Uyku kalitesinin beynin uzun ömürlülüğü üzerindeki derin etkisi, son zamanlarda yayımlanan çarpıcı bir bilimsel araştırma ile bir kez daha gündeme geldi.
İsveç'in önde gelen tıp kurumlarından Karolinska Enstitüsü'nden bir araştırma ekibi, kötü uyku düzenine sahip bireylerin beyinlerinin, gerçek kronolojik yaşlarına göre daha yaşlı göründüğünü tespit etti.
eBioMedicine dergisinde yayımlanan bu büyük ölçekli çalışma, Birleşik Krallık Biyobankası'ndan (UK Biobank) elde edilen 27.000'den fazla orta ve ileri yaştaki kişinin Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) taramalarını ve uyku verilerini inceledi.
Bilim insanları, yapay zekâ ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak her katılımcının biyolojik beyin yaşını tahmin etti ve bunu kronolojik yaşlarıyla karşılaştırdı.
BEYİN YAŞI FARKI: HER PUANLIK DÜŞÜŞ 6 AY YAŞLANMA GETİRDİ
Çalışmayı yürüten ekipte yer alan Karolinska Enstitüsü Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nden Dr. Abigail Dove, bulguların ciddiyetine dikkat çekti.
Dr. Dove, uyku sağlığı puanındaki her 1 puanlık düşüş için, beyin yaşı ile kronolojik yaş arasındaki farkın yaklaşık altı ay kadar arttığını açıkladı.
Araştırma, uyku kalitesi en düşük seviyede olan kişilerin beyinlerinin, ortalama olarak gerçek yaşlarından bir yıl daha yaşlı göründüğünü gösterdi. Bu durum, yetersiz uyku alışkanlıklarının beyin dokusu üzerindeki yıpratıcı etkisinin net bir göstergesi olarak değerlendirildi.
İLTİHAPLANMA MEKANİZMASI DEVREDE
Araştırmacılar, bu hızlanmış beyin yaşlanmasının altında yatan potansiyel mekanizmalardan birini de tanımladı: Sistemik düşük dereceli iltihaplanma.
Dr. Dove, "Bulgularımız, kötü uykunun hızlanmış beyin yaşlanmasına katkıda bulunabileceğine dair kanıt sağlıyor ve iltihaplanmayı altta yatan mekanizmalardan biri olarak işaret ediyor" ifade etti.
Araştırmacılar, vücuttaki artan iltihap seviyesinin, kötü uyku ile daha yaşlı beyin görünümü arasındaki bağlantının yüzde 10'undan fazlasını açıkladığını tespit etti.
Amerikalı nörolog ve uyku uzmanı Dr. Kristine Yaffe, daha önceki çalışmalarında da benzer sonuçlara ulaşmıştı.
Dr. Yaffe, "Uyku, beynin 'temizlik' sisteminin en aktif olduğu dönemdir. Yeterli ve kaliteli uykunun olmaması, toksik proteinlerin atılımını yavaşlatarak beyin sağlığını olumsuz etkileyebilir" yorumunu yaptı ve uyku sorunlarının erken yaşlarda ele alınmasının önemini vurguladı.
ÖNLEYİCİ BİR MÜDAHALE ALANI
Uzmanlar, uykunun değiştirilebilir bir alışkanlık olması nedeniyle, sağlıklı uyku düzeninin bilişsel gerilemeyi ve hatta hızlanmış beyin yaşlanmasını önlemede kilit bir rol oynayabileceğine inandı.
Dr. Dove, "Uyku değiştirilebilir bir faktör olduğundan, daha sağlıklı uyku yoluyla hızlanmış beyin yaşlanmasını ve hatta bilişsel gerilemeyi önlemek mümkün olabilir" dedi.
Özellikle kronik uykusuzluğun Alzheimer hastalığıyla güçlü bir şekilde ilişkilendirilmesi, bu alandaki araştırmaların önemini artırdı.
Uzmanlar, beyin sağlığını korumak için, yeterli sürenin yanı sıra, kaliteli ve düzenli bir uyku alışkanlığının sürdürülmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.