Kalın'dan, Suriye ve ABD açıklaması

Kalın'dan, Suriye ve ABD açıklaması
Kalın, "Türkiye ile PYD ve YPG terör örgütünü adeta aynı kefeye koyan onları eşitleyen açıklamalar duyuyoruz. Bunlar kabul edilemez" dedi.

Ankara'da basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "(Fırat Kalkanı Harekatı) Bunu, Suriye Kürtlerine karşı yapılan bir harekat gibi, Kürtlerin kazanımlarını engellemeye yönelik bir operasyon gibi yansıtma girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Böyle bir şey söz konusu değildir. Türkiye'nin Suriye Kürtleri ile bir sorunu yoktur. Türkiye'nin Türkiye'deki Kürtlerle, Irak'taki Kürtlerle, İran'daki Kürtlerle, dolayısıyla bölgedeki ve dünyadaki hiç bir Kürt vatandaşımızla ya da bölge insanı ile bir sorunu yoktur. Bizim bir PKK sorunumuz vardır, bizim bir terör örgütleri sorunumuz vardır" dedi.

Kalın, "Türkiye ile PYD ve YPG terör örgütünü adeta aynı kefeye koyan onları eşitleyen açıklamalar duyuyoruz. Bunlar kabul edilemez" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla Halep'te çatışmasızlık ortamının sağlanması için bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bir takım diplomatik görüşmeler var. Koridor oluşturulduğu taktirde insani yardımlarımızı oraya ulaştırma fırsatı bulacağız. Gazze'ye ikinci bir yardım gemisini de yola çıkartacağımızı bu vesileyle bildirmek isteriz. Çocuklara yönelik bisiklet, çanta, kaban, gıda gibi malzemelerden oluşan bir gemi Kurban Bayramı münasebetiyle yola çıkacak" dedi.

 

Kalın, Fırat Kalkan operasyonunda Türkiye'nin PYD unsurlarıyla ateşkes anlaşmasına vardığı iddialarıyla ilgili olarak "PYD ile anlaşma falan söz konusu değil. PYD terör örgütünün bir koludur ve Türkiye ile anlaşması söz konusu değildir. Biz Fırat Kalkanı Operasyonuyla ilgili hedeflerimizi başından beri ortaya koyduk" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe'de basın toplantısı düzenliyor.

İbrahim Kalın'ın açıklamaları şöyle:

Eskisine göre daha güçlü, Yenikapı ruhuyla dimdik ayaktayız. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hem bu darbeciler hem de FETÖ'yle mücadele kapsamlı bir şekilde yürütülmektedir. Ta ki, devlette bu hukukun üstünlüğü, liyakat, hesap verebilirlik ilkeleri net bir şekilde tesis edilene kadar. FETÖ, yıllarca bu ilkeleri istismar ederek devleti ele geçirmeye çalıştı.

G20 zirvesi

Şimdi yapılan da olayın vehametiyle, şiddetiyle bu pisliğin temizlenmesi, devletin yeniden yapılandırılması gibi hadiselerin yeniden yaşanmaması için gerekli adımların atılmasıdır.
Bu pazar günü başlamak üzere Cumhurbaşkanımız Çin'de yapılacak G-20 zirvesine katılacaktır. Zirvede kapsayıcılık, geçen sene ele aldığımız konular gene G-20 liderler zirvesinde etraflı bir şekilde ele alınacak. Bizim geçen sene özellikle terör, terörle mücadele, mülteciler gibi dile getirdiğimiz konuları yeniden gündeme getireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız FETÖ'nün darbe girişimini de gündeme getirme fırsatı bulacak.

G20'de programımız el verdiği ölçüde ikili görüşmelerimizi de orada yapacağız. Türkiye'de yaşanan gelişmeleri de ele alma imkanımız olacak. Bu bağlamda Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi süreci ile ilgili önemli adımlar atılmaya devam ediyor. G20'DE bunun detayları alınmaya devam edecek. Charter seferinin başlaması konusunda Rus hükümetinin verdiği karar biliyorsunuz 3 Eylül'de başlayacak. Memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum.

Bir diğer konu ise Fırat Kalkanı Operasyonu, demin de ifade ettiğim gibi darbe girişiminden 6 hafta sonra TSK, sınır güvenliğini sağlamak, terör unsurlarını temizlemek için başlattığı harekatı başarıyla yürütmektedir. Sınır güvenliğimizin sağlanarak sınırlarımız temizlenecek. Türkiye, DAİŞ'le mücadelede uluslararası koalisyonla hareket etmektedir.
Zaman zaman, özellikle ABD'li yetkililerden Türkiye ile terör örgütlerini aynı kefeye koyan açıklamalar duyuyoruz. Bu değerlendirmeleri kabul etmiyoruz. Operasyonun başından beri açıklamalarımız bellidir. Müttefiklerimize gerekli bilgiler zamanında verilmiştir.

Zaman zaman terör örgütünün propagandasını da ana akım siyasi söylemlerde yer edindiğini görüyoruz. Rahatsızlığımızı iletmek isterim. Operasyonun Kürtlerin kazanımlarını engellemek için yapıldığına dair çıkan haberleri kınıyorum. Bizim dünyanın hiçbir yerindeki Kürtlerle sorunumuz yoktur. Suriye Kürtlerinin adı daha dünyada anılmazken Cumhurbaşkanımız 2008'de kürtlere kimlik verilmesini, haklarının teslim edilmesini talep etmişti. 

Aslında PKK Suriye savaşını bahane ederek Suriye'de fiili durum yaratmaya, Türkiye'de İran'da yapamadığını Suriye'de yapmaya çalışmaktadır. Bunlara Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin müsamaha göstermesi mümkün değildir. Batılı dostlarımız tarafından bunların görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde Suriye'deki gerilim tırmanacaktır, Türkiye konuyla ilgili tüm diplomatik kanallarını kullanmaya devam etmektedir.

Son olarak Halep'teki insani durumla ilgili noktaya açıklık getirmek isterim. Orada masum insanların öldürülmesi kabul edilemez. Yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla Halep'te çatışmasızlık ortamının sağlanması için bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bir takım diplomatik görüşmeler var. Koridor oluşturulduğu taktirde insani yardımlarımızı oraya ulaştırma fırsatı bulacağız. Gazze'ye ikinci bir yardım gemisini de yola çıkartacağımızı bu vesileyle bildirmek isteriz. Çocuklara yönelik bisiklet, çanta, kaban, gıda gibi malzemelerden oluşan bir gemi Kurban Bayramı'nda yola çıkacak.