MASUM GÖK
Ekrem İmamoğlu’nu “suç örgütü lideri” yapan 3 bin 900 sayfalık iddianamenin tamamını dün akşamüzeri bitirdim. İddianamenin başlarında Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde İBB başkanı olmak istediği, topladığı iddia edilen "rüşvet" paralarını da İBB seçimlerinde finansal kaynak olarak kullandığı iddia edildi. Ancak Ekrem İmamoğlu ilk başta CHP’nin İBB adayı olmak istemiyordu. Dönemin il başkanı Canan Kaftancıoğlu ve ekibinin yaptığı saha çalışmaları sonucu Ekrem İmamoğlu ismi genel merkeze iletildi. İlk kez bu teklif Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Ekrem İmamoğlu’na söylendiğinde Ekrem İmamoğlu İBB adaylığını kabul etmedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarı ve “kazanamazsan önümüzdeki seçimlerde milletvekili olursun” sözü sonrası Ekrem İmamoğlu aday oldu ve bence de başarılı bir seçim kampanyasıyla 2019’daki İBB seçimlerini kazandı.

KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLİYORDU, İDDİANAMEDE ŞÜPHELİ OLDU

İddianamenin şüpheliler listesine bakınca bir isim dikkatimi çekti. Mustafa Can Poyraz. Canan Kaftancıoğlu döneminde CHP İstanbul İl Başkanlığı basın sorumlusu olarak görev yapıyordu. Şu anda CHP il binası alımıyla ilgili davada sanık olarak yargılanıyor. Şimdi de il binası alınması olayında Savcının iddiasına göre
Can Poyraz “İmamoğlu suç örgütü” paranın aklamasında görev almış. Ancak, savcılığın iddia ettiği gibi bir suç örgütü varsa Can Poyraz bu yapının içinde hiçbir zaman yer almadı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği 4 Kasım 2023’teki kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Kurultay kaybedildiğinde birçokları gibi karşı tarafa da geçmedi, mevcut durumunu korudu ve hala koruyor. Savcılığın iddia ettiği gibi “İmamoğlu suç örgütü CHP’yi ele geçirdi” ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Can Poyraz nasıl bu yapı içerisinde yer alabilir, benim kafama oturmadı!

EK KLASÖRLERE BAKMAK LAZIM

Gündemdeki olaylarla ilgili bir soruşturmanın iddianamesi yazıldığında klasik soru hemen gelir: İddianame boş mu, dolu mu? Aziz İhsan Aktaş iddianamesi çıktığında birçokları “bu iddianame boş” dedi. İddianameyi satır satır okuyan birisi olarak o zaman Aziz İhsan Aktaş dosyasında bazı şüpheliler için boş olabileceğini ancak genel olarak dolu bir iddianame olduğunu söyledim. İBB iddianamesi için ne boş, ne de dolu diyebilirim. İBB iddianamesinin boş mu, dolu mu olduğu davanın ek klasörlerine bakılarak anlaşılabilir. İddianamede birçok şey itirafçı ifadelerine dayandırılmış. Ancak bu itirafçıların bir kısmı “belgelerini sundum” diyor. O belgelerin ne olduğuna göre iddianamenin boş ve dolu olduğu ortaya çıkacak.

İDDİANAME ÇIKTIĞINDA SİLİVRİ’DE KAOS ÇIKMIŞ

Dediğim gibi ek klasörleri sabırsızlıkla bekliyoruz. Ancak ek klasörlerin ne zaman hazır olacağı da ayrı bir muamma. Çünkü öğrendiğime göre iddianamenin fotokopisi arkalı önlü 5 klasör tutmuş. Dün Silivri Cezaevi’nde kaos çıkmış. Avukatlar fotokopi çekip, müvekkillerine vermek için büyük bir gayret içine girmişler. Kolay değil, 3900 sayfanın fotokopi çekilip, hazırlanması. Bir de bunun ek klasörlerini düşünün, 402 şüphelinin olduğu bir dosyanın ek klasörleri yüzlerce klasörden oluşur.

İMAMOĞLU DOSYANIN TAMAMINI İSTERSE 17 MİLYON VERECEK

Ek klasörlerin nasıl verileceği de önemli tabii ki; eğer fotokopi yöntemiyle verilecekse tutacak sayfa sayısını siz düşünün. Bunu araştırırken Odatv’de bir haber karşıma çıktı. 300 kişinin yargılandığı Ergenekon davası dosyası 64 milyon word sayfasından oluşuyormuş. İBB dosyasında 402 kişi yargılanacak. Bu da İBB dosyasında word sayfasının daha fazla olacağı kesin gibi. Basit bir hesaplamayla İBB dosyasındaki sayfa sayısını da 64 milyon kabul edersek, bugün ortalama bir sayfa fotokopi 27 kuruşa çekiliyor. Bu hesaplamayla örneğin Ekrem İmamoğlu bu dava dosyasının tamamını almak istediğinde 17 milyon 280 bin lira para vermiş olacak.
Bu parayı herkesin vermesi mümkün değil. Ergenekon döneminden hatırlıyorum, bazı sanıklar parası olmadığı için fotokopi çektirip, dava dosyalarını temin edememişti. İBB iddianamesinin ek klasörlerinin taratılıp taraflara verilmesi en sağlıklı yöntem. Ancak hapishanede bilgisayar yasak olduğu için tutuklu sanıklar yine fotokopi çektirmek zorunda.

AVUKATLARIYLA NASIL ÇALIŞACAKLAR

Her sanık bütün dava dosyasını almak zorunda değil. Ama Ekrem İmamoğlu ve örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen kişilerin eylemlerin hemen hepsinde isimleri geçtiği için dava dosyasının tamamına bakıp, savunmalarını hazırlamaları gerekiyor. İşin içinden çıkılmaz bir tarafı da avukat, mahkum görüşlerinde yaşanacak kaos olacak. Tutuklu sanıkların hepsi davaya doğal olarak avukatlarıyla çalışmak isteyecek. Özellikle tutukluların kaldığı Silivri’de İBB dosyası şüphelilerinin kaldığı blokta 8 görüş kabini bulunuyor. Şu anda bile avukatlar müvekkilleriyle görüşmek için saatlerce sıra bekliyor. İddianame kabul edildiğinde avukatlar müvekkilleriyle daha fazla görüşmek isteyecek, sırada bekleyen avukatlar doğal olarak itiraz edecek. Bu kaotik ortam nasıl çözülecek bunu da izleyip, göreceğiz.