Uluslararası bilimsel araştırmalar ve önde gelen yabancı gastroenterologların görüşleri, milyonlarca kişinin sabah rutini olan kahve tüketiminin ardından hissettiği şişkinlik ve rahatsızlığın ardındaki karmaşık mekanizmaları ortaya koydu.

Küresel çapta yapılan bilimsel araştırmalar, günlük kahve alışkanlığının neden bazı bireylerde can sıkıcı şişkinlik ve gaz hissine yol açtığını detaylıca aydınlattı. Uzmanlar, kahvenin içerdiği temel bileşenlerin sindirim sistemi üzerindeki çarpıcı etkilerine işaret etti ve hassas bünyeler için uyarıda bulundu.

MİDE ASİDİ VE HAREKETİ TETİKLEDİ

Yapılan araştırmalar, kahvenin yalnızca uyanıklığı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda mide asidi (hidroklorik asit) salgısını ve kolon hareketliliğini de hızlandırdığını gösterdi. Bu durum, sağlıklı bireyler için genellikle sindirime yardımcı bir etki olarak görülse de, halihazırda hassas bir sindirim sistemine sahip olanlarda veya İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) gibi sorunları bulunanlarda rahatsızlığı şiddetlendirdi.

New York'taki Fonksiyonel Tıp alanının önde gelen isimlerinden Dr. Frank Lipman, sindirim sorunları olan hastalarına sıklıkla kahve tüketimlerini gözden geçirmelerini önerdiğini ifade etti. Dr. Lipman, kahvenin mide asidini aniden artırmasıyla oluşan bu "sarsıntının" reflü ve rahatsızlık şikayetlerini tetiklediğini belirtti.

SUÇLU SADECE KAFEİN DEĞİL: ORGANİK ASİTLER VE İLAVELER

Bilim insanları, şişkinliğin tek nedeninin kafein olmadığı sonucuna ulaştı. Kahvenin tadını veren klorojenik asit gibi organik asitler, bazı bireylerde bağırsak zarını tahriş ederek veya sindirimi yavaşlatarak dolgunluk hissine ve şişkinliğe sebep oldu.

Öte yandan, içeceğe yapılan ilavelerin de sorunun büyümesine yol açtığı gözlendi. Gastroenteroloji alanının tanınmış uzmanlarından, ZOE'nin ABD Medikal Direktörü Dr. Will Bulsiewicz, kahvenin tek başına şişkinlik sebebi olmadığını, ancak içerisine eklenen şeker, tatlandırıcılar ve özellikle laktoz içeren süt ürünlerinin durumu kötüleştirebileceğini kaydetti.

Dr. Bulsiewicz, özellikle süt ve süt bazlı ürünlerin, laktoz intoleransı olan kişilerde gaz ve şişkinlik riskini önemli ölçüde artırdığını ifade etti. Ayrıca, "şekersiz" krema alternatiflerinde bulunan ve bağırsakta fermente olabilen şeker alkollerinin, ekstra su çekerek şişkinliği daha da artırabileceği vurgulandı.

BİREYSEL HASSASİYET ÖNE ÇIKTI

Frontiers in Nutrition dergisinde 2021 yılında yayımlanan bir araştırma, kafein tüketimi ile İBS semptomlarının şiddeti arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu ortaya koydu. Ancak, 40 sağlıklı yetişkinle yapılan bir başka çalışma ise, kahvenin sindirim sistemi üzerinde belirgin bir yan etkiye yol açmadığını gösterdi.

Bu çelişkili sonuçlar, kahveye bağlı şişkinliğin büyük ölçüde bireysel hassasiyet ve altta yatan sindirim sağlığıyla ilişkili olduğunu gözler önüne serdi. Uzmanlar, kahveyi çok hızlı içmenin yutulan hava miktarını artırarak da şişkinliğe yol açabileceğini sözlerine ekledi.

Dr. Lipman ve Dr. Bulsiewicz, şişkinlik sorunu yaşayan bireylere, kahve türünü (örneğin daha az asidik soğuk demleme), tüketim hızını ve özellikle eklenen süt veya şeker miktarını denemeler yaparak kişisel toleranslarını keşfetmelerini tavsiye etti.