Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Kürt isyanı dillerde, Tayyip general avında!

Güneydoğunun hali ortada, PKK artık en temel olgu!
BDP, bu coğrafyaya bir Başbakan yetmez diyor.
Dahası, açıktan özerklik ve iki ayrı irade çağrısını yapıyor.
Sivil itaatsizlik adıyla, beraber yaşamaya meydan okuyor.
Yol kesiyor, kepenk indiriyor, terör estiriyor.
Ama en önemlisi kırsalda devletin yerini alıyor.
Evet hoşumuza gitmese de söylemeliyiz, Güneydoğu’da devletle PKK yer değiştirmiş durumda!
Emin olun yargılamaları bile artık örgüt, yani PKK yapıyor.
Bu fotoğrafın açılımı, yeni bir devlet kurmak için isyan öncesi tablodur!
Hayır abartmıyorum, aynı şeyi Öcalan’dan diğerlerine bütün PKK güruhu açıktan söylüyor zaten!
15 Haziran tarihini dillendirip şart koşan ve tehdit salan onlar!
Peki buralara nasıl mı gelindi?
Açılım safsatası ile Habur’da eşkıyaya selam durarak ve ayaklarına devletin valisini, müsteşarını hatta mahkemesini göndererek...
“Ben pişman değilim, önderim Öcalan’ın emriyle geldim” diyenlere; “Aslanım, kaplanım sen pişmansın da farkında değilsin” deyip sırtını sıvazlayarak!..
Ama ondan da önemlisi şudur: AKP’nin tehdit algılamasında PKK’nın yerini TSK’nın almasıyla!
Erzincan örneğinde olduğu gibi PKK, “askerleri ben katlettim” derken, başta Cumhurbaşkanı ile Başbakan, “yok sen yapmadın, TSK yaptı” diyerek!
Öyle olunca, yani PKK ile mücadele yerine TSK ile mücadele yapılınca 2002’de yok olma sürecinde olan PKK, AKP sayesinde küllerinden yeniden doğdu ve bugünkü potansiyele ve de isyan noktasına geldi.
Artık manzara şudur:
Tayyip Erdoğan bir yandan Öcalan’la aracılar kanalı ile müzakereler yapıp yeni Anayasayı şekillendirirken diğer yandan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin generallerini bir bir derdest edip zindana gönderiyor.
Peki bunun anlamı ne midir?
Yarın Kürtler isyan ettiğinde ona karşı koyacak bir yapı yani ’Ordu’kalmasındır.


ÇABALAMA KAPTAN

İstanbul’da millet ve devlet mitingleri!

İstanbul Kazlıçeşme’de üç ayrı miting yapıldı.
Yapanlar sırasıyla MHP, CHP ve AKP’dir.
MHP ve CHP mitinglerinde bırakın bedava otobüs, tren ve İDO gemilerini, polis miting alanına gitmek isteyen kalabalıkları engellemek için akıl almaz şeyler yaptı. Mesela mitinge gider görüntüde olan yani bayrak ya da flama taşıyan araçları yolda kenara çekip saatler süren ehliyet-ruhsat kontrolleri yaptı ve insanların mitinge yetişmesini engelledi. Dahası, İDO yolcu taşıyan motorlara geçiş izni vermedi.
Buna mukabil AKP mitinginde ise aynı polis, miting güzergahındaki trafiği açık tutmak için mitinge gitmeyen araçları ara yollara saptırdı.
Sadece o da değil, Belediye otobüsleri alana bedava insan taşıdı.
İDO gemilerinin yanı sıra trenler bedava seferler yaptı ve seçim alanında hediyeler dağıtılıp ziyafetler çekildi.
Alanda sivil giyimli on binin üstünde polis yer aldı.
Dahası, İstanbul’daki kamu görevlileri mitinge gitmeye örtülü olarak zorunlu tutuldu.
Sonuç mu?
AKP buna rağmen ancak CHP’de kadar kalabalık toplayabildi.


TEK ÖRNEK

Seni Yahudi madalyalı seni!

Şuraya bakar mısınız!
Dünya Yahudi Konseyi tarafından, Musevi olmadığı halde madalya verilen tek adam o!
Suriye sınırında mayınlı araziyi Yahudi’ye peşkeş için Meclis’de yırtınan o, -ki hatırlayın o yasayı CHP Anayasa Mahkemesinde iptal ettirdi.-
AKP’yi kurarken ADL Başkanı Abraham Foksman’dan icazet alan o!
Cüneyt Zapsu’nun ABD’ye gittiğinde Yahudi Lobilerine yalvarırcasına “Aman onu deliğe süpürmeyin, kullanın” demesi karşısında sesini çıkaramayan o!
İsrail’i devreye koyup Bush’dan randevu alan o!
Ve şimdi o, Kılıçdaroğlu’na İsrailci diyor.
O’dan kimi kastettiğimi biliyorsunuz; Tayyip Erdoğan’dır.
Söyleyin, ne demek lazım bu Erdoğan’a!
İnsaf iz’an desem yetmez!
Söyletmeyin; bana yine dava açacak, lazım olanı siz söyleyin!


TARİHE NOT

Bahçeli’nin muhteşem Diyarbakır çıkarması!

MHP müthiş bir şey yaptı. Diyarbakır meydanında büyük bir kalabalık toplayarak verdiği mesajlarla tarihe not düştü. Evet, Devlet Bahçeli belki de siyaset yaşamının en etkili ve içerikli konuşmasını Diyarbakır’da yaptı.
MHP liderinin dün Diyarbakır’da yaptığı konuşma, zerre abartmıyorum birlikte yaşamanın adeta manifestosuydu. Devlet Bahçeli, dün Diyarbakır’a giderek sadece Sivas’ın ötesine geçemiyor diyen Tayyip Erdoğan’ı utandırmadı, aynı zamanda biz ayrılamayız olgusunu da gür sesi ile ortaya koydu.
Dünkü Diyarbakır tablosu, MHP gerçekliğini ve onun Türkiye bağlamında vazgeçilmezliğini net olarak bir kere daha ortaya koydu.
Evet MHP ve ülkücüler bu ülkenin sigortası ve birliğinin temel güvencelerinden biridir.


ACABA

Başbakan’dan Demirören’e fırça!

İkinci ağızdan dinledim ama kaynağım sağlam.
CHP’nin İstanbul mitingi Tayyip Erdoğan’ı çileden çıkarmış!
Hele hele basının bir milyon insan vardı ifadeleri Erdoğan’ı küplere bindirmiş.
Tayyip Erdoğan gazeteleri görünce hışımla çabuk Erdoğan Demirören’i bağlayın talimatını vermiş ve şöyle bir diyalog olmuş:
- “Erdoğan Bey nedir bu hal?.. Verdiğin söz bu muydu?
-Hayırdır efendim anlayamadım?
-Gazetelerin diyorum, CHP mitinginde bir milyon insan var deyip  mitingi manşete çekti! Saydınız mı, var mıydı bir milyon?
-Efendim biliyorsunuz her dakika kontrol olmuyor ama şimdi derhal  müdahale ediyorum, hiç merak buyurmayın.”
Şimdi gelelim bana aktarılan bu diyalogun gerçek olup olmadığına?
Dün Erdoğan Demirören’in gazetelerinde tablo şuydu:
Hem Milliyet hem Vatan, AKP’nin Kazlıçeşme mitingini Akit gazetesinden bile büyük gördü. Milliyet sürmanşetten, Vatan da manşetten olayı çok büyük fotoğraflarla duyurdu.
Ne dersiniz bu yayın bana anlatılanları doğruluyor mu?

Yazarın Diğer Yazıları