Öncelik Ercan Gürses gibilerin...

Konu Meral Akşener'in restine gelince ne yapacağını şaşırdı.

İYİ Parti Genel Başkanı'na, "Sen nasıl milliyetçisin?" diyenler bir anda sus pus oldu.

Doğrusu Gürses'in ne olduğunu biliyorum. Ama kimilerinden en azından bir sempati desteği gelebilirdi. Hala kıvırıp duruyorlar.

Hükümet reklamı yapmayı iki kelimeyle özetlemeyi bekledim; "Herkes arazide"

Kaldı ki, muhalif belediyelerin yardımlarının engellenmesiyle gündem değiştirmek mümkün değil.

Doğruya yaklaşanlar

Dün sabaha kadar, hükümet ağzı olanlardan Av. Yasin Şamlı, Akşener'in "HDP, PKK'nın uzantısıdır" lafını benimsedi. Diğerleri ise sessiz kaldı.

Oysa Anayasının 69. maddesin göre Cumhuriyet Başsavcısı'nın suskunluğunu anlamak da mümkün değil. "Kapatma davası" niçin açılmadı?

Av. Salim Şen

Bir başka avukat, Salim Şen doğruculardandır. Açıkça bunun hesabını sordu;

Aşevlerini kapatmak, ekmek dağıtımını engellemek mümkün oluyor da bu niçin mümkün değil?

Herşeyin özeti, "Muhalif gazeteciler kovid-19'dan daha tehlikeli" diyenler...

Nasıl oluyorda Anayasa hükümleriyle dalga geçebiliyorlar. Ercan Gürses'e başa sıkıştığında Zafer Şahin'den bir türlü istenen destek çıkmadı.

Aytunç Erkin

En doğrucu gazeteci olarak Aytunç Erkin ortaya çıktı. Meral Akşener için söyledikleri bunun örneğiydi:

"İYİ Parti Genel Başkanı anasından doğduğu günden bu yana Türk milliyetçisidir".

Demek ki ilk seçimde İYİ Parti, Millet İttifakı'nda olmayacak.

Şayet HDP ille ismimiz listede  yer alacakda ısrarlıysa bu mümkün değildir. Ya da HDP kuyruğunu kıstırıp bir önceki seçimdeki sessizlik politikasını sürdürmek durumunda.

HDP'nin geçen seçim CHP'li adayları bırakıp Her İYİ Parti adayının karşısına bir isim çıkarması unutuldu mu?

Rekor kırıldı.

Küçük bir bilgi daha aktarayım. CNNTürk'deki kavga dövüşün bitiş saati 05:26'ydı. Tartışmalar ortada ne sahur ne sabah namazı bıraktı.

Bakanlık seyrediyor

Benim eski komşularım, Fatih Çarşamba'daki İsmailağa cemaatı şakır şakır para toplamakta. IBAN numaraları devamlı olarak veriliyor. Bugün de baktım bir kaç cemaat daha bu yarışa girdi. Bunlara karşı İçişleri Bakanlığı ne yapmaktadır? Görülüyor ki tavşana kaç tazıya tut politikası aynen devam etmekte.

Virüs gırgıra mani değil

Ekranlarda virüs salgınının tartışıldığı yapımlarda epeyi gırgır vardı. İki profesör, Tamer Demirer ve Dilaver Özturan'dan iki hoş çıkış geldi.

Biri; HAİN SÜKUNET.

Diğeri ise; FUTBOL MAÇI İZLEMEYİ ÖZLEDİM

Bu arada Prof. Dr. Demirer'in verdiği Japonya örneği de asla akıldan çıkarılmamalı:

Hokaido Valisi, "Bugün kapattığımız kovid-19 vakası sonuncuydu" dedi. Bundan sonra tedbirler bir anda gevşedi. Sonuç mu? 4 ay sonra vakalar nüstetti 400'ü aşarak patladı.

Bu da bizim kulağımıza küpe olmalı.

Sünnetçiler de battı

Türkiye'nin önemli meslekleri vardır, her derde devadırlar. Mesela berberler sadece traş etmekle kalmazlardı. Diş çekenler, sünnetçilik yapanlar da bunlardır.

Hala da bu ek işleri sürdürenleri var. Önce dükkanları kapatıldı. Sonra kerpeten ve usturaları ellerinden alındı. Sünnet mevsimi yaklaşırken "ya yakalanırsam" korkusu yaşamaya başladılar. Salgın yasakları uzarsa galiba Şaban filmlerininin  baltayla kesim sahnelerine geri döneceğiz.

Spiker mi? Lafazan mı?

NTV'de spiker hanım konuşuyor, konuşuyor...

Yorumluyor, yorumluyor...

Ondan sonra da konuk aldığı uzman doktora dönüp, "Neler söyleyeceksiniz?" diyor.

Adamcağıza söyleyecek laf bırakmadı ki...

CNNTürk'de de aynı manzara. Aralarında fark yok.

Yahu bunları önce eğitin, öğretin. Peşinden kafalarına birşeyler doldurun. Bunlardan sonra ancak "Ne dersiniz?"le vaziyeti kotarabilirsiniz.

Günün sözü

Gidiyorum işte gör,

Hayalde gör, düşte gör,

Kıymetimi bilmedin,

Bir kötüye düş de gör.  Halk Ozanı Ürgüplü Şerif