Örtülü değil, aleni propaganda...

Adamlar televizyona çıkmış, ahkâm kesiyorlar. Sözüm ona siyasete hiza çekiliyor; "Devlet, ağırlığını tam oturtursa, HDP birkaç seçim sonra yok olup gider." Hepsi söyleyene destek veriyor.

Onların gündeminde daha çok Kemal Kılıçdaroğlu var. Yerden yere vuruluyor. Arada Meral Akşener'i de ihmal etmiyorlar. birlikte nokta koyuyorlar: "İYİ Parti'nin durumu CHP'den farksız."

"Kemal Bey, Etimesgut'u avukatı Celal Çelik'e bıraktı" gibi ince oymaları sıkça dinliyoruz. Bunları söylerken, Burhan Kuzu, Hayati Yazıcı ve diğerlerinin politikaya nasıl girdiklerini hatırlamıyorlar. Ya da bal gibi biliyorlar da, işlerine gelmiyor. Bu arada Yüksek Yargı'daki pek çok ismin geçmişteki katkılarını da unutuyorlar. Tuhaf bir seçim kampanyası geçirdiğimiz kesin. İktidar bu defa Türkiye'nin en geniş medya grubunun desteğine de sahip.

Ya akademisyen

Aralarında bir de profesör var. Aynı gece unvanı yükseltilip aynı gece Polis Akademisi'ne atanan zat. Arada öyle bir belge ve bilgiler sunuyor ki, nerede görev yaptığının belgesi âdeta. Tunç Soyer için öne sürdüğü iddiaları "sesli ve görüntülü belgesi var" şeklinde sunacak kadar donanımlı.

CHP'deki istifalar için âdeta bayram ediliyor. Tuhafıma giden içlerinde en aklı başında sandığım biri Akif Hamzaçebi'nin Küçükçekmece'den aday yapılan akrabasını protesto için genel sekreterliği bıraktığını öne sürüyor. "Bari İBB adayı yapılmadı" deyip bıraksa daha inandırıcı gelecek.

DSP unutulmamalı

Bu ekibe göre CHP, 31 Mart'ta İstanbul ve Ankara'yı kazansa dahi mutlaka olağanüstü kurultaya götürülecek. Başı Muharrem İnce'nin çektiği isyancılar bu işlemi tamamlayacaklar!

Anlayacağınız CNNTURK "satın alma amacı"nı daha iyi sergilemeye başladı. Eksik kalan işlevlerini de ben hatırlatayım. Gece Görüşü'ne bundan sonra mutlaka bir DSP sözcüsü de alınmalı. Balgat'tan yollananların yanına çok yakışır.

***

Eski topraklar

TRT Spor'daki Orhan Ayhan'la müthiş bir konuk ağırladı; Galip Haktanır. Tanındığı lakabıyla "Kör Galip". Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'da top oynayan Galip usta, esas şöhretini bir zamanlar Türkiye'nin dördüncü büyüğü olan Vefa'da yaptı.

Tam 98 yaşındaki ünlü futbolcuya sırf zekâsı için bile şapka çıkartılır.

Siz sormadan ben yazayım. "Kör" yakıştırmasına sebep olan olayı Orhan Ayhan şöyle anlattı:

"İzmir'deki çocukluk yıllarında annesi bahçede kömürlerden oluşan mangal hazırlar. Yunan işgalinden kalma bir mermi karışmıştır. İşte bu kurşun patlar ve küçük Galip'in göz kapağına isabet eder. Görme yetisini kaybetmez ama o kapak sarkık kalır."

Darüşşafakalı

Galip, eğitimine ikinci sınıftan itibaren Türkiye'nin emsalsiz eğitim kurumu Darüşşafaka'da devam eder. Okul takımında top koştururken Beşiktaş'ın dikkatini çeker. Esas futbolculuğa buradan yolculuğa çıkar.

Orhan Ayhan büyüğümün babası Mehmet Ayhan, Vefa kulübünde yöneticilik yaptı. Başkanı bile oldu. Onun Florya/Şenlikköy'deki cenaze namazında tanıdıklarım arasında Galip Haktanır da bulunuyordu.

Haktanır'ı yıllar sonra ekranda görmekle çok mutlu oldum. Baba Hakkı (Yeten) ile ilgili anlattıkları inanılmazdı. Beşiktaş'ın sembolü uyardığı zaman hakemler karar bile değiştiriyordu.

Kör Galip'in, gösterilen resimlerdeki herkesi tanıması ayküsünün ne kadar yüksek olduğunun ispatıydı. Bir ilginç anısı da "trende doğması." Yaşayan en eski millî futbolcumuza daha uzun ve sağlıklı ömür diliyor, ellerinden öpüyorum.

***

Sen neymişsin be abi

Ayhan Sicimoğlu, ekran ekran gezme rekortmeni. İz Tv, Bloomberg vb.. derken bu defa CNNTURK'te görmeye başladık. Dikkat ettinizse, hep aynı yerleri gezip, dolaşıyor. İtalya, Yunan adaları ve Fransa'nın güney sahillerinde tur atıyor. Yaptığı, bazı ülkelerin tanıtımından çok "homini gırtlak."

Sicimoğlu'nun müzisyenliği ise "bongo" çalmakla başladı. Çoğunluğumuzun bilmediği tarafını da ben yazayım. MFÖ Grubu'nun ilk mensuplarındandı. Hatta "Sen neymişsin be abi" şarkısının onun için bestelendiği söylenmekte.

Farklı yürüyüşü, frapan kıyafetleriyle bu bestenin ona ne kadar yakıştığını rahatlıkla söyleyebilirim

...        

GENERAL GEORGE PATTON DİYOR Kİ...

İnsanlara nereye gideceklerini söyleyip oraya nasıl gideceklerine kendilerinin karar vermesini sağlarsanız, alınacak sonuçlara hayran kalırsınız.

Yazarın Diğer Yazıları