Köşeyi nasıl dönerim nesli yarattılar

Sevgili okuyucular ülkenin çivisi çıktı. Her gün yeni bir faciayla uyanıyoruz. Rütbeli hırsızlar, kara para aklamaya çalışan güzellik salonları, tefeci faizi peşinde koşan millîler, kafasına geçirdiği takke ile dolaşıp dini öğrettiğini iddia eden soytarılar. Çifte araç vergisini yasal kabul eden mahkemeler. Tik Tok’tan yayın yaparak memelerini açan kadınlar. Diğer taraftan milyarlarca dolarlık garantili ihaleler alan müteahhitler. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Rahmetli Süleyman Demirel, ‘hayat pahalığı iktidarı götürür’ açıklaması yapardı.

Seçimler oldu. İktidar 21 yıllık saltanatını sürdürdü. İktidar yanlıları, hazine bulmuş gibi bu lafa sarıldılar. Gördünüz mü, mutfak, hayat pahalılığı iktidarı götürmüyor. Halk istikrara oy verdi. Ama rahmetli Süleyman Demirel’in şu lafını unuttular: ‘Enflasyon ahlaksızlığa yol açar.’

Vatandaş alkışlıyor

Gelinen nokta ortada. Sayın İçişleri Bakanı her gün gazete gibi bülten yayınlıyor. Ele geçirilenler ve çökertilen çetelerin çarşaf çarşaf fotoğraflarını yayınlıyor. Vatandaş bütün olanları alkışlıyor. Geçmişte bu çetelerin oluşumlarının nasıl gerçekleştiğini sorgulamıyor. Açıkça büyük resme bakmıyor. Devletin çöktüğünü görmüyor. Devlet çökünce ahlakın da çöktüğünü göremiyor. Vicdanı ve bilinci boş bir sayfa olarak doğan insan ahlakı ve bilinci, içine doğduğu toplum tarafından belirlenir:

Bu belirlemede aile, televizyon, internet, sosyal medya, arkadaş, eğitim, okul ve iş hayatı ahlakı ve bilinci belirler. Bütün bu faktörlerin tümünü göz önünde bulundurarak çok çok kabaca, “bir toplumun ahlakını genellikle o toplumun kimliği ve yasaları belirler” diyebiliriz.

Hukuk kalmadı

Bu genel bilgiler çerçevesinde ülkemize baktığımızda, yirmi yılı aşkın bir süredir bizi yöneten iktidarın hem dini ve millî değerlerimizi hem de hukuk düzenimizi yozlaştırdığını, bu açıdan da ahlakımızı bozduğunu söyleyebiliriz.

Ahlaklı dindar bir nesil yaratmak için iktidara gelenler, öyle bir nesil yarattılar ki köşeyi dönmek için her yol mubah oldu.

Millî değerlere maske geçirerek, kendi çıkarları doğrultusunda dile getirdiler. Kutsal topraklardan canlı yayın yaparak dindar olduklarını doyurdular. Arkasından kara paralarını temize çıkarmak için akla gelmeyecek yöntemlere başvurdular.

Millî gençlik yaratacağız diye, eğitim sistemini yap-boz çevirdiler. Tarikatların güdümüne teslim ettiler. Ülkenin kurucusuyla, ülkeyi satanları tartışmaya açtılar. Vatana ve millete yıllarca hizmet eden emeklileri dilenmez dilenci yaptılar. Ücretsiz sağlık hizmeti veriyoruz, diye vatandaşları ölüme mahkûm ettiler. Depremde yıkılan evlerinizi yapacağız diyenler, yağmur suları içinde konteyner evlere yerleştirdiler.

Bütün bu olumsuzluklar olurken, vatandaşa yabancı sermayenin geleceğini, hayat pahalılığın biteceğini söyleyerek yalanlar uydurmaya çalışıyorlar.

Oysa adaletin hukukun olmadığı bir ülkeye yabancı sermaye gitmez. Bu kural bütün iktisat kitaplarında yazar. Ancak adaletin olmadığı ülkelere, kirli sermaye gelir. Kirli sermaye ise en yüksek faizle gelir. Halk deyimiyle yüzü astarından pahalı gibi. Geldiği ülkeyi rehin alır. Bütün bu olumsuzluklar için söylenecek laf bulamıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları