Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

Kılıçdaroğlu'na neden bir fırsat vermeliyiz?

Kılıçdaroğlu'na neden bir fırsat vermeliyiz?

Bu ülkenin ekonomide sorunları enflasyon, işsizlik ve gelirlerin düşük olması değil mi? Nasıl çözülecek? Tabii ki insan ve sermaye kaynaklarının doğru yönetilmesi ile... 

Enflasyona baktığımızda iki nedeni olduğunu görüyoruz: Birincisi dışa bağlı üretim, yani sanayide girdilerin dışarıdan alınması, üretim arttıkça ithalatın artması, ithalat arttıkça kurun yükselmesi, kur yükseldikçe girdi maliyetlerinin artıp kısır döngü yaratması....

İkincisi, tarımda üretmekten vazgeçen bir Türkiye olması. Anadolu topraklarında üretmek yerine ithal etmek... Yanlış göçmen politikası sonucu birkaç yılda sayısı milyonlara varan nüfusa karşı, tarımsal üretim miktarının talebi karşılayamaması. İşte bu nedenler fiyatları yukarı çekiyor.

Bu kısır döngüyü ancak üreten bir ekonomi çözer. Yüksek teknolojiye dayalı, verimli ve rekabet yeteneği olan bir Türk sanayisinin oluşturulması gereklidir. Ancak birçok insan ekonomide başarı için ülkedeki toplumsal barışın ve uyumun gerekliliğinden habersizdir. Bahsettiğimiz rekabetçi sanayiyi kurmak oldukça zor bir olaydır. Bunun alt bileşeni eğitim ve hukuk politikalarıdır. Bu yapıyı kurmak, büyük bir toplumsal enerji ve her kesimin el vermesini gerektirir. Toplumun tamamı bu amaç doğrultusunda bir olmalıdır. Eğer bu birlik sağlanamazsa, toplumsal enerji, bize gereken üretim devrimlerini hayata geçiremez.

Bugün AKP ekonomi politikalarının başarısızlığının iki ana nedeni vardır:

1-AKP''nin toplumu bölen siyasi politikaları nedeni ile çıkış için ortaya koydukları çözümlere sadece kendi seçmenlerinin destek vermesi. Bunun sonucu olarak da ilgili politikanın genele yayılmasında sorunların ortaya çıkması ve başarı şansının düşmesi.

2-Gerçeklerden uzak, kendi seçmenlerine ajitasyon içeren politikalarla çözümden uzak oluşu.

O zaman ekonomiyi düzelteceksek, yapılması gereken, AKP''nin böldüğü toplumu yine birleştirmek, ortak bir hedef çatışı altında toplamaktır. Sayın Kılıçdaroğlu ekonominin sadece talimatlarla düzelmeyeceğini, bunun matematik değil sosyal bir bilim olduğunu, temelinde ise insan bulunduğunu gördüğü için toplumu birleştirmek için harekete geçmiştir.

Bugün Sayın Kılıçdaroğlu''nun "helalleşme" kavramını sadece karşı taraftan oy alma çalışması gibi sığ bir gerekçeye bağlayanlar, kusura bakmasınlar at gözlüğü takmış, sosyal bir bilim olarak ekonomi politikasının temellerinden habersiz olan insanlardır.

Kılıçdaroğlu toplumu oluşturan ekonomik, politik ve sosyal yapının kusursuz çalışması için temeldeki bireye inerek onun mağduriyetlerini gördüğünü, kabul ettiğini söyleyerek onu tekrar birliğe çağırmaktadır. 2023 Haziran sonrasında AKP''nin gidişi ile sihirli bir sopa ekonomiyi düzeltmeyecektir. Türkiye''nin büyük miktarda yabancı sermayeye ihtiyacı olacaktır. Peki bu sermaye, çatışmaları devam eden Türkiye''ye gelir mi? Elbette gelmez. Ekonomi 2023 Haziran sonrası enkazdan beter hale gelecektir. O zaman bu enkazı kaldırmak siyasi ayrılıkları kaldırmadan mümkün olabilir mi?

AKP yarın yokmuş gibi Hazine kaynaklarını harcıyor, bu yıl 500 milyara varacak bir bütçe açığı oluşacak. Merkez''in rezervi net -62 milyar dolar, işin kötüsü rezervi dolduracak musluklar yani ihracat pazarlarımız küresel resesyon, savaş ve bağlı enerji fiyat artışları ile altüst olmuş durumda. Ama dediğimiz gibi harcamalar seçim nedeni ile tam gaz devam ediyor. İşte yukarıda da bahsettiğimiz bu enkaz nasıl kaldırılacak?

Kılıçdaroğlu beşeri ve maddi sermaye kaynaklarını en akılcı şekilde yöneterek enkazdan bir başarı öyküsü çıkarmak istiyor. Bunun temelinde ise toplumsal uyum ve barış var. Bunu görmemiz gerekli...

İşte bu noktada Kılıçdaroğlu''na bir şans vermemiz gerekiyor. Birliğimiz için, güçlü bir ekonomi için, barış içinde huzurlu bir ülke için artık yeni bir sayfa açmamız gerekiyor. CHP liderine amasız, fakatsız, şartsız destek vermemiz gerekli. Ülke an itibarıyla sosyal demokrat hiziplere ve tartışmalara ihtiyaç duymuyor. Liderin etrafında kilitlenerek karanlığa karşı girişilecek bu son savaşta hepimizin birer nefer olmasına ihtiyaç var.

Denklem çok basit: Ya Kılıçdaroğlu ve politikalarını desteklersiniz ya da Erdoğan''ı... Bu iki yol harici her çıkış Erdoğan''ın kucağına varacaktır. Tarafınızı seçerken birazcık gündelik hayattan sıyrılıp ülkeye kuş bakışı bakmakta fayda vardır. Aydınlık ve özgür bir toplum, güçlü, adil ve zengin bir ekonomi diyenler Kılıçdaroğlu''nun arkasında saf tutmalıdır. Güzel bir ülke hayal ediyorsak, evlatlarımızın onurlu, kendi ayakları üstünde duran bağımsız bireyler olmasını istiyorsak, insanlarımız tarikatların köleleri, haremi olmasın diyorsak, tekrar söylüyorum, bu son savaşta Kılıçdaroğlu''na bir fırsat vermeliyiz.

Güneşi doğurmak da, karanlık bulutları üstümüze çekmek de vereceğimiz oylarla bizim elimizde olacak.

Bu gerçekleri sakın unutmayın...

Yazarın Diğer Yazıları