Hindistan, Soğuk Savaş yıllarında Türkiye’nin saygı duyduğu ve özellikle anti sömürgeci mücadelesiyle de önemsediği bir ülke konumundaydı. Fakat Soğuk Savaş döneminin sonlarına doğru Hindistan'ın efsanevi Başbakanı Cevahirlal Nehru vasıtasıyla kurulmuş Bağlantısızlar Hareketi nedeniyle de zaman zaman ciddi gerilimler yaşadığımız bir ülke olmuştu.
Yaşanan gerilimlerin en önemli nedeni Nehru ve Cemal Abdünnasır gibi Hintli başbakanların, Kıbrıs Rum yönetiminin başındaki Başpiskopos Makarios'un yakın arkadaşları olmasıydı. Azılı Türk düşmanı Makarios, Soğuk Savaş yıllarında Bağlantısızlar Hareketi’nin dünyadaki önemli liderlerinden biri olmuştu. Bu nedenden dolayı Kıbrıs davamızda bu Bağlantısızlar Hareketi’nin dönemsel olarak çok ciddi darbelerini yaşadık. Hindistan'la da bu yönden ciddi sorunlarımız oldu.
HİNT FAŞİZMİNİN KURUCUSU OLARAK MODİ
Soğuk Savaş’ın bitimini takip eden yıllarda işler rayına oturdu. Fakat takvim yaprakları 2014 yılını gösterdiğinde Hindistan'ın başına bir faşist geçti. Halihazırda iktidarını sürdüren bu kişi Narendra Modi idi.
Modi, gençliğinden beri İslam düşmanı bir karakter olmuş bir kişi. Hatta gençlik yıllarında Hindistan’daki Müslüman topluluğa karşı şiddet hareketleri içinde yer almış, radikal örgütlere üye olmuş biri. Hindistan Lider, Hindu milliyetçiliği ile faşizmi birleştirmiş bir karakter olarak kabul ediliyor. Modi, 2014-2020 arasında rengini belli etmedi. Söz konu dönemde Bağlantısızlar Hareketi geleneğine bağlı Hindistan’ı ABD ve İsrail'in dümen suyuna sokan bir anti İslam karakter olarak ortaya çıktı.
HİNDİSTAN'IN TÜRK DÜŞMANLIĞI
2020 yılına gelindiğinde Türkiye'nin büyük desteği ile Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin elde ettiği Karabağ zaferi, Modi açısından bir kırılma anı oluşturdu. Çünkü bu savaşta Türk Silahlı Kuvvetleri kardeşinin yanındaydı ama Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın önüne zafer bayrağı olarak üçüncü bir bayrak daha konuldu: Pakistan. Sonra Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan Özel Kuvvetler Komutanlığı mensupları üçlü tatbikatlar yaptı. Pakistan o zamanlar şu anda hapiste bulunan İmran Han yönetimindeydi.
Bütün bunlar olup bittikten sonra Hindistan bir anda Türkiye'nin karşısında kim varsa onunla ittifak kuran bir kimliğe büründü. Modi önce İsrail’e tarihi bir gezi düzenledi, Netanyahu ile Akdeniz sularında fotoğraflar çektirip servis ettirdi. Sonrasında Hindistan Dışişleri Bakanı’nı Atina’da gördük. Bundan kısa bir süre sonra Hint donanmasıyla Yunan donanması Akdeniz'de ortak tatbikat gerçekleştirdi. Hindistan yönetimi bununla da kalmadı ve soluğu Erivan’da aldı. Bu ziyarette Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Ermenistan ile Hindistan arasında Stratejik Güvenlik İşbirliği Anlaşması imzaladı.
Ardan Zentürk’e göre Hindistan yönetiminin bütün bu girişimleri Ermenistan-Yunanistan hattında Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan'a karşı bir ittifak geliştirme çabası olarak yorumlandı.
"PAKİSTAN'LA DOSTLUK ARIYORSAN TÜRKİYE İLE DÜŞMANLIK ARAYAMAZSIN"
Resmi sonuçları birkaç gün önce açıklanan Hindistan seçimlerinden sonra meclisteki çoğunluğu kaybeden Modi’nin aldığı sonucu “büyük bir ölçekte tırnakları sökülmüş bir faşiste dönüştü” diye yorumlayan Zentürk, “Şunu anladı ki anti İslam, anti Türk falan filan politikalar tencerenin kaynamaması karşısında hiçbir anlam ifade etmiyor” diye konuştu.
Hindistan’daki seçimlerin Türkiye açısından önemli bir viraj olduğunun altını çizen Zentürk, “Ben bu kadar pragmatist ve kimliksiz olabileceğini düşündüğüm Hindistan başbakanını Türkiye’nin kolay idare edebileceğini düşünenler grubundanım” dedi.
Hint Dışişleri Bakanı’nın son açıklamasında sarf ettiği “Birinci gündemimiz Çin ve Pakistan'la mevcut sınırları çözmek ve ilişkileri düzgün bir zemine oturtmaktır” sözlerine de değinen Zentük “Sen şimdi Pakistan'la dostluk arıyorsan Türkiye ile düşmanlık arayamazsın” diye konuştu.
Bakan’ın açıklamalarında Hindistan’ı “tüm dünyanın dostu” olarak lanse etmesinin önemine vurgu yapan Zentürk sözlerini “Bu havaya girdiklerine göre bizim bu tırnakları sökülmüş faşisti kendi kalıplarımız içinde bir yerlere oturtma şansımız doğmuş durumda. Ben devlet aklını da 3 aşağı beş yukarı takip ediyorum. Çin'le yaptığı ziyaretleri de önemsedim biliyorsunuz Hakan Fidan'ın. Hakan Fidan'ı bir gün Yeni Delhi’de bulabiliriz. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu yakın bir zamanda olur mu? Şu sıralar çok yoğun ama yaz sonuna doğru Hindistan'ın da Türkiye ile görüşme ihtiyacı hissedeceği bir günün geleceğini ben şimdiden görebiliyorum” diye sonlandırdı.
