İBB’deki usulsüz atamalar Sayıştay raporunda

İBB’deki usulsüz atamalar Sayıştay raporunda
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleşen usulsüz atamalar Sayıştay raporuna yansındı. Raporda İBB ve bazı iştiraklerde kadrosu dolu daire başkanlıklarına atamalar yapıldığının altı çizildi.

Sayıştay raporunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı bağlı şirketlerinde dolu daire başkanlıklarına atamalar yapıldığı, sınavla atama yapılma zorunluluğunu aşmak için 48 şube müdürlüğü hukuk dışı yöntemle doldurulduğu belirtildi.

Sayıştay’ın “liyakat, mevzuata uygunluk” hatırlatmaları yaptığı atamalar daha çok AKP’li başkanların gerekli şartları taşımamasına karşın bazı kişilerle çalışma tercihi sonucu ortaya çıktı. “Asılda aranan koşullara sahip kamu görevlisi bulunamadığı hallerde başvurulan bir görevlendirme usulü” olan tedviren atama, en sık başvurulan yol oldu. Sayıştay, istisnai olarak kullanılması gereken bu atama şeklinin daire başkanlıkları ve şube müdürlükleri düzeyinde yaygın şekilde kullanıldığını tespit etti.

İBB, koşulları atanmaya uygun olmayan kişileri atamakla yetinmedi, dolu beş daire başkanlığı kadrosuna da bu yöntemle atama yaptı. Ayrıca sınavla atama yapılabilecek olan şube müdürlüklerinden 48’i de sınav zorunluluğunu aşmak için tedviren görevlendirme ile dolduruldu.

Birgün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre Sayıştay raporlarına bu atama yöntemiyle ilgili yansıyan tespit özetle şöyle:

“Usul, kanunda belirtilen şartlara haiz personel bulunmadığı koşullarda uygulanabilir. Bir görevin tedviren gördürülebilmesi için öncelikle ilgili kadronun boş olması gerekmektedir. İlgili kadronun boş olması durumunda ise görevin öncelikle vekil veya yardımcılar vasıtası ile gördürülmesi gerektiği açıktır. İdarede ise tedviren atamaların yapıldığı 5 daire başkanı kadrosu doludur ve kadroları işgal edilen personel idare görevine fiilen devam etmektedir. Ayrıca boş olan 48 şube müdürü kadrosunda görev tedviren yürütülmektedir. Herhangi bir zaruri durum olmamasına rağmen ilgili kadrolara yapılan tedviren atamaların hukuka ve kamu menfaatlerine uygun olmadığı düşünülmektedir.”