Anavatan Türkiye''nin bölgemizdeki ülkelerle özellikle Suriye ve İsrail ile ilişkilerini düzeltmesinin, geliştirmesinin KKTC''ye sağlayacağı faydalar çoktur. Türkiye''nin söz konusu ülkelerle son yıllarda yaşadığı gerilimin ortadan kalkması ile KKTC''nin bu ülkeler ile başta turizm, eğitim olmak üzere ekonomik, kültürel, sosyal ve sportif ilişkiler içerisine girmesi, karşılıklı ticaret başlatması uzun dönemde KKTC''nin tanınmasının da önünü açacaktır.

Uzunca bir dönem, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) ile İsrail ilişkisi mesafeliydi. Filistin devletini resmî olarak tanıyan, Filistin ve Arap siyasetine destek veren, her fırsatta İsrail''e ağır eleştiriler getiren, BM nezdinde İsrail''e karşı oy kullanan GKRY, özellikle Türkiye-İsrail ilişkilerinin koptuğu 2008 Gazze krizinden sonra İsrail ile münasebetlerinde hızlı bir sürece girdi. Hatırlanacağı üzere İsrail''in Gazze''den fırlatılan füzeleri gerekçe olarak göstererek Aralık 2008''de başlattığı "Dökme kurşun" operasyonu, Ankara ve Tel Aviv ilişkilerinde gerginliğe neden olmuştu.

Böyle bir ortamda iki ülkenin liderleri, Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres İsviçre''deki Davos zirvesinde karşı karşıya geldi. Türk-İsrail ilişkilerinde tarih sayfalarına "One Minute" krizi olarak geçen bu olay sonrası gerginlik daha da arttı.. Tansiyonun yüksek olduğu bir süreçte ardı ardına yaşanan krizler Ankara''nın diplomatik adımlar atmasına da neden oldu. 2009 yılında "Alçak Koltuk" krizi ve bir yıl sonra da Mavi Marmara baskını, ikili ilişkileri kopma noktasına getirdi. Aralık 2017''de ABD Başkanı Donald Trump''ın Kudüs''ü İsrail''in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği''nin Tel Aviv''den Kudüs''e taşınması Türk-İsrail ilişkilerindeki bir diğer kırılma noktası oldu. Bu olay sonrasında Türkiye 2018''de Tel Aviv büyükelçisini istişareler için merkeze çağırdı ve geri göndermedi. Bu yılın Mart ayında İsrail Cumhurbaşkanı Herzog''un Ankara ziyareti, bilahare de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu''nun Tel Aviv ziyareti ilişkilerde sıcak havanın esmesini sağladı. Geçtiğimiz hafta ise yapılan açıklamada iki ülke arasında yeniden büyükelçi ataması yapılacağı bildirildi. İsrail''in Türkiye ile yaşadığı gerginliği fırsat bilen GKRY, İsrail ile özellikle enerji ve askerî/savunma iş birliği anlaşmaları imzaladı. İki ülke arasında tarihte görülmemiş büyüklükte, kapsamlı ve sofistike son teknoloji silahların kullanıldığı askerî tatbikatlar yapıldı. İsrail ve GKRY''nin sözde münhasır ekonomik bölgesinden çıkarılacak doğal gazın Avrupa''ya ulaştırılması için EastMed boru hattı projesi, geçtiğimiz günlerde ABD''nin bu projeye desteğini çekmesine kadar hep gündemde tutuldu. KKTC İsrail ilişkileri ise, özellikle turizm sektörü İsrail-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gerginlikten nasibini aldı.Tel Aviv-Antalya-Ercan uçak seferleri ve Hayfa-Gazimağusa arasındaki feribot seferleri iptal edildi. KKTC''nin İsrail''deki Ticari Ofisi ise kapandı. Şu anda KKTC''ye gelen İsrailli turistler Güney Kıbrıs/Larnaka havaalanı üzerinden KKTC''ye geçebilmektedir. Pasaport kontrolünde KKTC''de konaklayacağı belirlenen İsrailli turistler ise ırkçı Rum faşist görevliler tarafından Kıbrıs''a sokulmamaktadır. Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesi ile KKTC''nin İsrail ile olan turizm ilişkisinin gelişmesi beklenmektedir. Zaman zaman ''İsrailli yatırımcılar KKTC''de binlerce dönüm arazi alıyor, topraklarımız elden gidiyor, KKTC Filistin''e dönecek, KKTC İsrail işgalinde'' gibi çatlak sesler ideolojik saplantısı olan çevrelerin, Yahudi düşmanlarının çıkardığı dedikodulardan, yaygaralardan başka bir şey değildir. İsrail-KKTC ilişkilerinin gelişmesi için gereken temaslar vakit geçirilmeden yeniden başlatılmalıdır.

***

Son günlerde gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu''nun Suriye Yönetimi ile ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, ilişkilerde normalleşmenin sağlanması yönündeki açıklamalar memnuniyet vericidir. Birbirine küs iki komşu devletin düşmanlığının başta ABD olmak üzere kan emici emperyalist ülkelere fayda sağladığı artık anlaşılmalıdır. Suriye toprakları tüm terör odaklarından temizlenmeli ve tüm yabancı askerî güçler Suriye topraklarını terk etmelidir. Bu çerçevede düzelecek Türkiye-Suriye ilişkilerinin KKTC-Suriye ilişkilerine de olumlu yansıyacağı açıktır. 1978-1979 yılları arasında başlayan ve bir yıl süren KKTC-Suriye (Gazimağusa-Lazkiye) seferleri 28 yıl aradan sonra 2007 yılında yeniden başlamış ancak kısa bir süre sonra da GKRY''nin baskıları nedeniyle iptal edilmişti. Gazimağusa-Lazkiye arasında feribot seferlerinin yeniden başlatılması sadece KKTC-Suriye arasında değil, bölgedeki diğer ülkelerle de ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacaktır. Suriye''den KKTC üniversitelerine hatırı sayılır öğrenci gelmektedir ve bu sayı önümüzdeki süreçte artmaya meyillidir. Şam-Ankara ilişkilerinin düzelmesine paralel olarak KKTC-Suriye ilişkilerinin arzulanan seviyeye geleceğini ve hatta Suriye''nin yakın gelecekte KKTC''yi tanımasının mümkün olacağını söylemek de yanlış olmayacaktır. Bu arada Türkiye-Mısır ilişkilerinde yaşanacak olumlu gelişmeler de KKTC''ye olumlu yansıyacaktır. KKTC Dışişleri''nin Türkiye ile istişare içerisinde bölge ülkeleri ile karşılıklı temas yollarını araması şarttır. ''Tanınmıyoruz bizi muhatap almazlar'' mazereti kolaycılık, sorumluluktan kaçma ve görev ihmalidir..