Koray Aydın: "İhracatın ham maddesi bile dışarıdan"

Koray Aydın: "İhracatın ham maddesi bile dışarıdan"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, hükümetin ithalat ihracat politikasını eleştirirken, "Şu an öyle bir hâldeyiz ki ihraç ettiğimiz ürünlerin bile ham maddesini dışarıdan alıyoruz" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın, yengesinin cenazesine katılma üzere gittiği Trabzon'da yerel basının sorularını cevapladı.

Günebakış'tan Berkant Parlak'ın sorularını cevaplayan Aydın, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. İthalat ve ihracatta yanlış yol izlendiğini söyleyen Aydın, "Biz üretim merkezli bir büyüme modelini esas almalıydık. Devlet bütün teşviklerini buraya yönlendirmeliydi. Bu model, ithalatın önünü keserdi. Şu an öyle bir hâldeyiz ki ihraç ettiğimiz ürünlerin bile ham maddesini dışarıdan alıyoruz. Bizim ihracatımız da ithalata bağlı" ifadelerini kullandı.

Koray Aydın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ekonomik kriz ülke gündeminin birinci sırasındadır. Çünkü doğrudan vatandaşı ilgilendirmektedir. Bunu kabul edelim ki vatandaş bundan inanılmaz derecede etkileniyor. Şu anda her şeyde artış var. Örneğin araç lastiklerinde yüzde 100, yüzde 150 zamlar var. Okullar açıldı, aileler çocuklarının ihtiyaçlarını almaya gittiklerinde büyük bir zamla karşılaştılar. Mutfak da bunun içerisinde. Mutfakla ilgili her şeyde inanılmaz bir artış var. Vatandaşın canı yanıyor. Canı yanıyorsa birinci gündem canını yakan ekonomidir."

"İHRAÇ ETTİĞİMİZ ÜRÜNLERİN BİLE HAM MADDESİ DIŞARIDAN"

"Türkiye’nin büyüme modelinin yanlış seçilmesinden kaynaklı bir bedelle karşı karşıyayız. 16 yıllık AKP iktidarı ithalata dayalı bir büyüme modelini seçti. Bu modelde üretim sahalarımız ithal ürünlerle fiyat savaşı yapamadı. Biz bir bir o alanlardan çekildik ve onun yerine ithal ürünleri aldık. Biz üretim merkezli bir büyüme modelini esas almalıydık. Devlet bütün teşviklerini buraya yönlendirmeliydi. Bu model, ithalatın önünü keserdi. Şu an öyle bir hâldeyiz ki ihraç ettiğimiz ürünlerin bile ham maddesini dışarıdan alıyoruz. Bizim ihracatımız da ithalata bağlı. Bu durum bizim dolar ve avroya olan bağlılığımızı artırdığından kurları yükseltiyor."

"TAM BİR TİYATRO..."

"Şu anda önlem diye söylediklerine aklı başında herkes gülüyor. Yüzde 10 indirimden söz ediyorlar. Enflasyonla böyle mücadeleye dünya gülüyor. İnternet sitelerine koyuyorlar ve gülüyorlar. Geçtiğimiz haftanın başlarında Tarım Bakanı bütün büyük marketlerin yöneticilerini çağırdı. “Mallarınızda yüzde 10 indirim yapın.” dedi. Benim tanıdığım bir yönetici var. “Ne yapacaksınız?” dedim. “En az sattığımız 2-3 kalemde indirim yapacağız. Diğerlerinde indirim yapamayız ki batarız.” dedi. Tam bir tiyatroyla karşı karşıyayız. Herkes birbirini kandırıyor. Marketler hükûmeti, hükûmet de halkı kandırıyor.

Türkiye şu an ne yapacağını bilmiyor. Türkiye’nin borca ihtiyacı var. 460 milyar dolar dış borcumuz var. 51 milyar dolar cari açığımız vardı geçtiğimiz ay. Görünen o ki bu durumu şu an kontrol altına almak çok mümkün gibi görünmüyor. Tavsiyemiz şudur: Hükûmet 4-5 yıllık program yapmalıdır. Cari açığı ortadan kaldıracak. İthal ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için teşvik sistemi getirecek. Cari açık ortadan kalkmadan hiçbir şey olmaz. Peki, bu kadar açığı nasıl kapatacağız? Yeni borç alacağız değil mi? Türkiye’nin durumu Trabzonspor’un durumu gibi... Vatandaş daha iyi anlasın diye söylüyorum. Şimdi Trabzonspor gidip 10 milyon avro verip futbolcu alabilir mi? Alamaz çünkü borcu var. Borcu borçla kapatmak, borcu büyütmek demektir. Bir zaman sonra borcu çeviremezsin. Borcu çeviremediğinde de kulüplerde olduğu gibi “UEFA kriterlerine” takılırsın. Şu anda hükûmet, UEFA kriterlerine takıldı. Takılınca devreye McKinsey girdi. IMF’ye gitmeye utandıkları için McKinsey’e gittiler."

İlgili Haberler