VE GÖZ SAĞLIĞI: GÖRÜNMEZ TEHLİKE
Göz kaşıntısının en yaygın nedeni alerjik konjunktivit. Polen, ev tozu, hayvan tüyleri ya da kimyasal maddeler gibi alerjenler, gözde histamin salgılanmasına yol açarak kaşıntı, kızarıklık ve sulanmaya neden oldu.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği’nin verilerine göre, alerjik konjunktivit özellikle bahar aylarında polen alerjisiyle tetikleniyor ve toplumun yaklaşık %20’sini etkiledi.
Göz kaşıntısı, genellikle alerjiyle ilişkilendirilse de, sürekli kaşıma histamin salgısını artırarak durumu kötüleştiriyor. Bu, ‘kaşıdıkça kaşınır’ sözünün bilimsel bir gerçek olduğunu kanıtladı.
KALICI KÖRLÜK RİSKİ: SESSİZ TEHDİT
Göz kaşıntısının altında yatan nedenlerden biri de kornea hasarı veya enfeksiyonlar.
Tedavi edilmezse bu durum, görme kaybına kadar ilerleyebilir. Benzer şekilde, viral veya bakteriyel konjunktivit gibi enfeksiyonlar, özellikle hijyen kurallarına uyulmadığında, korneayı etkileyerek ciddi komplikasyonlara sebep oldu.
Göz hastalıkları uzmanları, alerjik konjunktivitin kronikleşmesi durumunda kornea yüzeyinde kalıcı hasar oluşabileceğini vurguladı.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
Son yıllarda yapılan araştırmalar, göz kaşıntısının ciddiye alınması gerektiğini ortaya koydu.
Neuron dergisinde yayımlanan bir çalışma, retina distrofisi gibi genetik hastalıkların kaşıntı ve görme kaybıyla bağlantılı olabileceğini gösterdi. Florida’daki Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bilim insanları, α2δ4 proteininin eksikliğinin retina hasarına yol açabileceğini keşfetti. Bu bulgu, kaşıntının altında yatan bazı durumların körlüğe neden olabileceğini doğruladı.
Birmingham Üniversitesi’nde geliştirilen Anti-VEGF damlalar, yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi körlükle sonuçlanabilen hastalıkların tedavisinde umut vadetti. Ancak uzmanlar, bu tür yenilikçi tedavilere rağmen erken teşhisin kritik olduğunu vurguladı.
UZMANLARDAN ÖNERİLER: GÖZLERİNİZİ KORUYUN!
Soğuk kompres uygulamak, gözü kaşımaktan kaçınmak ve alerjenlerden uzak durmak büyük fark oluşturabilir. Kortizonlu damlalar, glokom ve katarakt riski taşıdığı için doktor kontrolü olmadan kullanılmamalı. Ayrıca, alerjiye neden olan maddelerden kaçınmak için güneş gözlüğü ve şapka kullanımı, özellikle bahar aylarında polen alerjisi olanlar için kritik.
Dr. Mariya Moosajee, düzenli göz muayenesinin önemine dikkat çekti:
“Göz kaşıntısı, çoğu zaman basit bir alerji belirtisi olsa da, altta yatan ciddi bir durumun habercisi olabilir. Yıllık göz kontrolleri, kalıcı hasarları önlemek için hayati önem taşıyor.”
ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIR
Göz kaşıntısı, genellikle geçici bir rahatsızlık gibi görünse de, uzmanlar bunun ciddi göz hastalıklarının belirtisi olabileceği konusunda hemfikir. Alerjik konjunktivit, kuru göz sendromu veya enfeksiyonlar, doğru tedavi edilmezse kalıcı körlüğe yol açabilir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu riskler en aza indirilebilir. Göz sağlığınızı korumak için kaşıntıyı hafife almayın ve bir göz doktoruna başvurun!