Uzmanlar, yüksek dozda tüketimin yaratabileceği risklere dikkat çekerek, bu aromatik mucizenin doğru kullanım dozunun bir sır gibi saklandığını ve mutlaka doktor kontrolünde olması gerektiğini vurguladı.

Geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılan ve güçlü antioksidan içeriğiyle bilinen karanfil (Syzygium aromaticum), özellikle böbrek fonksiyonlarının azaldığı ve diyaliz gereksinimi olan hastalarda umut olabilecek potansiyel etkileri nedeniyle son dönemde bilim camiasının ilgi odağı oldu.

Çay olarak tüketilen bu aromatik baharatın, böbrek hasarıyla ilişkilendirilen oksidatif stres ve iltihaplanmayı azaltma potansiyeli, çeşitli laboratuvar ve hayvan çalışmalarıyla araştırılmaya başlandı.

ANTİOKSİDAN GÜÇ VE OKSİDATİF STRES

Diyaliz hastalarında yaygın bir sorun olan kronik iltihaplanma ve oksidatif stres, kalp hastalığı gibi ciddi komplikasyon risklerini önemli ölçüde artırdı.

Araştırmalar, karanfilin ana aktif bileşeni olan öjenolün (eugenol), güçlü bir doğal antioksidan olarak görev yaptığını gösterdi.

Dr. Emily Carter, Cleveland Klinik'te Beslenme ve Yaşam Tarzı Uzmanı, karanfilin faydaları hakkında yaptığı bir açıklamada, "Karanfil, vücuttaki serbest radikalleri nötralize edebilen bileşikler açısından zengindir. Diyaliz hastalarında yükselen oksidatif stres seviyelerini teorik olarak düşürmeye yardımcı olabilir" dedi. Ancak Dr. Carter, kanıtlanmış bir tedavi olarak görülmediği konusunda da uyarısını ekledi.

Çeşitli hayvan modelleri üzerinde yapılan araştırmalar, karanfil özünün, hidrojen peroksit gibi zararlı bileşiklerin neden olduğu böbrek ve karaciğer hasarına karşı koruyucu etkiler gösterebileceğini ortaya koydu. Bu çalışmalarda, karanfil özü verilen deneklerde üre ve kreatinin gibi böbrek belirteçlerinin seviyelerinde önemli düşüşler gözlendi.

DİYALİZ HASTALARI İÇİN KRİTİK UYARI

Karanfilin hayvan ve laboratuvar çalışmalarında böbrek koruyucu potansiyeli saptanmış olsa da, uzmanlar bu bilgilerin diyaliz hastalarına doğrudan genellenemeyeceğinin altını çiziyor.

New York Üniversitesi (NYU) Langone Sağlık Merkezi'nden Nefrolog Prof. Dr. John Miller yaptığı değerlendirmede, "Bitkisel ürünlerin potansiyel faydaları göz ardı edilemez, ancak yüksek konsantrasyonlu karanfil özleri veya yağları, özellikle böbrek ve karaciğer fonksiyonları zaten hassas olan diyaliz hastaları için toksik olabilir. Özellikle öjenol, yüksek dozlarda karaciğer hasarına yol açabilir ve nadiren de olsa böbrek yetmezliğini kötüleştirebilir" uyarısında bulundu.

Ayrıca, karanfilin kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabileceğine dair bazı çalışmalar bulunsa da, diyabetik diyaliz hastalarında kan şekeri ve diğer ilaçlarla potansiyel etkileşim riskleri bulunmakta.

DOĞRU KULLANIM DOZU VE GÜVENLİK SIRRI

Ulusal Böbrek Vakfı (National Kidney Foundation), bitki ve baharatların antioksidan içeriği nedeniyle böbrek dostu diyetin bir parçası olabileceğini belirtmekle birlikte, bitkisel çaylar veya takviyelerin ilaçlarla etkileşime girme potansiyeli taşıdığını ve bu nedenle bir böbrek diyetisyeni veya doktor onayı olmadan kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Karanfil çayının antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklerinin böbrek sağlığına olumlu katkı potansiyeli, bilimsel bir sır perdesi altında durmakta. Ancak diyabetik böbrek hasarı gibi durumlarda doğru dozda kullanımının faydalı olabileceğine dair öncü hayvan çalışmaları mevcuttur. Kesin ve güvenilir bir tedavi önerisi için insanlar üzerinde yapılacak kapsamlı klinik araştırmalar beklenmekte.

Diyaliz hastalarının, bu aromatik çayı günlük rutinine eklemeden önce, olası riskleri ve uygun dozları belirlemek için mutlaka sağlık uzmanlarına danışması gerekmekte.