‘Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri’
İki kitap önümde: Prof. Dr. Vahit Türk’ün, Türk Kimliğinin Kaynakları (Töre-Devlet Yayınları, büyük boy, 556 s.) ve Prof. Dr. Rahmi Doğanay’ın Kurtuluş’a Muhalefet – Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri (Ötüken Neşriyat, 283 s.)
İkisi de birbirini tamamlayan kitaplar desem yeridir. İki yazar yakın arkadaşlar. Aynı dönemde DTCF’de birlikteydiler ve ikisi de fikrî kaynakları kitaplarının yayınlandığı Ötüken, Töre-Devlet.
Ötüken Neşriyatı 1960’lı yıllarda, millî hassasiyet taşıyan bir grup kurdu. Töre-Devlet de 1970’li yıllarda Töre, Devlet ve Bozkurt dergilerini yayınladı. Kitaplar çıkardı. (Ben de lisedeyken ilçemde bu dergilerin temsilcisiydim.)
Prof. Dr. Vahit Türk, Türk dili ve edebiyatı, Prof. Dr. Rahmi Doğanay Türkiye Cumhuriyeti sahasında otorite.
***
Prof. Dr. Vahit Türk’ün, Türk Kimliğinin Kaynakları ve Prof. Dr. Rahmi Doğanay’ın Kurtuluş’a Muhalefet – Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri gündemin kitapları.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmak, kuruluş maksadından uzaklaştırılmak, köhne döneme döndürülmek istediği şu zamanda önce Prof. Dr. Rahmi Doğanay’ın Kurtuluş’a Muhalefet – Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri’ni, sonra Prof. Dr. Vahit Türk’ün Türk Kimliğinin Kaynakları’nı sindire sindire okumalıyız.
***
Kurtuluş Savaşı, içimizi ve dışımızı düşman sardığı zamanda başladı. Din adına kurtuluş savaşı şart dendiği gibi, yine din adına kurtuluş savaşı verenler düşman, işgalciler dost gösterildi.
Kurtuluş’a Muhalefet – Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri’nin “İçindekiler”, kitabın şu zaman için ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyacaktır:
I-MONDROS MÜTAREKESİ: 1. Mütarekenin İmzalanması ve Kapsamı / 2- Mütarekeye Karşı Tepkiler ve Çıkış Yolları / a. İstanbul Yönetiminin Yaklaşımı / b- Mandacılık Yaklaşımları / 1. İngiliz Mandası; / 2-Amerikan Mandası / c. Ya İstiklal Ya Ölüm.
II- MİLLÎ MÜCADELE'NİN BAŞLAMASI: Müdafa-i Hukuk ve Kuvayımilliye / a-Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri / b-Kuvayımilliye / 2-Kongreler ve Misakımillî / a. Samsun'a Çıkış ve Amasya Tamimi / b. Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri / c-Erzurum ve Sivas Kongreleri / 1. Erzurum Kongresi / 2-Sivas Kongresi / d-Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı ve Misakımillî / e-TBMM'nin Açılması ve Memleketin Kaderine El Koyması...
III- MİLLÎ MÜCADELE KARŞITI UNSURLAR: 1. Millî Mücadele'ye Muhalif Cemiyetler ve Çevreler / a. İstanbul Hükümetleri / b. Hürriyet ve İtilaf Fırkası / c. İngiliz Muhipleri Cemiyeti / d. Tealî-i İslam Cemiyeti / e. Nigehban Cemiyet-i Askeriyesi / f. Mağdurin-i Siyasiye Teavün Cemiyeti / Osmanlı İlay-ı Vatan Cemiyeti / h. Tarik-i Salah Cemiyeti / i. Ahmediye Cemiyeti / j. Osmanlı Sulh ve Selamet Cemiyeti / k. Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası / Millî Mücadele'ye Muhalif Olma Sebepleri / Millî Mücadele Aleyhine Kullanılan Propaganda Unsurları / a. İttihatçılık / b. İsyankârlık ve Eşkıyalık / c. Milliyetçilik-Türkçülük / d. Bolşeviklik / 4. Millî Mücadele'ye Karşı Fiilî Müdahale Çabaları / Sonuç / Ekler.
Prof. Dr. Rahmi Doğanay, “Ön Söz”de önemli bir noktaya işaret ediyor:
“Türkiye'de çok partili hayata geçilmesiyle birlikte siyaset-iktidar-oy denkleminde tekkeler, zaviyeler, tarikatlar, cemaatler çok daha kurumsal olarak, yönetim çevrelerinde ve kamuda etkinlik oluşturarak iktidarı paylaşmakta, toplum ve sosyal hayat üzerinde kanunlar kadar, hatta daha da etkili rol oynamaktadırlar. Bugün Türkiye'de, toplumun büyük çoğunluğunun başka seçeneklere ödün vermeyecek ölçüde demokratik sisteme alıştığı bir gerçektir. Bizim derdimiz de demokratik haklarını hukuk çerçevesinde kullanan dindar insanlar, inanç ve ibadetler değildir. Kimsenin vicdan ve ibadet hakkını sorgulamak gibi bir niyetimiz olmadığı gibi buna hakkımız olmadığının da farkındayız ve aksini haksızlık olarak gören bir vicdana sahibiz. Konuyu gündeme getirişimiz, Allah'ın, halkın inancının ve dinî hassasiyetlerinin, ticari ya da siyasi itibar hesaplarıyla kullanılıyor olmasındandır.”
Kitabın “Sonuç” bölümünde şu sözler bir ikazdır:
“Günümüz Türkiye'sinde, Osmanlı'dan cumhuriyete geçiş sürecinde, Millî Mücadele sürecinde yaşanan tartışmalar ve çatışmalar, cumhuriyet döneminde inkılâplara muhalif çevreler ile inkılâpçıların mücadelesi sırasında yaşanan olaylar ve olayların kahramanları üzerinden, güncele taşınarak toplumun refleksleri test edilmektedir. Millî Mücadele sırasındaki isyanların popüler isimleri, inkılâp karşıtları, kamuoyuna, eylemlerin mağdur kahramanları(!) olarak sunulmakla, kamu kurumları ve devletin temsilcileri tarafından itibar kazandırılmaktadır. İskilipli Atıf Hoca, Mustafa Sabri, Derviş Mehmet, Şeyh Sait, Kadir Mısıroğlu gibi Cumhuriyet Türkiyesi’ni sindirememiş, karalamış, isyan etmiş, saltanatçı, hilafetçi, ümmetçi, laiklik karşıtı şahıslar ve karıştıkları olaylar üzerinden, doğrudan ve dolaylı yollardan, cumhuriyet ve kurucularına saldırılmaktadır. Bu şahısların isimleri okullara, salonlara devlet kurumlarına verilmektedir. Millî Mücadele'ye önemli katkı ve destekleri bulunan din adamlarının ise bu çevrelerde esamesi okunmamaktadır. Millî Mücadele içinde yer alanların öldürülmelerini emreden fetvanın ve Tealî-i İslam Cemiyeti bildirilerinin mimarı Mustafa Sabri'nin adı okullara verilirken, Rıfat Börekçi yok sayılmakta, İskilipli Atıf Hoca dillere pelesenk edilirken, Ahmet Hamdi Akseki din adamı bile sayılmamaktadır. Çünkü o, şeyhine değil, Allah'ına bağlıdır. Allah'ına sevdiği için tapmaktadır. Sevginin ve inancın ticarî meta olmasına karşıdır. İslam'ı, hayat ve muaşeret kaidesi, iyi ahlak olarak görmektedir.” (s. 230)
Prof. Dr. Vahit Türk’ün Türk Kimliğinin Kaynakları’nı ayrıca ele alacağız.