İktidarın başlattığı İmralı sürecine ilişkin Meclis'te oluşturulan “Mili Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” Komisyonu ile sürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sessiz kalmasına rağmen MHP lideri Devlet Bahçeli ve DEM Parti'nin sürekli dile getirdiği komisyon temsilcilerinin İmralı'ya giderek vatana ihanetten hükümlü Abdullah Öcalan ile görüşmesi talebi basına haber vermeden AK Parti, MHP ve DEM Parti'den birer temsilciyle pazartesi günü gerçekleşti. (26 Kasım 2025) MHP'li Feti Yıldız, AKP'li Hüseyin Yayman ve DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Öcalan ile görüştü.
Gazeteci Deniz Zeyrek'in konuyla ilgili bugün "Nasıl kandırıldım" başlığıyla duyurduğu ayrıntı dikkat çekti.
Zeyrek, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ı konuyla ilgili arayıp 'Gittiniz mi?' diye sorduğunu ve “Hayır ben hastanedeyim” yanıtı aldığını söyledi.
"30 yıllık bir gazeteciyim ve hala siyasetçilere bu kadar güvenilemeyeceğini öğrenemedim" diyen Zeyrek'in yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

"Malumunuz Terörsüz Türkiye Projesi çerçevesinde TBMM’de kurulan komisyon, bir heyet oluşturup (Abdullah Öcalan’la görüşmeleri için) İmralı’ya gönderdi.
Heyet fikrine, iktidar partileri dışında ilgi gösteren olmadığından heyette sadece üç partinin temsilcileri yer aldı: AK Parti, MHP ve DEM Parti.
Heyette MHP Feti Yıldız, AK Parti Hüseyin Yayman ve DEM Parti de Gülistan Kılıç Koçyiğit tarafından temsil edildi.
24 Kasım 2025 Pazartesi günü kulislere heyetin İmralı’ya gittiği bilgisi düştü.
Bütün gazeteciler haliyle bu bilgiyi doğrulama çabasına girişti. Bizim arkadaşlar Feti Yıldız ve Gülistan Koçyiğit’e ulaşmaya çalıştı ama ulaşamadı.
Ben de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ı aradım.
İlginç bir şekilde açtı.
Kısa bir sohbetin ardından “Gittiniz mi” diye sordum.
“Hayır ben hastanedeyim” dedi.
“Hayırdır?” diyerek neden hastanede olduğunu sordum. İki ay önce bir operasyon olduğunu ve kontrol için hastaneye gittiğini ve halen hastanede olduğunu vurguladı.
Doğal olarak “Ne zaman gideceksiniz” sorusunu yönelttim.
“Yarın (Salı) ya da çarşamba” karşılığını verdi.
Ben detay almak için başka sorular sormayı planlıyordum ki “Şimdi röntgene gireceğim” dedi. Ben de durumuna saygı göstererek telefonu kapattım.
Sonra da haberle uğraşan arkadaşlara “Hüseyin Yayman’la görüştüm, bilgi doğru değilmiş, yarın ya da Çarşamba gideceklermiş” bilgisini ilettim.
O da ne?
Bir arkadaşım Feti Yıldız’ın manalı X paylaşımını gönderdi. Başka bir arkadaşım Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği “Heyet gitti, döndü” haberinin bağlantısını paylaştı.
“Yok daha neler?” dedim.
Çok üzüldüm. Başta kendi kendime “Hiç olmasa ‘bilgi veremem’ deseydi, dürüst davransaydı. Neden böyle yaptı ki?” diye sorup dururken sonra da hayıflanmaya başladım:
"30 yıllık bir gazeteciyim ve hala siyasetçilere bu kadar güvenilemeyeceğini öğrenemedim"
İmralı komisyonu bugün toplanmayacak! İşte sebebiGündem