Ligler başlar mı?

Koronavirüs salgını ortalığı karıştırdığında Süper Lig'de aksamalar başlamıştı. Spor yayınlarını tek aksatmayan TRT oldu. Nitekim hâlâ aynı düzeni bozmadan sürdürüyorlar.

Tüm ekranlar içinde en sallamacı olan aSpor...

Kemal Belgin'in palavraları ve TRT'den yürütülen dış maçlarla doldur boşalt yapılıyor. Maç yok, maç olmayınca hakeme de ihtiyaç kalmadı, Erman Toroğlu nadasa çekildi.

Son gelişme

Seyirci yok, seyirci olmayınca bilet parası da yok. UEFA'dan da gelir bulunmuyor. Üstüne üstlük yayıncı kuruluş da resti çekti. Bu nasıl sürdürülür?

Bana göre en iyimser test için süre Eylül sonudur. Gelin çıkın işin içinden. Herkes canını kurtarma derdinde. Bu lafı ekonomik anlamda söylüyorom. Bakmayın TÜİK'in 56,7'lik enflasyonuna...

En rahat olan

Verilen  demeçlere bakıyorum, ağızlar her türlü lafa açık. Nihat Özdemir, TFF Başkanı ama üst makamında olanlar ne söylerse "Tuzu benden"le idare ediyor. Laf salatası yapmaktan da  hiç bir zaman kaçmıyor. 73 yaşındayım, böyle bir TFF Başkanı göremedim. Neticede son kararı verecek kişi yine Erdoğan'dır.

Dilmen'deki dönüş

Uzun suskunluktan sonra NTV'de Yüzde Yüz Futbol yazısını farkettim. Şeytan bu defa yasak bahanesiyle evinden katılıp Murat Kosova'nın sorularını cevapladı. Kısa da tuttular. Rıdvan Dilmen liglerin bu şekilde başlamasına evet diyemedi. Kıvırıp durdu. Hatta dik durmayı bile beceremedi. Kişisel kanaatim; en iyi formülün 3 ayrı ülkeden, 3 ayrı takımla kupon duldurulması. Hangi ükeler mi; Belarus, Tacikistan ve Kazakistan.

Düren'in uyarısı

FİFA veUEFA'daki tek sağlık kurulu üyemiz Prof. Dr. Mete Düren en mantıklı red kararını gerekli yerlere bildirdi;

"Sağlıksız şartlar yüzünden değil sadece Türkiye'de, dünyanın hiç bir ülkesinde futbol oynanamaz"

Siz siz olun TFF Başkanı'nın "tuzu benden" politikasına benzetmeyin.

Karantina mı coşturdu?

Bu aralar okurlarım fazla coştu. Herhalde sokağa çıkma yasakları ve salgın tedbirlerinden bunaldılar. 40 yıl Almanya'da kalmış biri destan yazıyor... Aklınca, "Ben yazayım da Burhan Ayeri ne yaparsa yapsın" mantığında. Buna aracı olup bana ulaştırana da sinir oluyorum... Seçilen konuysa; Güney Amerika'da bir ülke ile Almanya'nın mukayesesi(!)

UZUN YILLARDAN SONRA: Çok yakın olmasa da bir akrabamdan mesaj aldım 73'ümden sonra... Muazzez teyzem ile Macit Oskay'ın çocukları Hayri Oskay bana bir kaç satır yolladı. Teyzem Ankara'da Yenigün gazetesinden emekli olmuştu. Eşi de Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanıydı. Ailenin kızı Melike de, en son hatırladığım kadarıyla Ümraniye'de eczacılık yapıyordu. Yine de memnun oldum.

SEVGİ-SAYGI ÇOK: Bülent Sarıkaya eletktrik mühendisi. Bir kamu kurumunda çalışıyor. "Merhabalar; Bu size ilk mesajım. Ellerinizden öperek  başlamak istedim. 43 yaşındayım. Benim için geç de olsa; -aslında uzun zamandır yazılarınızı  günlük okuyorum- baba gibi gelmenizden, anlatım tarzınızdan, eskilere götürmenizden mutlu oluyorum. Ata nineniz, spor anıları, müzik,  hayvan sevgisi... İnsan olmayı hatırlatmanız, daha neler söyleyeyim?.. Ne güzel bir insansınız. Sevgili büyüğüm geçmiş olsun diyememenin üzüntüsünü yaşadım. Ne olduğunu ise ancak sizden öğrenebilirdim. Korkuyla merakla bekledim. Birikimleriyle yaşayan bir kütüphane olarak görüyorum sizi. Saygıyla elinizden öper uzun ömürler dilerim."

SIRA SIRA SORUNLAR: Aramıza sonradan katılan Turgay Yılmaz da karantina günlerinde coşanlardan. Buyrum okuyalım:

*Bir yaşımıza daha girdik; belediyeler paralel yapılarmış.

*Maskeyi dağıtamayan sistem diğer sorunları nasıl çözecek?

*İspanya, İtalya, Portekiz sadece kovid19'dan kavrulmuyor. Şimdi de zeytin cüzzamı denilen ağaç kurutan bakteriyel hastalık fena vuruyor.

*İtalya'ya kahve ağacıyla taşınan bu bakteri 1 milyondan fazla zeytini kuruttu. Eğer şayet varsa Türkiye'ye zeytin fidanı ithalatı tamamen yasaklanmalı.

*Tarım Bakanlığı'na önlem alsın diyeceğim ama duymazlarsa diye üreticilere seslenmiş olayım. Ey üreticiler aşırı sulama ve gübrelemeden vazgeçin. Salma yerine damlama sulamaya geçin. Sulanmayan zeytinliklerde bu hastalık görülmüyor.

*Marketlerde fiyatlar ateş pahası. İmkanlar doğrultusunda zeytin ve zeytinyağı ihtiyaçlarınızı üreticiden temine çalışın.

Günün Sözü:

Haklı bir fikrin meyve vermemesi mümkün değildir. Tolstoy

 

Yazarın Diğer Yazıları