Lozan’ın 100. Yılı... Hani gizli belgeler?!

Lozan’ın 100. Yılı... Hani gizli belgeler?!

Lozan Antlaşması nihaî olarak 24 Temmuz 1923’te imzalandı.

Lozan Antlaşmasının yüzüncü yılı. Yasaklar kalkıyor? Hani öyle diyorlar ya... Lozan’da Batılılar bize gizli antlaşmalar imzalatmışlar ve antlaşmalar yüz yıl sonra bitecek.

Mustafa Kemal’e ve Millî Mücadele’ye karşı olanlar, kendilerine göre sebep çıkarıyorlar. Bu sebep çıkaranlar, Millî Mücadele’yi, Osmanlı’nın sonu görenler önce Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminde 30 Ekim 1918’de galip İtilaf Devletleri’nin imzalattığı Mondros Mütarekesi’ne baksınlar.

Osmanlı ülkesini dağıtacak, tamamen işgale uğratacak Mondros Mütarekesi imzalandığında başta Halife Vahîdettin vardı. Abisi V. Mehmed’in 3 Temmuz 1918’de vefatı üzerine 4 Temmuz’da tahta oturmuştu.

“Lozan’da şu oldu bu oldu... Kazanmadık; kaybettik. Gizli antlaşma imzalattılar...” diyenler önce Birinci Dünya Savaşı’nı fiilen bitiren Mondros Mütarekesi’nin maddelerine bir baksınlar. İngiltere başta olmak üzeri İtilaf Devletleri maddeleri istedikleri gibi yazıp önümüze koydular. İstersen imzalama! Birkaç maddeyi hatırlatacağım:

-İstanbul ve Çanakkale Boğazları açılacak ve boğazların uçlarına İtilaf Güçleri yerleşecektir.

-Osmanlı Devleti’nin elinde bulunan tüm esirler İtilaf Devletleri’ne teslim edilecektir

-Osmanlı ordusu terhis edilecektir.

-İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit altında görmeleri halinde diledikleri stratejik bir noktayı işgal edebileceklerdir.

-Erzurum, Van, Diyarbakır, Sivas, Elazığ ve Bitlis’te (Vilâyat-ı Sitte) bir karışıklık yaşanması hâlinde, İtilaf Devletleri bu bölgeyi işgal edebileceklerdir.

Yani İtilaf Güçleri diyor ki: Ey Osmanlı! Seni bitirdim!

Mondros Mütarekesi bilinmeden Lozan Antlaşması anlaşılamaz.

Yoktan bir mücadele verilmiştir. Hem dış düşmana hem iç düşmana karşı.

Başta bir halife var. İstanbul işgal edilmiş Halife İtilaf Devletleri’nin kuklası. Özellikle İngilizler ne derse yapmak mecburiyetinde. “Mecburiyetinde” sözümü başka yöne çekenler çıkacaktır. Başa geçen riski göze alır. Halife riski göze alabildi mi?

Halife’nin varlığına rağmen Anadolu’nun dört bir tarafında çoban ateşleri yakılıyor. Doğu’da Taşnakçı Ermenilerin, Batı’da Yunanlıların, Kuzey’de Pontus hayaliyle ellerine silah alan Rumların, Güney’de Fransızların saldırılarına rağmen halk yer yer örgütleniyor ve Millî Mücadele’nin meşalesini Ankara’ya kadar taşıyor.

Halkın izanı, aklıselimi, ülke sevgisi, Halife’nin önüne geçiyor.

Vahîdettin, İngilizlerin zırhlısıyla ülkeden çıktı. Halifelik kaldırıldığında, ABD Başkanına mektup yazıp yardım istemişti. Vahîdettin deyince salavat getiren Siyasî İslâmcılarımız Vahîdettin’in bu mektubunu bildikleri hâlde hiç oralı olmazlar.

Osmanlı’yı diriltmek için akıllarını satılığa çıkaranlar “Lozan” deyince irkilirler.

100. yıldayız. Neymiş gizli antlaşmalar? Devlet ellerinde... İstedikleri bilgiye istedikleri zaman ulaşırlar. Ama nedense, antlaşmaya sadık kalarak(!) Lozan’ın yüzüncü yılını beklemeyi uygun gördüler.

Böyle saçmalık olur mu?

Gizli maddelere göre bor, petrol ve daha nice madeni çıkaramazmışız. Hâlbuki bor madeninde 3.3 milyar ton rezervle dünyada birinciyiz. Bu oran dünya bor rezervinin %72.3'üne tekabül ediyor. Gücümüzün yettiği kadar çıkarıyoruz.

Değişik yerlerde petrol zaten aranıyor...

Saf saf zırvalara inanıyorlar diyeceğim ama onlar da biliyorlar ki, böyle bir gizli antlaşma olamaz. Neye göre gizli antlaşma ve gizli antlaşmanın ihlaline karşı müeyyideler nedir?

Hadi gösterin! Yok işte!..

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, "Lozan Antlaşması 2023'te bitecek, biz de petrole kavuşacağız!" demişti.

Mehmet Bey, gözünüz aydın 100. yıldayız. Hadi petrolü çıkarın da bizi mahcup edin!

Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez Lozan Antlaşması’nın 100 yıllık süresini ve gizli maddeleri araştırtırmış, böyle gizli belgeleri bulamamış. Cümlesini şöyle bağlıyor:

“Ve sonuçta bu iddianın sadece bir şehir efsanesinden ibaret olduğunu kanıtlamış ve tarihin çöplüğüne atmış olduk.” ("Lozan Antlaşması 2023''de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz", https://www.mahfiegilmez.com.)

Padişahçılarımız, gizli antlaşmalar yüzüncü yılda ortaya çıkmadığına ve asla çıkmayacağına göre, gizli belge iddialarını şimdi nasıl tevil edecekler?

Herhâlde bulurlar bir bahane!..

Yazarın Diğer Yazıları