Havai fişek fabrikasındaki patlamadan kurtulan işçiler ilk kez konuştu

Havai fişek fabrikasındaki patlamadan kurtulan işçiler ilk kez konuştu
Sakarya Hendek'teki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamadan kurtulan işçiler, patlamanın ardından ilk kez konuştu. İşçiler, 4 gündür mallarda ısınma meydana geldiğini yapılan uyarıların dikkate alınmadığını söyledi.

Sakarya Hendek'te havai fişek fabrikasındaki patlamada yaralı kurtulan işçi malların aşırı ısındığı için patlamanın meydana gelmiş olabileceği iddia etti. Kesiban Yolcu, "Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler" dedi. 

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Nuray Cihangir, patlamanın arka depoda meydana geldiğini belirterek "Patlama üretim sırasında olmadı. Depolara konulan mallar aşırı ısındıkları için patlama meydana geldi. Malların dışına kâğıttan bir jelatin sarılır.

O jelatin mallara ısınma yapmış. 4 gündür söylüyordum ve yanımdaki işçileri de uyarıyordum. Malları dışarı serdim. Benim bölümümde ölüm yok. Bütün bölümleri uyarıyordum, kapının önüne karton bir şey koymayın da her an kaçabilelim." diye konuştu.

13 yıllık çalışan Kesiban Yolcu da "Malları ısınma yapıyor diye dışarı sermişler. Bunlar patladı diyorlar ama patlasa dün patlardı. Üretim bölümünden çıktığını tahmin ediyorum. Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler." dedi. Sendikaları olmadığına dikkat çeken Yolcu, "Siparişlerin yetişmesi için çok baskı yapıyorlardı." dedi. Patlamada yaralanan Güllü Aslan da Sebahattin Tepeçınar’ın yaralıları kurtarmak isterken ikinci patlamada yaşamını yitirdiğini anlattı.

"SİGARA İÇİLMESİNİ ŞİKAYET ETTİM, İŞTEN ÇIKARILDIM"

Patlamada eşi Havva Çelik'i kaybeden, fabrikanın eski işçilerinden Salih Çelik, fabrikada sigara içildiğini ve bunu şikayet ettiği için işinin dördüncü ayında işten çıkarıldığını söyledi.

BBC Türkçe'ye konuşan Çelik, "Burada genç çalışmıyor çünkü tedbir yok. Oraya ancak muhtaç olan biri gider. Ben de muhtaçtım. Kirada oturuyorum ne yapayım. Eşim orada çalışıyordu, ben inşaatlarda yevmiyeli çalışıyorum. Gündelikçi olarak. Benim oğlum askerden bu sabah geldi" dedi ve ekledi:

"Bu fabrikanın kaçıncı patlayışı. Her patladığından sonra isim değiştirilerek yeniden kurulmaz ki. Neden incelemiyorsunuz. Onlar sefasını sürer, biz bağıra bağıra ağlarız sadece. Ben şimdi çoluk çocuğum ile kalacağım evde. Benim yaramı kim saracak, hiç kimse.

Bir düzen kurmuştum. Ben ne garibanlıklarla büyüdüm. İşte o arkadaşım bilir, zar zor evlendim çoluk çocuk sahibi oldum bir yuva kurdum tam mutluluğu yakaladım derken mutluluğum gidiyor. Böyle adalet mi olur. Ben ne yapacağım şimdi?"