ID İletişim Danışmanlık'ın kurucu ortağı menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı soruşturması kapsamında 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme' suçundan 27 Ocak'ta tutuklanmıştı. Barım, gözaltındayken 'tanık' sıfatıyla ifade veren Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’na yalan tanıklık yaptıkları için soruşturma başlatılmıştı.
OYUNCULAR HAKİM KARŞISINDA
4'ER YILA KADAR HAPİS TALEP EDİLİYOR
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada iki oyuncu için 4’er yıla kadar hapis talep ediliyor.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Duruşmada savunma yapan Ergenç ve Kocaoğlu suçlamaları reddetti. Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın mütalaasının hazırlanması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Oyuncu Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu'nun, menajer Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği iddia edildiği soruşturması çerçevesinde "yalan tanıklık" yaptıkları iddiasıyla yargılanmalarına başlandı. İstanbul 24.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hazır bulundu. Duruşmaya sanık avukatları da katıldı.
‘HÜKÜMETE KARŞI BİR YÜRÜYÜŞ DEĞİLDİ'
"Bizim Gezi Parkı'ndaki yürüyüş sebebimiz kesinlikle ağaçların kesilmemesine yönelikti, asla devlete veya hükümete karşı bir yürüyüş değildi'
Duruşmada kimlik tespiti yapılan sanık Ergenç, aylık gelirinin 300 bin lira olduğunu belirtti. Savunma yapan Ergenç, ortada bir suç olmadığını düşündüğünü çünkü yalan söylemediğini belirterek, "Bana Savcılıktaki tanık ifademde 3 isim soruldu. Mehmet Ali Alabora, Çiğdem Mater ve Osman Kavala. Alabora'yı konservatuvardan beri tanıdığımı söyledim, o dönem sendika başkanı olduğunu ve herhangi bir samimiyetimin olmadığını söyledim. Herhangi bir kimseden talimat alma amacıyla konuşmadık. Ağaçlarla ve tabiatla ilgili sorun vardı, zaten bir sürü de insan vardı. Biz de bu yüzden oradaydık. Herhangi bir girişim amacımız yoktu. Bizim Gezi Parkı'ndaki yürüyüş sebebimiz kesinlikle ağaçların kesilmemesine yönelikti, asla devlete veya hükümete karşı bir yürüyüş değildi" dedi.
Savunmasına devam eden Ergenç, o gün orada buluşma sebebinin Gezi Parkı'nın yaya geçişine kapatılmış olması olduğunu belirterek, "Ne yapalım, ne edelim diye düşünürken oyuncularla kol kola bir yürüyüş yaptık. Ben aslında eşimle yan yanaydım, sonra ön plana gelmiş bulundum. Mehmet Ali Alabora ile de nerede ve ne şekilde buluşacağız diye görüşme yapmıştım. Onun dışındaki görüşmelerim ise o dönem sendika başkanı olması sebebiyledir. Özel veya herhangi bir talimat alma durumum söz konusu değildir. Gezi Parkı'na gitme sebebim tamamen çevrecilik ve ağaçların kesilmemesidir. Savcı bey bana sadece görüşmem olup olmadığını sorsaydı söylerdim fakat bana yalnızca tanıyıp tanımadığım yönünde soru sorduğu için samimiyetimin olmadığını söyledim. Samimiyetimin olmadığımı söylemem karşı taraf tarafından hiçbir iletişimimin olmadığı gibi algılanmış. Benim samimiyetim yok demem, herhangi bir bilgiyi saklamak veya yönlendirmek kastıyla hareket ettiğim anlamına gelmemeli" şeklinde konuştu.
'GEZİ PARKI EVİME ÇOK YAKINDI, BEN DE O NEDENLE KATILDIM
Sanık Rıza Kocaoğlu ise kimlik tespitinde aylık gelirinin 200 bin lira olduğunu belirterek savunmasında, "Genel şekilde Alabora ile ilgili sorular soruldu ve ben de oyuncu olarak bilinen sendika başkanı olduğunu, ayrıca Alabora ile bir irtibatımın olmadığını söyledim. O dönem görüşüp görüşmediğimi hatırlamadığım için bunu söyledim. Gezi sonrasında da herhangi bir irtibatımın olmadığını beyan etmiştim. Gezi parkında olma amacım tamamen ağaçların kesilmesi sebebidir. Nitekim Gezi Parkı sebebiyle oluşan kalabalık benim evime çok yakındı, ben de o nedenle katılmış oldum. Alabora ile telefon görüşmem yalnızca o dönem sendika başkanı olması sebebiyledir. 1 kez görüşmem olması ve aradan uzun yıllar geçmiş olması sebebiyle durumu hatırlamam da gayet doğaldır" ifadelerini kullandı. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, dosyanın mütalaasını hazırlayabilmek için tarafına gönderilmesini talep etti.
MÜTALAA HAZIRLANACAK
Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın mütalaasının hazırlanması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı 23 Mayıs tarihine erteledi.
Ayşe Barım hakkında hazırlanan ve 30 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edilmişti. Barım, "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla 7 Temmuz'da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.