2019 yılında Güney Kıbrıs’ta gerçekleşen Avrupa Parlamentosu(AP) seçimlerinde ENOSİS’çi AKEL’den aday olarak AP milletvekili seçilen kendini “Türkçe konuşan Kıbrıslı” olarak niteleyen Niyazi Kızılyürek, namı diğer Niyaziodis, Haziran 2024’te gerçekleşecek AP seçiminde AKEL’den yeniden aday oldu.. Niyaziodis ve destekçileri 2019 seçiminde başarısızlıkla sonuçlanan hedeflerini, 20 bin seçmeni sandığa götürmeyi ve KKTC’yi temelinden dinamitlemeyi amaçlayan şer planı yeniden devreye soktular…

2019 yılındaki seçimde zamanın KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı, Başbakan Tufan Erhürman’ı, hükûmetini, başta Cumhuriyetçi Türk Partisi(CTP) olmak üzere, teslimiyetçi iş birlikçi partilerini, sendikalarını, AB'nin fonladığı dernek ve basını arkasına alan AKEL, 20 bin KKTC vatandaşının Rum seçimlerine katılmasını sağlamayı, böylece KKTC'nin temelini dinamitlemeyi hedefledi. Benim sahibi olduğum VOLKAN gazetesi ve Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın Danışmanı Sabahattin İsmail ile devletimize bağlı duyarlı vatandaşlarımızın birlikte verdiğimiz mücadelede halkımızı Rum seçimlerine katılmamaları için uyardık. Bu onurlu mücadele sonunda, milyonlarca Euro akıtılarak yürütülen, KKTC Cumhurbaşkanı, KKTC hükûmeti destekli Rum seçim kampanyasına ancak 5 bin kişi katıldı. Niyaziodis seçildi ancak AKEL ve KKTC’deki iş birlikçileri büyük hüsrana uğradı.

AKEL AP Milletvekili olan Niyaziodis, 2019 seçiminden hemen sonra ilk iş olarak KKTC'de bir irtibat ofisi açtı. Oraya maaşlı memurlar koydu. Ofis AKEL irtibat bürosu oldu. Ardından 200 Derneği toplayıp

"3. Toplum Forumu" adlı bir çatı örgütü kurdu, kendisi de yönetim kuruluna girdi.

Kızılyürek, AP’deki görevi süresince "Kıbrıs Cumhuriyeti içindeki AZINLIK TÜRK CEMAATİ" temsilcisi gibi davrandı... AP'de Rum millî tezlerinin ateşli savunucusu oldu. KKTC’nin yıkılması için elinden geleni yaptı. İş birlikçi CTP bu ihanete tam destek verirken, KKTC'yi yöneten sözde "milliyetçiler" de bu rezillikleri sadece seyretti.

AKEL Milletvekili Niyaziodis ve destekçileri 2019'da başaramadıklarını, Haziran seçiminde başarmak için kolları sıvadı; 20 bin KKTC vatandaşının Rum seçimlerine katılıp AKEL adayına oy vermesi hedefini koydular. İş birlikçi, teslimiyetçi, federasyoncu CTP yönetimi yine devrede. Yasalarımıza aykırı olmasına karşın, CTP destekli AKEL adayı, her ilçede kitle toplantıları yapıp halkı Rum seçimlerine katılmaya çağırıyor. AKEL, sosyal medyada Türkçe olarak oyun nasıl kullanılacağını anlatan paralı ilanlar yayınlıyor.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; Başbakan Ünal Üstel, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Hükûmet, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Başsavcı, Polis Genel Müdürü, KKTC'nin egemenliğinin çiğnenmesine, yasalarımızın çiğnenerek Rum partisi adayının devletimizde seçim kampanyası yapmasına seyirci kalmamalı.. Devlete, egemenliğimize, yasalarımıza sahip çıkılmalı… KKTC Dingo’nun ahırı değil, egemen bir devlettir. Rum partilerinin adaylarının KKTC’de seçim faaliyeti yapması yasal değildir, hükûmet buna göz yummamalıdır… Bizi yönetenlerin bir taraftan egemen KKTC derken, diğer taraftan Kıbrıs’ta Rumların yönetiminde üniter bir sistem kurmaya çalışmalarına sessiz kalmaları gaflettir, inanılır gibi değildir.

Rum yönetimi ve AKEL’in, üniter devlet ve Osmosis provası teşkil eden ve Dünyaya, “Bakınız Kıbrıs Türkleri bizim vatandaşımızdır, seçimlerimize katılarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdıklarını oylarıyla kanıtladılar, vatandaşlık haklarını kullandılar, Türklere eşit vatandaşlık hakları tanıyoruz, ayrı devlete, egemen eşitliğe ve garantörlüğe gerek yok” mesajı vermek amacı taşıyan bu senaryoya göz yumulmamalı, KKTC’nin altını oymaya yönelik bu şer plana seyirci kalınmamalı, gerekli tedbirler hemen alınmalıdır.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Hükûmet, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Başsavcı, Polis Genel Müdürü ve diğer ilgili makamların cevaplaması gereken kritik sorular:

*Rum Devletinin seçimleri için, Rum partilerinin ve adaylarının KKTC’de seçim propagandası yapmasının yasal dayanağı var mıdır?

*KKTC egemenliğinin ve yasalarının çiğnenmesine niye göz yumuluyor?

*Devletin Başsavcısı ve polisi, bu yasa dışı seçim faaliyetine karşı niye sessiz ve seyirci kalıyor?

*Bu devleti ve hukukun üstünlüğünü korumak için yemin etmiş olan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve milletvekilleri bu çok yönlü saldırıya karşı niye susuyor?

*Rum AKEL Partisi adayının KKTC'de kitle toplantıları yapmasına niye engel olunmuyor?

*Güneyde, Rum partilerinin yarıştığı AP seçimlerinin Rum devleti seçimleri olduğunu, halkımızı ilgilendirmediğini, bunun Rum millî hedeflerine hizmet eden bir tuzak olduğunu, dolayısı ile Güney Kıbrıs’a geçip oy kullanılmaması gerektiği halkımıza niye açıklanmıyor?