Gazeteci İsmail Saymaz'ın, bugün Daltonlar çetesinin İstanbul'daki hücreevlerini yazdı.

Saymaz, Öktem’in, 3 Ağustos’ta İspanya’da öldürülen Daltonlar’ın liderlerinden Caner Koçer’in intikamı için ortadan öldürüldüğünü öne sürerek “Serdar Öktem suikastı ‘yeni nesil suç örgütü’ diye tanımlanan gruplardan en güçlüsü olan Daltonlar’a ve ‘Kamikaze Dronları’ denilen üyelerine yakından bakmayı gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL'DAKİ HÜCRE EVLERİ

Suç örgütünün hücre evlerine dair detayları aktaran Saymaz, “Hücre evleri çoğunlukla Esenyurt ve Bahçelievler’deki sitelerde Airbnb gibi uygulamalar üzerinden, sabıkasız üyeler veya onların yakınları adına kiralanan dairelerden oluşuyor, Daltonlar'ın İstanbul’da çok fazla hücre evi var” ifadelerini kullandı.

MERKEZ YENİBOSNA'DA

Saymaz’ın aktardığına göre; Merkezleri Yenibosna olan Daltonlar, başlangıçta bir semt çetesi olarak ortaya çıktı; suç örgütü lideri Barış Boyun’la yollarının kesişmesinin ardından hızla güç kazandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı ve 39. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen bin 676 sayfalık Daltonlar iddianamesine göre örgütün lideri, “Can Dalton” lakabıyla tanınan 1997 doğumlu Beratcan Gökdemir.

Barış Boyun, Beyoğlu sokaklarında ünlendi. Gürcistan’a kaçtıktan sonra örgütünü Batum’dan örgütü yönetmeye devam etti.

2022 yılında Türkiye’de üç ay arayla iki cinayet işleyen Beratcan Gökdemir, Boyun’un ile temasa geçti.

Saymaz, Daltonlar’ın kısa sürede çok sayıda silahlı saldırı, cinayet ve yağma suçuna karıştığını, bu nedenle kamuoyunda “Daltonlar Çetesi” veya “Motosikletli Çete” ismini aldıklarını aktardı.

Daltonlar taşeronluk ve tetikçilik yaparak güç kazandığını anlatan Saymaz, Mart 2024’te Barış Boyun ile Daltonlar’ın yolları ayrıldığını söyledi.

Saymaz’ın aktardığına göre, Daltonlar’ın lideri Beratcan Gökdemir Gürcistan’dan Abhazya’ya geçti; yanında Ahmet Aydın ve Emircan Yılmaz da bulunuyordu. Ancak 23 Mayıs 2023’te örgüte rakip gruplardan Anucurlar, Gökdemir ve arkadaşlarına saldırdı. Saldırıda Emircan Yılmaz hayatını kaybetti. Olayın ardından Gökdemir, gittiği Rusya’da tutuklandı.

Saymaz, yazısında “‘Can Dalton’ lakabıyla bilinen Gökdemir içeri düşse de tamamı yurt dışında bulunan örgüt yöneticileri Batın Can Gökdemir, Ahmet Mustafa Timo, Bünyamin Yıkar, Murat Küçükyavuz ve Sinan Memi’nin suç işlemeyi sürdürdüğünü” de anlattı.

SOSYAL MEDYADA ÖRGÜTLENME

Saymaz, örgütün TikTok, Instagram ve Facebook üzerinden örgütlendiğini belirtti. 15-20 yaş aralığındaki gençleri “Kamikaze Dronu” kullandığını belirtti. Gençlerin dizilerden ve sosyal medya paylaşımlarından etkilenerek suça yönlendirildiği, örgütün bu kişileri hücre evlerinde uyuşturucu ve silahlarla motive ettiği belirtildi.

İsmail Saymaz yazısının devamı şöyle:

"Gençler birkaç günlük konaklamanın ardından silah, mühimmat, kar maskesi, balistik yelek, patlayıcı ve motosiklet verilerek, eyleme gönderiliyor. Genellikle motosikletli saldırı ekipleri kullanıyor. Ancak çalıntı veya ikiz plakalı araçları kullandıkları da oluyor.

Motosiklet kullananlara motorcu, silah kullananlara atıcı ve ilk ekibin eylemi gerçekleştirememesi halinde ikinci saldırıyı yapacak olanlara joker deniyor.

Yanlarında bekçi ve polis taşıyorlar.

Örgütte iyi bir iletişim ve istihbarat sistemi var.

Eylemlerden önce yurt dışındaki liderler telekonferans yoluyla üyelerle görüşüyor.

Çok tedbirliler.

Bazen telefon kullanmıyorlar.

Aranan üyelerin yakalanmasının önüne geçmek için yanlarında bekçi veya polis bile taşıdıkları oluyor.

Neredeyse hiçbir itirafçı yok.

Suçtan çok yüksek gelir elde ettikleri için üyelerine her imkanı sağlıyorlar. Aralarında sonsuz bir güven var. Suç işleyenler kaçırılıyor, cezaevindekilere bakılıyor.

Her an eyleme hazır şekilde hiyerarşik düzen içinde yaşıyorlar.

Silah bulmakta zorlanmıyorlar.

Eylemlerde tabancaların yanı sıra Uzi/Akrep olarak tanımlanan tam otomatik silahları, kalaşnikof marka uzun namluluları, hatta el bombalarını kullanıyorlar.

Üç strateji
Üç farklı eylem stratejisi izliyorlar.

Bir: İş adamları ve esnaflar yurt dışı hatlardan ve sosyal medya üzerinden ‘haraç, sokak hakkı, koruma parası, hükümlü parası, ceza’ gibi söylemlerle haraca zorlanıyor.

İki: Hasımlara saldırılar.

Üç: Taşeron şekilde öldürme veya yaralamaya yönelik eylemler.

Uyuşturucu ticareti en temel gelir kalemi.

Afganistan, Pakistan ve İran’da üretilen uyuşturucu Avrupa’ya taşınıyor, Orta Amerika’dan getirilen kokain Türkiye’ye sokuluyor. Uyuşturucu pazarından ötürü rakiplerle çatışmaktan tereddüt etmiyorlar.

Özellikle Casper’larla…

Daltonlar, 25 Ağustos 2024’te Casperların üyesi Yunus Erden’i öldürdü. Casperlar da 30 Ağustos’ta Daltonlar’dan Ahmet Mustafa Timo’nun kuzeni Ercan Kaptan’ı infaz etti.

Türkiye’ye yayıldı

Barış Boyun grubundan ayrılan Daltonlar, 2024 yılından sonra ‘Siirtli Naci’ lakabıyla bilinen uyuşturucu kaçakçısı Naci Yılmaz ve Uğurcan Gündoğmuş liderliğindeki Gündoğmuşlarla ittifak kurdu.

Yılmaz’ın uyuşturucu geliriyle bu iki grubu finanse edip silahlı güç olarak kullandığı ileri sürülüyor.

Onların karşısında ‘Hamuş’ lakaplı İsmail Atız’ın lideri olduğu Casperlar, ‘Meks’ lakaplı Mehmet Sabri Şirin’in Şirinler’i, Zuhat Altunç’un Çirkinler’i güçlerini birleştirdi.

Daltonlar, 18 Haziran 2025’te Şirinler’e yakın Osman Beşe’yi İstanbul’da öldürdü.

Casperlar ise yanıt olarak 3 Ağustos’ta Caner Koçer’i, 25 Eylül’de Furkan Yavuz’u Belçika’da infaz etti.

Daltonlar ve Gündoğmuşlar ise bir gün sonra Öktem’i vurmak için Gaziantep’ten üç tetikçiyi İstanbul’a getirterek, Esenyurt’taki örgüt evine yerleştirdi.

Beş tetikçiden üçünün Gaziantep’ten, ilk şoförün Eskişehir’den getirilmiş olması örgütün Türkiye’ye yayıldığını gösteriyor."