Oğuz Sever: "Bahçeli sözlerinin arkasında dursun!"

Oğuz Sever: "Bahçeli sözlerinin arkasında dursun!"
Genel Başkan Adaylarını desteklediği için görevden alınan Eskişehir'in seçilmiş son İl Başkanı Oğuz Sever, Bahçeli'ye Başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini hatırlattı ve kendisini sözlerinin arkasında durmaya davet etti.

MHP'de değişim istediği için görevden alınan Eskişehir'in seçilmiş son İl Başkanı Oğuz Sever, Başkanlık sistemi ve siyasi atmosferle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Oğuz Sever’in açıklamaları:

“DEĞİŞİM İSTİYORUZ" DEDİĞİMİZDE ELEŞTİRİLDİK

Başkanlık sisteminin parlementonun gücünü zayıflatmaya yönelik bir hareket olduğunu düşünüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 1 Kasım 2015 seçim bildirgesinde başkanlık ve yarı başkanlık sistemine karşı olduğu ifade edilmiştir. Geçtiğimiz seçimlerde bize oy verenlere, ülkücülere verdiğimiz bir söz vardı. Dedik ki: ’biz başkanlık sistemine karşıyız ve Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız’ şimdi biz bu sözümüzü tutmamış oluyoruz, dolayısıyla ülkücüleri kandırmış oluyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’nde değişimi istediğimizde bazı genel merkez yöneticileri şahsıma ‘bunu neden istiyorsun’ diye sordular. Bende ‘Türkiye’de AKP iktidarının daha fazla devam etmesini istemiyorum, MHP’nin iktidar olmasını istiyorum ve başkanlık sisteminin gelmesini istemiyorum’ değimde bana ‘biz sanki başka birşey istiyoruz. Biz de başkanlık sistemini istemiyoruz. O halde değişime ne gerek var’ demişlerdi.

BALGAT İLE ÜLKÜCÜLER AYRILMIŞTIR

Dün başkanlık istemine karşı olan genel merkez yöneticileri bugün ne değişmiştir de bu konu hakkında hiçbir ses çıkarmıyorlar. MHP’nin Balgat yönetimiyle, ülkücüler ayrılmıştır, samimi ülkücüler başkanlık sistemine karşıdır, Türkiye’nin tek adam yönetimine gitmesini istememektedir.

BAHÇELİ SÖYLEDİĞİ SÖZLERİN ARKASINDA DURSUN

Daha önce sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi ‘İmralı’yla  Saray arasında bir söz kesilmiş, bu sözün adı başkanlık sistemi’. Biz Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemiyle ilgili geçmişte söylediği her sözün altına imzamızı atarız ama genel başkanın da geçmişte verdiği sözlerin arkasında durmasını bekleriz.

"BAŞKANLIK İSTEYENLER ÜLKÜCÜLER DEĞİL AKP'LİLERDİR"

Başkanlık sistemi gelirse Türk siyasetinde bir sonraki aşamada MHP silinip gidecek ve parlementonun gücü çok zayıflayacak. Dolayısıyla Türkiye’de eşitlikçi, demokratik, gücünü toplumdan alan bir yürütmenin olabilmesi için mevcut patlementer sistemin devamından yanayız. Ancak etkisizleşmiş  tek bir kişinin tahakkümü altına girmiş yürütmenin de sakıncalarını OHAL nedeniyle günümüzde de yaşıyoruz. Dolayısıyla meclise hesap veren bir hükümetin olması başkana hesap veren bir hükümet olmasından daha iyidir. Türkiye’de istenen sistemin denetim mekanizması zayıf, Amerika’daki gibi temsilciler meclisi ve senato ayrı ayrı başkanı denetlemiyor. Türkiye’de  bundan sonraki dönemde parlementonun cumhurbaşkanını denetlemesi daha da kısıtlı olacak. Dolayısıyla biz mevcut parlementer sistemin devamından yanayız. Başkanlık sisteminden yana olan ülkücüler değil AKP’lilerdir.

ÜLKÜCÜLER OLARAK 'HAYIR' İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

Başkanlık sisteminin MHP’ye ne faydası var diye bakacak olursak cevap hiçbir faydası yoktur. Dar bölge veya daraltılmış bölge seçim sistemine geçilirse o zaman MHP bugünkü görünümüyle Meclis'te olmayadabilir. Çünkü başta genel başkanımız kendi seçim bölgesinde birinci olamadı. Referandum oylamasında Meclis'te bulunan milletvekillerinin hayır oyu vermesini umut ediyorum. Devlet Bey’in  kendi Twitter hesabından yazdığı ve bugün hala duran o tweet'inde dediği gibi ‘Türkiye’nin yeni Kaddafilere, Leninlere, Stalinlere, Hitlerlere ihtiyacı yoktur’. Bu sistem Türkiye’yi daha demokratik bir yere değil tek adam yönetimine götürecek. Dolayısıyla şu an Meclis'te bulunan MHP grubundaki milletvekillerinin Yusuf Hallaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okutan ve Ümit Özdağ gibi hayır oyu vereceklerini düşünüyorum. Eğer Meclis'ten geçerse referandum sürecinde ülkücü hareket tavrını net koymalı biz ülkücüler olarak kendi bulunduğumuz bölgelerde ‘hayır’ için çalışacağız. Bizim yerimize atanan il ve ilçe yönetimlerinin de inandıkları gibi yaşayarak ve davranarak ‘hayır’ yönünde çalışmalarını temenni ediyorum.

İlgili Haberler