Hüner Çoşkuner’in 30 yıl önce hazırladığı gerçek vasiyeti ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti

Hüner Çoşkuner’in 30 yıl önce hazırladığı gerçek vasiyeti ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti
Bir süredir kanser tedavisi gören ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Hüner Coşkuner’in vefatının ardından abla Sabiha Çoşkuner, ünlü sanatçının 30 yıl önce hazırladığı gerçek vasiyetini açıkladı. Coşkuner, kardeşinin vasiyetinin 'küpeleriyle gömülmek' olduğu iddialarını yalanlayarak, Hüner'în bundan yıllar önce kaybettiği ablasının yanına gömülmeyi vasiyet ettiğini söyledi.

Sabah Gazetesi’nde yer alan habere göre, kemik iliği kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede, 4 Şubat Perşembe günü yaşamını yitiren sanatçı Hüner Coşkuner'in 30 yıl hazırladığı gerçek vasiyeti ortaya çıktı.

Son yolculuğuna uğurlandıktan sonra ünlü sanatçıyla ilgili olarak açıklama yapan Sabiha Coşkuner, ünlü sanatçının vasiyeti hakkında çıkan 'küpeleriyle gömülmek istediği' iddialarına karşı, "Öyle bir şey yok, vasiyetini 30 yıl önce vermişti. O da yerine getirildi" dedi.

"ABLAMIN YANINDA UYUMAK İSTEDİ"

Vasiyetini 30 yıl önce hazırladığını kaydeden Coşkuner, "Ablamın yanında uyumak istedi. Bu vasiyeti hastalanmadan önce de söylerdi. Ablam 30 yıl önce vefat ettiğinde Hüner Hanım'ın yası 10 yıl sürdü. 10 yıl sahne yapmadı. O kadar düşkün o kadar bağlıydı ki, ablamın vefatı onu çok derinden sarstığı için vasiyeti 30 yıl önce vermişti. Hastanede son 10 aydır hastalıkla mücadele ettiğimiz bu dönemde de 'Sen biliyorsun, sana söylediklerimi biliyorsun' diyordu. Vasiyet buydu. Bunun dışında başka vasiyeti yoktu." şeklinde konuştu.

"'ANNEM KAHRIMDAN GİTMESİN' DEDİ"

95 yaşındaki annelerinin Karadeniz'den geldiğini söyleyen Coşkuner, "Hüner, benim kahrımla gitmesin diye annemden, aileden sakladı. Uzakta yaşayan akrabalarımızdan da sakladık. 'Eğer bu hastalıktan kalkarsam yaşadığım bu süreci anlatacağım ve multipl miyelom hastalarına umut olacağım' dedi. Yani annemizi ve sevenlerinin üzülmemesiydi sebep. Salgın ortamında bana hastalık taşırlar, yoğunlaşırlar birbirlerine bulaştırırlar. Ben bunu da istemiyorum. Sessiz sakin derinden biz bu süreci yürütelim kardeşim' dedi. O ne isterse o oldu." dedi.