Uzun yıllardır obezite ve hareketsiz yaşamla ilişkilendirilen karaciğer yağlanması, bilimsel araştırmalarla ilave şeker tüketiminin en büyük suçlusu olarak işaretlendi. Özellikle fruktoz içeren yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS) ve sukroz gibi ilave şekerler, karaciğerde yağ birikimini hızlandırarak organı sessizce tahrip etti. Bu durum, diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi yaygın rahatsızlıkların temelini oluşturdu.
Journal of Hepatology'de yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar 94 sağlıklı erkeğin diyetine 80 gram ilave şeker ekledikten sonra karaciğer yağ oranının dramatik biçimde arttığını gözlemledi.
Katılımcılar, günde iki kutu gazlı içecek eşdeğeri tüketince, sadece yedi hafta içinde karaciğerlerinde belirgin yağlanma oluştu. Bu bulgular, ilave şekerlerin karaciğeri doğrudan hedef aldığını ve geleneksel kalori fazlası açıklamalarının yetersiz kaldığını gösterdi.
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) destekli bir başka araştırmada, farelerde yüksek fruktoz alımının bağırsak bariyerini zayıflatarak endotoksin sızıntısına yol açtığı ve bunun karaciğer iltihabını tetiklediği tespit edildi. Bu mekanizma, ilave şekerlerin sadece karaciğeri değil, tüm metabolik sistemi bozduğunu ortaya koydu.
Araştırmanın başyazarı, Kaliforniya Üniversitesi San Diego'dan Prof. Michael Karin, "Fruktoz, antik Mısırlıların ördekleri kurutulmuş incirlerle besleyerek foie gras üretmesinde kullandığı gibi, karaciğeri yağla doldurur. Modern diyetlerdeki HFCS ise bu süreci hızlandırır" diye ifade ettti.
Hepatology Communications dergisinde Emory Üniversitesi'nden Dr. Kristina M. Cordola-Hiari ve ekibinin 2023 incelemesinde, ilave şeker alımının NAFLD riskini %29 oranında artırdığı vurgulandı.
Cordola-Hiari, "Fruktoz, karaciğerde de novo lipogenezi – yani yeni yağ sentezini tetikleyerek hücreleri doldurur ve oksidasyonu engeller. Bu, organın sessizce erimesine yol açar" şeklinde uyarıda bulundu.