Çocukluk çağı ishalinin, özellikle mevsim değişikliklerinde ve iklimsel faktörlerin baskısı altında, dünya genelinde 5 yaş altı çocuklar için hâlâ büyük bir ölüm riski taşıdığı bilimsel çalışmalarla bir kez daha kanıtlandı.

Uzmanlar, artan sıcaklıklar ve değişken yağış rejimlerinin ishal vakalarını önemli ölçüde yükselttiğini ve acil halk sağlığı politikaları geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

BİLİMSEL VERİLER İKLİM RİSKİNİ İŞARET ETTİ

Uluslararası bilim camiası, mevsim geçişleri ve iklim değişkenliğinin çocuk ishalindeki rolüne dikkat çeken çarpıcı bulgular yayımladı.

Environmental Research dergisinde yayımlanan kapsamlı bir meta-analizin yazarlarından Profesör Corey Bradshaw, sıcaklık dalgalanmalarının ve kurak geçen yağışlı mevsimlerin ishal riskini önemli ölçüde artırdığını belirtti.

Profesör Bradshaw, analizlerinde elde edilen verilere dayanarak, "30 ila 40 santigrat derece arasındaki yıllık sıcaklık aralığının, ishal olasılığında %39'a varan bir artışla ilişkilendirildiğini gözlemledik," diye konuştu. Aynı çalışmada, en yağışlı aylarda bile düşük yağış miktarının ishal riskini yaklaşık %29 oranında yükselttiği kaydedildi ve bunun kurak koşulların rolünü vurguladığı aktarıldı.

Bu durumun temel nedeninin, artan sıcaklıkların ve kontrolsüz yağışların, ishal etkeni olan bakteri, virüs ve parazitlerin su kaynaklarında ve gıdalarda daha kolay çoğalması ve yayılması için uygun bir ortam hazırlaması olduğu belirtildi.

UZMAN GÖRÜŞÜ: ACİL ÖNLEMLER ŞART

Batı Avustralya Üniversitesi'nden Profesör Peter Le Souef, iklim değişikliği hızlandıkça, öngörülen ishal vakalarındaki artışa karşı önlemler alınmazsa çocuk sağlığı sonuçlarının kötüleşeceğini ifade etti.

Profesör Le Souef, "Bu durumun ağırlığını en az katkıyı yapan, düşük ve orta gelirli ülkelerin çocukları taşımaya devam edecek" yorumunu yaptı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, çocukluk çağına ait ishal ölümlerinin yaklaşık %88'i güvenli olmayan içme suyu ve hijyenle ilişkili nedenlere dayandı.

WHO, ishal tedavisi için temiz su, tuz ve şeker karışımından oluşan Oral Rehidrasyon Solüsyonu (ORS) ve çinko takviyelerinin önemini vurgularken, önleyici tedbirlerin başında ise güvenli suya erişim, iyileştirilmiş sanitasyon ve sabunla el yıkamanın geldiğini aktardı.

RİSKLİ DÖNEMLER VE PATOJEN DEĞİŞİMİ

Mevsimsel geçişler, salgınlara yol açan patojen türlerini de değiştirdi. Yapılan retrospektif bir çalışmada, Rotavirüs gibi bazı patojenlerin düzenli yıllık zirvelere sahip olduğu ve genel olarak kış gibi soğuk mevsimlerle ilişkilendirildiği görüldü. Buna karşın, Escherichia coli ve Shigella gibi bakteriyel patojenlerin ise genellikle sıcaklıkların yüksek olduğu ve yağışlı mevsimlerin başladığı dönemlerde yaygınlık gösterdiği gözlemlendi.

Etiyopya'da yapılan bir başka çalışma da, çocuk ishalinin en yüksek riskli döneminin, Mart ve Haziran ayları arası olarak belirlendiğini ve bunun kuru mevsimin başlangıcına denk geldiğini ortaya koydu.

Özellikle yağışlı mevsimlerin başlangıcında sel ve yüzey akışının içme suyu kaynaklarını kirletme oranını artırdığı, bu durumun da fekal-oral yolla bulaşan hastalıkları tetiklediği ifade edildi.

Uluslararası seyahat sağlığı uzmanı Dr. Melinda Judge, özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin mevsimsel ishal enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız olduğunu belirtti ve ailelerin hijyen kurallarına azami dikkat göstermesi gerektiğini vurguladı.

Dr. Judge, "Dehidrasyon riski yüksek grupların, sıvı alamadıklarında veya dehidrasyon belirtileri gösterdiklerinde (kuru cilt, çökmüş gözler gibi) derhal tıbbi yardım alması hayati önem taşıyor" diye konuştu.