Eşikte yeni bir operasyon dalgası  var. Milliyetçi ve ülkücüleri  hedef alacak. Operasyonun adı Ötüken!
PKK’nın iki numarası Murat Karayılan Kandil’de Hasan Cemal’e böyle bir açıklama yaptığında amacının bu tür bir operasyon için  zihin açmak, yani teşvik etmek ve zemin yaratmak olduğunu  düşünüp oralı olmadım ama, son günlerde böyle bir çalışmanın  yapıldığını işittim.
Bana anlatılanlar eğer spekülasyon değilse, operasyon planlamasında finale gelinmiş ve  yakın bir gelecekte düğmeye basılacak!
Peki, ülkücü ve milliyetçileri ne ile mi suçlayabilirler?
İllaki bir şeyler uydururlar!
Telefon dinlemelerinden ve komplo teorilerinden yola çıkıp montajlar yaparlar ve türlü suç izafelerinde bulunabilirler ki, AKP derin devletinde bu tür senaryolar için uzman bir ekibin faaliyette olduğu  sır değil.
Soyut iddialara birkaç tane gizli tanık monte edildi mi yetiyor zaten!
Amaç, adaleti tecelli ettirmek değil, imaj operasyonu!
Uyduruk gizli itirafçı ve tanıkların sözde ifadeleri ile alırsın içeri, tutarsın birkaç yıl, sonra beraat etmiş kimin umurunda!
Hem bir şeyin şuyuu vukuundan önemli değil mi?
Gelelim bu operasyonla neyin hedefleneceğine?
Birincisi Tayyip Erdoğan’ın herkesin ve her şeyin üstüne gidebilen imajı pekişecek.
Keza, ülkücülerin genel imajına büyük darbeler indirilecek ve bu cenahtan AKP’ye başlayan kayışlar bu operasyonun sonuçları ile hızlanacak
Başka bir anlatımla, yapılacak olan bu operasyon kaset tezgahının bir bakıma devamı olacak ve ülkücüleri tabanda çözecek.
Buna ilaveten AKP ve Erdoğan’ın PKK ve Öcalan için hedeflediği genel affa karşı oluşacak muhtemel itiraz cephesinde ülkücülerin ağırlıklı biçimde olmaması bu operasyonla sağlanacak; zira affa Ergenekon ve Balyoz şüphelilerin yanı sıra Ötüken şüphelileri de dahil edilecek.
Evet Milliyetçi ve Ülkücülerin bu operasyonla bölükler halinde tutuklanması o kesimin genel affa olan direncini düşürecek, hesaplanan budur.
Peki, bu süreçte MHP liderliği ne mi yapmalı?
Hiç vakit kaybetmeden karşı taarruza geçip kurulan bu rezil oyunu bozmalı!

ÇIKAR YOL

Haberal’a Kanal B’yi kapatın mektubu!

Sevgili hocam!
Hukuksuz olarak ve kin uğruna zindanda tutulduğunuzu hem bu sütunda hem de her hafta program yaptığım televizyon kanallarında sürekli dillendiriyorum.
Öyle ki bunu, kurmak için hayatınızı verdiğiniz vakfınızın televizyonu olan Kanal B bile korkarak size sahiplenemediği bu dehşet ortamında yapıyorum ve yapmaya aynen devam edeceğim; çünkü ben aslında sizin şahsınızda adalet kavramına sahip çıkıyor ve zulme dikiliyorum.
Ancak ne olur beni ve benim gibi sizi sahiplenenleri şu alaylardan kurtarın lütfen!
Bize söylenen aynen şudur:
Hoca’ya kendi televizyonu bile sahip çıkmazken size ne oluyor? Nedir bu kraldan çok kralcılık tavrınız!
Sahi, Sayın Haberal yoksa biz gerçekten kraldan çok kralcılık mı yapıyoruz? Değilse, Kanal B’nin yaptığı yayın nedir; açıklar mısınız?
Sözü uzatmayacağım, bu Kanal B’yi ya kapatın ya da adam gibi yayın yapsın!
Ama AKP ve RTÜK korkusu var diyorsanız size iki örnek.
İşte Meltem-Mesaj Grubunun televizyonları ve işte Ulusal Kanal!
Bak hocam onlar aslanlar gibi muhalefet ediyorlar ve bir şey de olmuyor! Hem ayrıca olsa ne olur!.. Siz zaten en büyük bedeli şahsen  ödemiyor musunuz?
Hocam, sizin için CHP dahil birileri çırpınıyor; lakin siz yapılması gerekeni yapmıyorsunuz?
Gereken vuruşmaktır Sayın Haberal!
Yok, ben vuruşamam derseniz hiç olmazsa Kanal B’yi kapatın  da imajınız yara almasın!

YANLIŞ DEĞERLENDİRME

Kadına ilgili, şehitlere ilgisiz!

Haber, dün pek çok gazetenin birinci sayfasındaydı.
Ne imiş efendim Cumhurbaşkanımız kadına uygulanan şiddete el koymuşmuş!
Güzel bir haber, lakin sormadan edemiyoruz, Sayın Gül kadın şiddetine gösterdiği bu güzel hassasiyeti bu ülke için henüz yirmisinde toprağa düşen şehitlere neden göstermiyor?
Evet, neden onların cenazelerini katılmıyor?
Niçin  onların ailelerini aramıyor?
Onlar için neden mevlitler  düzenlemiyor?
İhtiyacı olanlar için parasal yardım kampanyalarına niçin öncülük etmiyor.
Ne yani, bu konu şiddet gören kadın olayından daha mı önemsiz?
Yoksa birileri kızar diye mi?
İyi de, Sayın Gül siz bu ülkenin başı, yani babası konumunda değil misiniz?
Yemininizin gereğini neden yapmıyorsunuz?

GİDEN-GELEN 

Cüneyt Özdemir nasıl hidayete erdi?

CNN-Türk’te program yapıp Radikal’de yazan Cüneyt Özdemir gerçekten iyi gazetecidir.
Yıllarca Soner Yalçın gibi iyi bir ustanın yanında bulunduğu için kendini fevkalade geliştirmiştir.
Ancak son dönemde Cüneyt’e bir haller oldu!
Eski  bağımsız gazeteci Cüneyt gitti; yerine yandaş Cüneyt geldi!
Peki Cüneyt’deki bu değişim ne zamandan beri mi?
ABD’ye yaptığı bir ziyaret sonrasından!
Yok, hâşâ Cüneyt orada CIA karargahına gidip görev  falan almadı; başka bir adrese gitti.
Neresi mi orası?
Pensilvanya!
Evet, o ziyaret sonrası eski Cüneyt gitti, yeni Cüneyt geldi!
Eski Cüneyt gerçek bir gazeteci idi, yeni Cüneyt ise başka bir şey!