Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Kazakistan'daki olaylar masum değil

Kazakistan''da bir kısım halkın LPG fiyatının artmasını protesto etmek amacıyla yaptığı gösteriler güvenliği ciddi şekilde tehdit edince, Devlet Başkanı, üyesi olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünden (KGAÖ) ülkesine Barış Gücü göndermesini talep etmiştir.

Ayaklanmaya dönüşen gösteriler, Kazakistan güvenlik güçleri ve barış gücü marifetiyle sert bir şekilde bastırılmış, durum kontrol altına alınmıştır. Ancak olayların ortaya çıkış tarzı, tırmandığı boyut ve Barış Gücü müdahalesindeki hızlı gelişme, gösterilerin masum isteklerden kaynaklanmadığı ve müdahalelerin rutin bir seyir izlemediği intibaını yaratmıştır.

 

Hazırlığı yapılmış ayaklanma

Gösteriye katılanlar üç kategoriye ayırılabilir.

Birinci kategoridekiler; LPG artışı, hayat pahalılığı, gelir adaletsizliği, yolsuzluk, rüşvetten dolayı protesto düzeyinde gösteri yapan, oldukça eğitimli, Türk Cumhuriyetlerinin ortak özelliği otoriter yönetimden hoşnut olmayan, haksızlığa karşı koyarak yönetimin düzelmesini isteyenler olarak nitelendirilebilir.

İkinci kategoride, kendisinden uzaklaşmakta olan ülkeyi tekrar yörüngeye sokmak için, olayı bir fırsat olarak gören Rusya''nın teşvikiyle gösterileri tırmandıran Rus kökenli Kazakistan vatandaşlarının yer aldığı söylenebilir.

Üçüncü kategoride ise, en tehlikelisi olan, önceden silah, mühimmat ve malzemeyi depolayan, hareketi fırsat olarak değerlendiren, planlı, örgütlü, cihatçı, IŞİD/DEAŞ benzeri radikal dinci İslami gruplar bulunduğu bilgisi vardır. Saldırılar, işgaller, ateş açmalar, kafa kesmeye kadar varan eylemler, amaçlarının makul istekler olmadığını, hareketi fırsat bilip laik düzeni yıkmayı, rejimi değiştirmeyi hedeflediğini göstermektedir.

Zam geri alınmış ve hükümet istifa etmiş olmasına rağmen ayaklanmaya dönüşen gösterilerin durmaması, ancak baskın güç kullanmakla bastırılabilmesi, Kazak yetkililerin de, bir darbe girişimini bertaraf ettiklerini, gösterilerin bir merkezden yönetildiğini, ülkede yaşananların, istikrarı bozma ve darbe amaçlı yapılan hibrit bir terör saldırısı olduğunu açıklamaları da bunu teyit etmektedir. Bunların lider konumunda olanlarının FETO okullarından mezun olan kişiler olduğuna ilişkin söylemler de vardır.

 

Rusya önceden hazırmış

Kazakistan Cumhurbaşkanı''nın, KGAÖ Barış Gücünü kargaşaya müdahale için çağırdığında Rusya''nın buna süratle reaksiyon göstermesi; Rusya''nın Kazakistan''daki durumu yakından takip ettiğini, gösteri/ayaklanmayı önceden haber aldığını, Barış Gücü olarak göndermeyi planladığı birliklerini hazır tuttuğunu ve talep gelir gelmez planlanan yere sevk ettiğini göstermektedir.

Ayrıca Rusya''nın, duruma ABD müdahale etmesin/etkilemesin veya renkli devrim fırsatına dönüştürmesin diye erken davrandığı da söylenebilir.

 

Krizi fırsata dönüştürme

Rusya''nın, SSCB''yi yeniden hayata geçirmeyi amaçladığı artık gün yüzüne çıkmıştır. Bu nedenle Soğuk Savaş''tan sonra bağımsızlığını kazanan ülkelerin, kendisine bağlı ve bağımlı olmasını arzu etmektedir.

Bunun için hedef ülkelerin yönetimlerinin zayıf olması, milliyetçilik olgusunun zayıf kalması, ekonomik imkânlarının ve Batı''yla ilişkilerinin güçlü olmaması gerekmektedir. Türk Birliği''ni de amacının önünde engel olarak gördüğü, Kazakistan''ın da hedef ülkelerin başında geldiği anlaşılmaktadır.

Nazarbayev''in, Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçiş, Kazakçayı ön planda tutma, Kazak milliyetçiliğini güçlendirme çalışmalarıyla Türk Birliği Teşkilatı''nın kurulmasındaki önderliği Rusya''yı rahatsız etmiştir. Çalışmalar, Tokayev zamanında da aynı düzeyde devam etmiştir.

Lavrov''un açıklamaları ve Putin''in "Evimizdeki durumu sarsmalarına izin vermeyeceğiz, renkli devrimlere müsaade etmeyeceğiz. KGAÖ güçleri Kazakistan''da gereği kadar kalacaktır." ifadesi dikkat çekicidir.

Hareketin, Nazarbayev veya Tokayev''e karşı değil, Rusya''nın, Kazakistan''ın sessiz devrime girmesini önleyerek kendine bağımlı durumda kalmasına yönelik olduğu, etki ve ilgi alanı olarak gördüğü coğrafyanın kontrolünden çıkmasını önlemeyi amaçladığı değerlendirilmektedir.

Türk Birliği Teşkilatı da Rusya''nın amacına ters gelir. BDT, KGAÖ, kısmen de ŞİÖ''yü, yeri ve zamanı geldiğinde kendi amacına hizmet edecek araçlar olarak gördüğü de bilinmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları