Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve her yıl milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan sinsi bir hastalık. Ancak uzmanlar, erken tanının bu ölümcül hastalığın seyrini değiştirebileceğini ve hayat kurtarabileceğini vurguladı.
Göğüs Hastalıkları Uzmanları, “Kırk yaşını geçmiş ve sigara içen herkesin mutlaka solunum testi yaptırması gerekiyor. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, KOAH dünya genelinde yaklaşık 400 milyon kişiyi etkiliyor ve her yıl 7 milyon insanın ölümüne yol açtı.
ERKEN TANI NEDEN HAYATİ?
KOAH’ın belirtileri genellikle sinsi bir şekilde ilerledi. Nefes darlığı, kronik öksürük, balgam çıkarma ve hırıltılı solunum gibi belirtiler, çoğu zaman hastalar tarafından önemsenmedi. Ancak bu belirtiler, hastalığın erken evrelerinde fark edildiğinde, tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabiliyor.
Uzmanlar “Tanı, solunum fonksiyon testiyle konuluyor. Eğer 40 yaş üstündeyseniz ve sigara içiyorsanız, bu testi yaptırmalısınız. Çünkü geç kalındığında akciğer kapasitesini geri kazanmak mümkün olmuyor, ancak uygun tedavilerle hastalar rahatlatılabiliyor” dedi.
Uluslararası alanda yapılan araştırmalar da erken tanının önemini destekledi. İngiltere’deki Imperial College London’dan Prof. Dr. Peter Barnes, “KOAH, erken evrede teşhis edildiğinde, sigara bırakma ve uygun ilaç tedavileriyle hastalığın ilerlemesi önemli ölçüde yavaşlatılabilir. Bu, hem yaşam süresini uzatır hem de hastaların günlük yaşam kalitesini artırır” dedi. Barnes’in liderliğinde yürütülen bir çalışma, erken tanının KOAH’a bağlı ölüm oranlarını yüzde 30’a kadar azaltabileceğini ortaya koydu.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?
Son yıllarda KOAH üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, hastalığın erken teşhis ve yönetiminde umut verici sonuçlar sundu.
The Lancet Respiratory Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırma, solunum fonksiyon testlerinin yaygın kullanımının KOAH tanısını yüzde 40 oranında artırdığını ve erken müdahale ile hastaların hastaneye yatış oranlarını azalttığını gösterdi.
Araştırmanın baş yazarı, İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nden Prof. Dr. Christer Janson, “KOAH’ın erken evrelerinde teşhis edilmesi, hastaların daha az invaziv tedavilerle yönetilmesini sağlıyor. Bu, hem sağlık sistemine olan yükü azaltıyor hem de hastaların yaşam süresini uzatıyor” dedi.
UZMANLARDAN ÖNERİLER: SİGARAYI BIRAKIN, TEST YAPTIRIN
KOAH’ın en etkili önleme yöntemi, sigarayı bırakmak. Uzmanlar, “Sigara, KOAH’ın bir numaralı düşmanı. Sigarayı bırakan hastalarda hastalığın ilerleme hızı belirgin şekilde yavaşlıyor” dedi.
Ayrıca, nargile gibi alternatif tütün ürünlerinin de KOAH riskini artırdığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Peter Barnes ise, “Sigara bırakma programları ve erken solunum testleri, KOAH’ın topluma olan yükünü azaltmada kilit rol oynuyor” diyerek, hükümetlerin bu konuda daha fazla farkındalık kampanyası yürütmesi gerektiğini vurguladı.
GENÇLERDE DE GÖRÜLÜYOR
KOAH’ın sadece yaşlıları etkilediği düşünülse de, nadir durumlarda genç bireylerde de ortaya çıkabiliyor.
Uzmanlar, eksikliği gibi genetik durumlar, genç yaşta KOAH’a neden olabiliyor” dedi. Bu nedenle, aile öyküsünde KOAH bulunan bireylerin daha erken yaşlarda tarama yaptırması önerildi.
ERKEN TANI, YENİ BİR NEFES
KOAH, erken tanı ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalık. Uzmanlar, özellikle sigara içen 40 yaş üstü bireylerin düzenli sağlık kontrollerine gitmesi ve solunum fonksiyon testi yaptırması gerektiğini vurguluyor. Dr. Avşar’ın çarpıcı benzetmesi, hastalığın ciddiyetini özetliyedi:
“KOAH, her yıl binlerce uçağın düşmesi gibi bir felakete neden oluyor, ama kimse bunu yeterince umursamıyor. Erken tanı ile bu kayıpları azaltabiliriz.”