İngiltere'den Genetik Epidemiyoloji Profesörü Tim Spector ve İsrail'den Prof. Eran Segal'in başını çektiği bilim insanları, her gün tüketmemiz gereken gıdaları ve kaçınmamız gerekenleri bilimsel verilerle ortaya koydu. Uzmanlar, çeşitliliği yüksek, işlenmemiş bitkisel gıdalara ve fermente besinlere dikkat çekti.
Dünya genelinde bilim insanları, insan sağlığının kilit noktasını oluşturan bağırsak mikrobiyomu üzerine yaptıkları çığır açıcı araştırmalarla, günlük beslenme alışkanlıklarımızı yeniden şekillendirdi. Son bilimsel veriler ve yabancı uzman görüşleri, özellikle mikrobiyal çeşitliliği destekleyen ve iltihabı azaltan bir beslenme düzenini işaret etti. Araştırmacılar, modern diyetin neden olduğu "mikrobiyom yoksulluğuna" karşı acil eylem çağrısı yaptı.
UZMANLARIN ODAĞINDA: BİTKİSEL ÇEŞİTLİLİK VE LİF VURGUSU
Bağırsak mikrobiyomunun öncü isimlerinden, İngiltere'deki King’s College London'dan Genetik Epidemiyoloji Profesörü Tim Spector, sağlıklı bir mikrobiyomun temelinin çeşitlilikten geçtiğini ifade etti. Spector, yaptığı açıklamalarda, bir kişinin haftalık olarak tükettiği farklı bitki türü sayısının (sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler ve tohumlar dahil) en az 30 olmasını önerdi. Bu yüksek çeşitliliğin, bağırsaklardaki faydalı bakteri türlerinin zenginliğini artırdığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini bilimsel çalışmalarla gösterdi.
Öte yandan, İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'nden Biyoloji Profesörü Eran Segal ve ekibinin kişiye özel beslenme konusundaki kapsamlı çalışmaları da bu bulguları destekledi. Segal, yaptığı araştırmalarda, her bireyin bağırsak florasının karbonhidratlara farklı tepkiler verdiğini belirlese de, genel olarak yüksek lifli, işlenmemiş bitkisel gıdaların tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Bilimsel veriler, lifin, faydalı bakteriler tarafından kısa zincirli yağ asitlerine (KZYA) dönüştürüldüğünü ve bu KZYA'ların bağırsak bariyerini güçlendirerek iltihabı azalttığını kanıtladı.
FERMENTE GIDALAR VE POLYPHENOL MUCİZESİ
Bilim insanlarının günlük diyete dahil edilmesini özellikle tavsiye ettiği bir diğer grup ise fermente gıdalar oldu. Yoğurt (canlı aktif kültür içeren), kefir, lahana turşusu (pastörize edilmemiş), kimchi ve kombucha gibi fermente besinlerin, doğrudan faydalı mikroorganizmaları bağırsaklara taşıdığı belirtildi.
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan araştırmacılar, lifin yanı sıra, bitkilerde bulunan polifenollerin de mikrobiyom sağlığı için kritik önem taşıdığını rapor etti. Kırmızı şarap, bitter çikolata, çilek, fındık ve zeytinyağında yüksek miktarda bulunan polifenollerin, bağırsak bakterileri tarafından parçalanarak güçlü anti-inflamatuar bileşiklere dönüştüğü saptandı.
UZAK DURULMASI GEREKENLER LİSTESİ
Araştırmalar, bağırsak mikrobiyomunu olumsuz etkileyen besinlerin başında aşırı işlenmiş gıdaların geldiğini gösterdi. Yüksek miktarda ilave şeker, yapay tatlandırıcılar, emülgatörler ve trans yağ içeren bu gıdaların, bağırsak çeşitliliğini hızla azalttığı ve zararlı bakterilerin çoğalmasına zemin hazırladığı tespit edildi.
Profesör Spector, işlenmiş et ve yüksek yağlı süt ürünlerinin de doymuş yağ içerikleri nedeniyle iltihap tetikleyici bakterileri artırdığını ve bu gıdaların tüketimini minimumda tutma yönündeki genel beslenme kılavuzlarını desteklediğini ifade etti.
Bilim dünyası sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu için günlük olarak:
Yüksek Çeşitlilikte Bitkisel Gıdalar: Her hafta en az 30 farklı bitki türü.
Fermente Besinler: Kefir, turşu veya yoğurt gibi canlı mikroorganizma kaynakları.
Yüksek Lif: Sebzeler, tam tahıllar ve baklagiller.
Polifenol Kaynakları: Koyu renkli meyveler, zeytinyağı ve bitter çikolata. Tüketilmesi gerektiğini güçlü bilimsel kanıtlarla bir kez daha teyit etti.