Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Damadının ABD gemisinde ne işi var

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Damadının ABD gemisinde ne işi var

ABD'nin uçak gemisi göndermesine tepki gösteren Erdoğan, "Amerika nere, İsrail-Filistin nere? Ne işin var senin orada" demişti. Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Erdoğan'a bu sözlerini hatırlatarak "Senin damadının ABD gemisinde ne işi var" diye sordu.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sürerken ABD bölgeye ikinci uçak gemisi gönderme kararı aldı. İlk uçak gemisinin bölgeye gelmesi büyük yankı uyandırmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da söz konusu duruma, ''Amerikan uçak gemisinin İsrail'de ne işi var? Yahu Amerika nere, Akdeniz, İsrail, Filistin nere? Ne işin var senin orada?'' sözleriyle tepki göstermişti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a bu sözlerini hatırlattı ve "Ben de sormaz mıyım, 'Senin damadının ne işi var uçak gemisinde?' diye." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından bazı detaylar şöyle:

"Yüz yıllık birlikteliğimizi önümüzdeki yüzyılda da hiç kimse engelleyemeyecek. 100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi, kale gibi bu halk için çalışıyor. 100 yılda bedeller de ödedik. O bedellerden birisi de Ahmet Taner Kışlalı. Onu saygıyla selamlıyorum. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Elif Akkuş tutuklandı. Haksızlık nerede varsa ona karşı dimdik duran CHP var.

"TÜRKİYE'DE MAHKEMELER ADALET DAĞITIYOR MU DİYE SORUN, HAYIR DİYECEKLER"

Geçen hafta yargı içinde çeteler oluştuğunu ifade etmiştim. Bir başsavcı, bunu söylüyorsa, bıçak kemiğe dayandı demektir. Habere erişim engeli getirdiler kimse duymasın diye. Siz istediğiniz kadar yasaklayın, vicdanlı herkese sorun Türkiye'de mahkemeler adalet dağıtıyor mu diye sorun, hayır diyeceklerdir.
Yeni oluşan çetelerin, FETÖ'nün oluşturduğu çetelere rahmet okutacak dereceye geldi. Rüşvet dağıtan avukatlar ve rüşvet alan hakimler tamamı yerinde duruyor. Mal varlığı araştırması yapılıyor mu yapılmıyor mu belli değil. Adliyeye, camiye, kışlayı siyaseti sokmayın dedim. Bunlar adliyeye siyaseti soktular ve Türkiye ciddi bir sorunla karşı karşıya. Erişim engeli getirilen konuşmam Meclis kürsüsünde okunacak ve resmi tutanaklara girecek. Adaleti bu memlekete getireceğiz. Muhalefette olsak da getireceğiz.

"TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASINDA GÜVEN VEREN BİR ÜLKE OLMAKTAN ÇIKTI"

Dünyanın önünde çocukların, kadınların, yaşlıların öldürüldüğünü görüyorsunuz. O sözde uygar devletler akan kanı mı durduruyor, hayır. Utanmasalar alkış tutacaklar. 2 binden fazla çocuk öldü. Hastane bombalanır mı ya, ama gözü dönmüşse, Netanyahu için söylüyorum, elbette hastaneyi bombalarlar.

Türkiye, Ortadoğu'da yaşanan sorunları çözecek ilk ülke olarak akla gelirdi. Türkiye, İslam dünyasına önderlik yapardı. Onlar da güvenle kapımızı çalıp sorunlarının çözülmesini isterdi. Türkiye bu güveni kaybetti. Ortadoğu ateş topuna döndü. Bizimkiler bağırıyor ara bulucu olalım diye ama kimse seslerini duymuyorlar. Çünkü Türkiye dış politikasında güven veren bir ülke olmaktan çıktı.

"O ZAMAN BEN SANA SORMAZ MIYIM, O ZAMAN SENİN DAMADININ ABD SAVAŞ GEMİSİNDE NE İŞİ VAR"

Dış politikada kullanılan dilin çok dikkatli olması gerektiğini söyledim. Dış politikaya iç politikayı malzeme yapmayın dedim. Ağır laflar ettiler. Mısır ile kavga ettiler. Ortadoğu'nun yüzünü bize dönmesi, demokrasiye dönmesi demektir. Ortadoğu halkları bizlere imreniyorlar, özgür yaşamak istiyor. Türkiye geçmişte sorunları çözmeye davet edilirdi. Şimdi arabuluculuk rolünü Katar'a verdiler, onlar yapıyor.

Bazen öyle bir dil kullanıyorlar ki sözün nereye gittiğini bilmiyorlar. ABD, Akdeniz'e 2 uçak gemisi gönderdi. Erdoğan bağırıyor, 'Amerika nere Ortadoğu nere?' O zaman ben sana sormaz mıyım, o zaman senin damadının ABD savaş gemisinde ne işi var, ben de bunu sana sorarım. Türkiye'de büyükelçi olmak için yetişmeniz, liyakatinizin olgunlaşması gerekirdi. Rüşvet alandan büyükelçi olur mu? Rüşvet aldığı bilinen bir adamı siz büyükelçi olarak atarsanız onlar da der ki asla buna güven olmaz.

"BU CAN BU BEDENDE OLDUKÇA PAPAZI TESLİM ETMEM DİYORDU. NE OLDU PAPAZI TESLİM ETTİ"

Ne diyordu, bu can bu bedende oldukça papazı teslim etmem diyordu. Ne oldu papazı teslim etti mi? Etti, o zaman sana kim güvenecek. Mavi Marmara'da insanları kışkırtacaksınız, vekillerinizi bindireceksiniz sonra 'Giderken bana mı sordunuz' diyeceksiniz. Dış politikada güven çok önemlidir.

Biz Cumhuriyet'i kan ve gözyaşıyla kurduk. Dedelerimiz büyük mücadele verdi. Milli Kurtuluş Savaşı sıradan bir savaş değil, ağır bedeller ödenen bir savaş. Bizi örnek alan mazlum uluslar da kurtuluş savaşlarını vererek özgür oldular. Türkiye Cumhuriyeti mazlum ülkelere örnek olmuş bir devlettir. 100. yılında Türkiye'ye iktidar ve onun yanındaki partiyle yabancı asker bu topraklara gelecekmiş. Ben bu insanların vatanseverliğinden şüphe duyarım. Cumhuriyet'in 100. yılında, yabancı askerleri terörle mücadele için davet edecekmiş. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz.

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜKELÇİSİ ÖYLE DURMAZ"

100. yılımızı çok büyük coşkuyla, mutlulukla kutlamalıyız. Çiftçisinden, taksi şoförüne, sanatçısından avukatına kadar Cumhuriyet'in 100. yılının ne anlama geldiğini dünyaya söylemeliyiz. Cumhuriyetimizi kuran başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar tüm Türkiye'yi bizi var eden insanlardır.

Filistin'de çocuklar ölüyor, şenliği erteleyelim diyorlar. 100 yıl sonra mı bir daha kutlayacağız. Bunlar şenlikten ne anlıyorlar? Şenlik demek Anıtkabir'e gitmek demek, törenler düzenleyip kutlamak, anmak demek. Büyükelçi şenlik kutlamalarını iptal etmiş düğüne gitmiş. Düğünde çekilen fotoğrafını gördüm. Süt dökmüş kedi gibi duruyor. Türkiye'nin büyükelçisi öyle durmaz.

Bizim belediyelerimizin olduğu her yerde her yer bayrağımızın renginde kırmızı beyaz olacak ve Cumhuriyetin 100.yılı şenlik havasında turnuvalarla, konserlerle, yürüyüşlerle kutlanacak. Yani Cumhuriyet Halk Partisi 100. yılımızı coşkuyla halkımızla birlikte kutlayacak. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Yaşaşın 100. yılını kutlayan Cumhuriyet Halk Partisi."

İlgili Haberler