Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

"Kıbrıs sorunu" ifadesini kullanmayalım

Kıbrıs konusu yıllardır gündemden düşmemektedir. Birçok ülke, GKRY'yi, 1963'ten itibaren meşruiyetini kaybeden Kıbrıs Cumhuriyeti olarak görmeye devam etmekte ısrarlıdır. Bunlardan bazıları özellikle Doğu Akdeniz'deki doğal enerji kaynaklarının ortaya çıkmasından sonra, KKTC'yi hiç hesaba katmadan,  onunla anlaşmalar yapmışlardır.

Kıbrıs konusunda bugüne kadar bir seri müzakereler yapılmış, sonuç alınamamıştır. Artık Kıbrıs konusunun Türkiye için bir sorun olmadığı kararlılıkla ve açık olarak ortaya konmalı, özellikle Türk tarafınca bu konu bir daha "Kıbrıs sorunu/meselesi" olarak ifade edilmemelidir. Sorun bunu istemeyenlerin meselesidir.

Müzakereler bir sonuç getirmez

Kıbrıs konusunun özünde, Rumların Türkleri Ada'da sindirmek, yollamak ve siyasi varlığını yok etmek amacı yatar. Müzakerelerden ve çözümden Türk tarafının çıkarı yoktur. Türkler için çözüm, her yönüyle tavizdir. Verilecek tavizler, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinden, güvenliğinden, çıkarlarından ve prestijinden götürür. Taviz, Kıbrıs Türkünün de bağımsızlıktan, egemenlikten, can ve mal güvenliğinden, KKTC'den, yani vatanından vazgeçmesidir.

KKTC egemen bir devlettir. Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanmasıyla kurulmuştur. Uluslararası hukukta ve ilişkilerde bir devlet olarak işlem görme hakkına sahiptir. 1974'den beri adada sükûnet ve barış vardır. Kıbrıs konusu 1974'de çözülmüş, 1983'te bitmiştir.

KKTC Cumhurbaşkanı'ndan skandal öneri

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye'nin garantörlüğü yerine İngiltere ve Yunanistan'ın da dahil olduğu ortak bir gücün Kıbrıs'ta konuşlanmasını teklif etmiş, Rum kesimi de hemen teklife sıcak baktığını duyurmuştur.

Kıbrıs sadece KKTC'yi değil, ondan daha da fazla Türkiye'yi ilgilendirir. Kıbrıs, Türkiye için tarihi mirastır, güvenlik ve güvenirlik konusudur. Kıbrıs; Ada'daki Türkler için, siyasi haklara sahip, güven içerisinde, hür ve egemen olarak varlıklarını devam ettirebilecekleri bir vatana sahip olunması, Türkiye için de ulusal güvenliğinin tehdit edilmesine ve Doğu Akdeniz'deki etki alanının kısıtlanmasına engel olunması ve milli menfaatlerinin korunması konusudur.

Akıncı'nın buna benzer çıkışları olmuş, sözleri ve önerileri karşı tarafta heyecan ve beklenti yaratmıştır. Her liderin Kahraman Denktaş ve onun düşüncesindekiler gibi olamayacağı, bu nedenle konunun sadece Kıbrıs'taki iki liderin inisiyatifine bırakılamayacağı, şimdiki ve daha önceki örneğinde görülmüştür.

Kapalı Maraş

46 yıldır kullanıma kapalı olan Maraş bölgesinin açılması yönünde karar alındığı ve bunun Türkiye tarafından da desteklendiği bildirilmiştir. Kahraman Denktaş döneminde bir ara açılması söz konusu olmuş, ancak buna çeşitli yollardan engel olunmuş ve devamında da Denktaş'ın yönetimden uzaklaştırılması için türlü baskılar yapılmıştır.

KKTC egemen bir ülkedir. Maraş'ı açmak onun inisiyatifindedir. Bu karar ve ona olan destek, artık müzakerelerden bir sonuç alınmayacağı kanaatinin oluştuğunu gösteren olumlu ve sevindirici bir yaklaşımdır. Umarım bundan geri dönülmez.

Ancak açmak için, Maraş'ın şehir alt ve üst yapı planının yapılması, kapsamlı bir inşaat faaliyetinin programlanması, ne şekilde ve nasıl kullanılacağının hukuki bir esasa bağlanmasına ihtiyaç vardır. Bugünde yarına halledilecek bir konu değildir. Önce kararın arkasında durmak sonra da planlı, programlı hareket etmek gerekir.

Bundan sonra uluslararası tanınma

Kıbrıs'ta elde edilen haklar ve onun yarattığı etkinlik, hiçbir şeye feda edilemez. Elden kaçarsa bir daha ele geçirilemez. Hiçbir konuda pazarlık yapılamaz.

Pazarlık yapanların, mevcut statüye ilişkin hiçbir emeği ve katkısı yoktur. Sonra Rumlar tarafından katledilen ve kaybolan Kıbrıslı soydaşımız, Barış harekâtında TSK ve TMK'dan şehit olan, yaralanan ve engelli kalan kahramanlarımız haklarını helal etmez. Kıbrıs gazisi olarak ben de etmem.

Bundan sonraki aşamada, KKTC'nin uluslararası alanda tanınması yönünde çaba gösterilmesinde, federasyon yönünde bir çağrışım olmaması için adının da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KTC) olarak değişmesinde de yarar görülmektedir.

Kıbrıs Barış Harekâtının 46'ncı yıldönümünde beklentimiz bu yöndedir. Harekâtta şehit olanları rahmetle, gazilerimizi de şükran ve minnetle anıyoruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları