Kanser teşhisi, özellikle genç kadınlar için yalnızca sağlıkla ilgili bir mücadele değil, aynı zamanda gelecekteki annelik hayallerini tehdit eden bir durum. Ancak modern tıp, tüp bebek (IVF) teknolojisi ve fertilite koruma yöntemleriyle bu hayalleri gerçeğe dönüştürme imkanı sundu.
Bilimsel araştırmalar, tüp bebek tedavisinin kanser hastaları için güvenli olduğunu ve tedavi sonrası annelik şansını artırdığını ortaya koydu. Uluslararası uzmanlar, bu yöntemin kanser hastalarına umut ışığı olduğunu vurguladı.
KANSER TEDAVİSİNİN FERTİLİTİYE ETKİSİ VE ÇÖZÜM YOLU
Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri, özellikle üreme çağındaki kadınlarda yumurtalık rezervini olumsuz etkileyebiliyor. Amerikan Kanser Derneği verilerine göre, kemoterapi alan premenopozal kadınların %40’ından fazlası tedavi sonrası erken yumurtalık yetmezliği riskiyle karşı karşıya. Bu durum, fertilite kaybına ve annelik şansının azalmasına yol açabiliyor. Ancak tüp bebek teknolojisi, yumurta veya embriyo dondurma gibi yöntemlerle bu riski en aza indiriyor.
ABD’deki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden onkolog Dr. Elizabeth Comen, “Kanser teşhisi alan genç kadınların fertilite koruma seçenekleri hakkında erken bilgilendirilmesi kritik. Tüp bebek, bu hastalara tedaviden sonra bile biyolojik çocuk sahibi olma şansı sunuyor” dedi.
JAMA Oncology’de yayımlanan bir çalışma, meme kanseri hastalarında fertilite koruma yöntemlerinin (yumurta veya embriyo dondurma) güvenli olduğunu ve kanser nüks riskini artırmadığını gösterdi.
TÜP BEBEK VE FERTİLİTE KORUMA: NASIL ÇALIŞIYOR?
Tüp bebek tedavisi, kanser hastaları için fertilite koruma sürecinde genellikle yumurta veya embriyo dondurma şeklinde uygulandı.
Tedavi, kanser tedavisine başlamadan önce yumurtalıkların uyarılması ve olgun yumurtaların toplanmasıyla başladı. Bu yumurtalar dondurulabilir ya da döllenerek embriyo haline getirilip saklanabilir.
Kanser tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalar bu dondurulmuş yumurtaları veya embriyoları kullanarak tüp bebek yöntemiyle hamile kalabiliyor.
İngiltere’deki Guy’s and St Thomas Hastanesi’nden üreme tıbbı uzmanı Prof. Yacoub Khalaf, “Yumurta dondurma, özellikle meme kanseri gibi hormon duyarlı kanserlerde güvenli bir seçenek. Letrozol gibi ilaçlarla yapılan kontrollü yumurtalık uyarımı, östrojen seviyelerini minimumda tutarak riskleri azaltıyor” dedi.
BMC Medicine’de yayımlanan uluslararası bir uzman toplantısı raporu, yumurta ve embriyo dondurmanın kanser hastaları için standart fertilite koruma yöntemleri olduğunu doğruladı. Ayrıca, henüz deneysel bir yöntem olan yumurtalık dokusu dondurma, özellikle kemoterapi öncesi zaman kısıtlaması olan hastalar için umut vadetti. Bu yöntem, yumurtalık korteksinden alınan dokunun dondurulmasını ve tedavi sonrası nakledilmesini içerdi.
Fertility and Sterility’de yayımlanan bir çalışma, bu yöntemin genç kanser hastalarında başarılı gebeliklerle sonuçlanabileceğini gösterdi.
KANSER SONRASI GEBELİK: GÜVENLİ Mİ?
Kanser hastalarının en büyük endişelerinden biri, gebelik veya tüp bebek tedavisinin kanser nüksünü tetikleyip tetiklemeyeceği. Ancak bilimsel veriler, bu endişeleri büyük ölçüde giderdi.
European Journal of Cancer’da yayımlanan bir meta-analiz, meme kanseri sonrası gebeliğin hastalık nüksü riskini artırmadığını ortaya koydu. Özellikle, kanser teşhisinden iki yıl sonra gerçekleşen gebeliklerin güvenli olduğu belirtildi.
İsveç’te 23 yıl boyunca meme kanseri hastalarını izleyen bir çalışma, fertilite koruma yöntemlerini kullanan kadınlarda mortalite oranının, bu yöntemleri kullanmayanlara kıyasla daha düşük olduğunu gösterdi.
ABD’deki Ulusal Kanser Enstitüsü’nden Dr. Emily Tonorezos, “Bu veriler, tüp bebek ve fertilite korumanın genç kanser hastaları için güvenli olduğunu gösteriyor. Hastaların bu seçeneklerden faydalanması teşvik edilmeli” dedi.
UZMANLARDAN ÖNERİLER: ERKEN DANIŞMANLIK VE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM
Uzmanlar, kanser teşhisi konan üreme çağındaki kadınların mümkün olan en kısa sürede bir üreme uzmanıyla görüşmesi gerektiğini vurguladı.
Hong Kong Üniversitesi’nden fertilite uzmanı Dr. Raymond Li, “Başarılı bir fertilite koruma programı, onkologlar, üreme uzmanları ve embriyologların iş birliğini gerektirir. Tedaviye başlamadan önce hızlı aksiyon almak, başarı şansını artırır” dedi.
Scientific Reports’ta yayımlanan bir çalışma, meme kanseri hastalarının yalnızca %44’ünün fertilite koruma hakkında bilgi sahibi olduğunu ortaya koydu. Bu durum, hasta eğitiminin ve farkındalığın artırılması gerektiğini gösterdi. Uzmanlar, özellikle genç hastaların tedavi planlamasında fertilite koruma seçeneklerinin rutin olarak tartışılmasını önerdi.
RİSKLER VE SINIRLAMALAR
Tüp bebek tedavisi kanser hastaları için umut verici olsa da, bazı riskler ve sınırlamalar mevcut.
Örneğin, hormonal uyarım gerektiren yumurta toplama işlemi, hormon duyarlı kanserlerde (örneğin meme kanseri) dikkatle uygulanmalı. Ayrıca, fertilite koruma yöntemlerinin başarı oranı, kadının yaşına, yumurtalık rezervine ve kanser tipine bağlı olarak değişiyor.
Reproductive Sciences’ta yayımlanan bir makale, tüp bebek başarı oranlarının kanserli hastalarda, kanser olmayan popülasyona benzer olduğunu, ancak kesin gebelik başarı oranları için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Bunun yanı sıra, fertilite koruma işlemleri pahalı olabiliyor ve bazı ülkelerde sağlık sigortası bu masrafları karşılamıyor. ABD’de bazı eyaletler, kanser hastaları için fertilite koruma masraflarını sigorta kapsamına almaya başladı, ancak bu konuda küresel bir standart henüz mevcut değil.
GELECEKTEKİ UMUT: YENİ TEKNOLOJİLER
Tüp bebek teknolojisindeki yenilikler, kanser hastalarına daha fazla seçenek sundu.
In vitro maturasyon (IVM), yani olgunlaşmamış yumurtaların laboratuvar ortamında olgunlaştırılması, hormonal uyarım süresini kısaltarak acil tedavi gereken hastalarda umut vadetti.
Slovenya’daki Ljubljana Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Prof. Irma Virant-Klun, “IVM, kanser hastalarının olgun yumurta verimini artırarak gelecekteki gebelik şansını güçlendiriyor” dedi.
IVM’nin kanser hastalarında geleneksel IVF’ye kıyasla benzer gebelik oranları sunduğunu gösterdi.
Ayrıca, in vitro gametogenez (IVG) gibi deneysel teknolojiler, gelecekte kanser hastalarının fertilite koruma seçeneklerini daha da genişletebilir. Bu yöntem, vücudun normal hücrelerinden yapay yumurta veya sperm üreterek üreme hücrelerinin kaybını telafi etmeyi amaçladı. Ancak uzmanlar, bu teknolojinin insanlarda uygulanabilir hale gelmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
KANSERLE MÜCADELEDE ANNELİK UMUDU
Tüp bebek tedavisi, kanser hastaları için fertilite koruma ve gelecekte annelik hayallerini gerçekleştirme konusunda güçlü bir araç. Bilimsel çalışmalar, bu yöntemin güvenli olduğunu ve kanser nüksü riskini artırmadığını doğruladı.
Erken danışmanlık, multidisipliner iş birliği ve hasta farkındalığının artırılması, bu süreçte kritik öneme sahip. Kanser teşhisi alan genç kadınlar, tüp bebek teknolojisi sayesinde hem sağlıklarını koruyabilir hem de annelik hayallerine bir adım daha yaklaşabilir.