Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

Konut ve araç piyasası sallanacak!

Konut ve araç piyasası sallanacak!

Konut ve araç fiyatlarında dalgalanmalara hazır olmamız gerekiyor. Neden mi? Bakın size durumu anlatalım…

Daha önceki yazılarımızda Millet İttifakı'nın kazanması halinde aşağıdaki gelişmelere bağlı olarak fiyatların önce durulacağı, sonra da geri çekileceğini yazmıştık.

Gerekçeler şunlardı:

1-TOKİ tekrar alt ve orta gelir katmanlarına yönelik çalışacak,

2-Çimento üretimindeki karteller ve firma maliyetleri ele alınacak,

3-Çimento talebinde konut talebi öncelikli yer alacak,

4-Sermaye girişleri ile düşecek kura bağlı olarak, inşaat üretimindeki maliyetlerin düşmesi orta gelire yapılacak konut üretimini artıracak,

5-Kura bağlı maliyetlerin düşmesi enflasyonu düşürecek, bu da konutun yatırım amaçlı kullanılmasının önüne geçerek talebi düşürecek, talep azalması fiyatların yukarı çıkışına bariyer oluşturacak,

6-Yatırım amaçlı alınmış, boş tutulan konutlara vergi düzenlemeleri ile anılan konutların piyasaya akması sağlanacak,

7-Sığınmacılar geri gönderilerek oluşan gıda ve konut talebi düşürülecek, yabancılara konut satılmayacak, böylece piyasada konut fazlası oluşarak fiyatların düşmesine önemli bir katkı sağlayacak…

Ancak bu planları hayata geçirmeye söz vermiş Millet İttifakı mecliste çoğunluk bulamadı, Kılıçdaroğlu'nun da kaybedeceği piyasada fiyatlandı…

Bugüne gelecek olursak Erdoğan'ın kazanması ile işler değişecek…

Neden mi?

Erdoğan'ın iki konudaki tavrı konut fiyatlarının artmasına neden olacak. Bunlar:

1-Sığınmacılar bildiğiniz vatandaş oldu. Türkçe konuşmaktan aciz insanlar kaderimizi belirlediği gibi rızkımıza da ortak oldular.

Erdoğan'ın sığınmacıları geri göndermeyeceğini kendi beyanlarından biliyoruz. İşin kötüsü sınırlardan girişlerin sürdüğü de medyadaki çeşitli haber ve görüntülerde yer alıyor.

O zaman büyük bir hızla ürüyen sığınmacılar orta ve uzun vadede varlıkları ile konut talebini artırmaya devam edecek ve fiyatlar yukarı gidecek.

Ayrıca dolar açlığı yaşayan ekonomide yabancıya ev satışı da artarak ülke insanının konut almasını engellemeye devam edecek.

2-Dolar yukarı gittikçe ekonomide her türlü üretim gibi konutun da maliyeti artmaya devam edecek.

Bu bağlamda Erdoğan Ekonomisi'nin yeni bir program açıklaması ve geçmiş politikalardan vazgeçmesi lazım. Yapısal reformlar, akılcı politikalar olmadan doların düşmesine imkan yok.

Erdoğan, Körfez ve Rus/Çin sermayesinden dış kaynak bularak kurun belki 35-40 olmasını engelleyebilir ancak 20 üzerindeki kurun inşaat maliyetlerini artırmaya devam edeceğini unutmayalım.

Bu durum, zaten yüksek fiyatların, düşük oranlarda dahi olsa da artmaya devam etmesi demektir.

Diğer bir konu ise enflasyonun yukarıya gidecek olması konutun yatırım aracı olma görevini pekiştirecektir. Kamuoyunda enflasyon artış beklentileri o kadar güçlü ki, konuta gelecek talep bu beklentilerin aşırı derecede bozuk olmasına bağlı olarak önümüzdeki dönemde artacaktır.

Konut satışları bugünlerde siyasi ve ekonomik belirsizlikler nedeni ile düştü. Ancak bu düşüş fiyatları geri çekmez zira maliyetler düşmüyor.

Erdoğan'ın 5 yıllık bir sürede başta kalacağı, büyümeci, genişlemeci politikalarının doğal sonucu olarak 'enflasyon artışı gerçeği' ile konuta olan talebin yeni bir 'sert bir alım dalgası' yaratacağını değerlendiriyoruz.

Yani vatandaş oturup hesap yaptığında enflasyon yukarı gidecekse, burada konuta kestiği talebi tekrar artıracak ve fiyatları hızlı şekilde yukarı çekecektir.

Konut satışında bugünlerde görülen düşüşün önemli bir nedeni, sadece fiyatın çok artması değil, iktidarın Kılıçdaroğlu'na geçeceği ve maliyetlerin düşeceğine dair kuvvetli beklentilerdi. Ancak enflasyonun artacağına dair yapılacak hesaplar seçim sürecinin tamamlanıp yönün belli olması, talebi tekrar harekete geçirecektir.

Enflasyon gerçeği araç piyasasını da vuracak!

Geçtiğimiz gün konuştuğum insanlar 2. ele araç akışının durduğunu söyledi. Bu durumda seçim belirsizliği elbette önemli rol oynuyor. Faizlerin ne olacağı, kredi akışının nasıl tesis edileceği belirsizken satışların yapılması, sağlıklı birinci el ve ikinci el piyasasından bahsetmek elbette zor. Ancak piyasada konuşulan konular ve rakamlara baktığımızda araç fiyatlarının da yukarı yapacağı görülüyor.

Maddeler halinde konuyu size arz edelim:

1-An itibarıyla piyasadaki sıkışıklık yukarıda belirttiğimiz kredi kesintilerine bağlı seyrediyor. Belirsizlik nedeni ile vatandaş aracını pazara getirmiyor. Bu da fiyatların yükselişini karşımıza getiriyor.

2-Otomotivde klasik gerekçelere dönmüş çip, lojistik, ham madde sıkıntıları üretim sayısını sınırlıyor. Ayrıca üretim maliyetlerinin büyük araç üreticisi ülkelerde de 2023 ilk çeyreğinde de artmış olması araç arz ve fiyat sorunlarını beraberinde getirdi.

Ancak ABD, Japonya, Almanya gibi ülkelerde enflasyonun kontrol altına alınması bu ülke tüketicileri için fiyat artışının durmasına olanak sağlayacak.

Örneğin ABD'de JP Morgan raporuna göre 2023'te fiyatların ikinci el otomobillerde kabaca %10, yeni otomobillerde ise %2,5 ila %5 oranında düşmesi bekleniyor.

Ancak Türkiye'de konut faslında anlattığımız gibi;

1-Enflasyon yani üretim maliyetlerinin artmaya devam edecek olması, araç üretim maliyetlerini de artıracak

2-Kurun yukarı gitmesi ithal motor ve önemli aksamların maliyetlerinin artışını doğuracak,

3-Sığınmacıların oluşturduğu konut talebine ek olarak araç talebi de yerli halkın araca ulaşmasına bariyer kuracak,

4-Enflasyonun canlı yapısı, araçları ne yazık ki bir yatırım aracı haline çevirerek fiyatların yukarı gitmesine neden olacaktır.

Enflasyon beklentilerindeki bozulma ve arzın sınırlı kalması anlayacağımız büyük sıkıntılar.

Türkiye'de 2023'de taş çatlasa 900 bin araç satılacak. Bu da oy kullanan seçmene kıyaslarsak %1,5 gibi bir karşılığa denk geliyor. Çok düşük bir rakam…

Her ay satılan araçların %40'ı 2. el piyasaya düşüyor. Dedikodulara göre bayiler bekleme yapmak istemeyen alıcılardan açıktan para alıyormuş, inanılması güç bir durum değil mi?

Bütün bu sıkıntıları aşmak için hükümetin yapması gereken nedir?

Yeni bir ekonomi politikasına geçmeli. Konut ve araç maliyetlerinin düşmesi için doları da kontrol altına alacağı dış ve iç yatırımcıya güven verecek bir yol seçilmeli. Ancak bu şekilde sermaye girişleri çekerek kuru tutup enflasyonu kontrol altına alabilir. Bunun sonucunda da konut ve araç üretimi makul rakamlara ve adet olarak daha fazla şekilde yapılabilir.

Bu makro politikadan sonra her iki piyasanın üreticilerini toplayarak piyasanın sağlıklı çalışması için muhatapların önerilerini almalı, piyasa bozucu unsurları ortadan kaldırmalıdır.

Evet sorunlar büyük ama aşılmaması için bir neden de yok…

Yazarın Diğer Yazıları