İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan ‘Millet İradesine Sahip çıkıyor’ mitinglerinde yeni adres belediye başkanı tutuklu olan Büyükçekmece.

Özgür Özel'in 30 Haziran'da görülecek olan kurultay davası öncesi vereceği mesajlar merak ediliyor.

Söz konusu miting için yurttaşlar alanda toplanmaya devam ediyor.

ÖZEL'DEN KRİTİK AÇIKLAMALAR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, meydanı dolduran Büyükçekmecelilere hitap etti.

Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bugün Marmara'nın incisi, güzel insanların, yürekli insanların, gönlünde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan insanların, Büyükçekmecelilerin konuğu olmaya, sizlerle selamlaşmaya, sizlerle birlikte sesimizi duyurmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz.

Diyorlar ki yazın ortasında, yazın ortasında İstanbul'da miting mi olur? Büyükçekmece'de miting mi olur? Öğrenciler yokken, okullar kapalıyken, millet memleketteyken miting mi olur? Normalde miting olmaz ama miting yapmıyoruz ki, eylem yapıyoruz biz burada, eylem yapıyoruz.

Burada 19 Mart'tan sonra korkuyu evde bırakanlar, 19 Mart darbesine karşı direnenler, itiraz edenler, seçtikleri belediye başkanına sahip çıkanlar ve bu meydanda korkmayanlar, yılmayanlar, biz çökmeyenler var.

Bugün buraya Silivri'den geldim. Silivri'de Hasan Akgün Başkan'ımızı ziyaret ettim. Biraz önce onun adına kıymetli eşine, değerli torununa sarıldım, selamlar getirdim. Hasan Akgün burada, Büyükçekmece'de tam 7 kez seçime girdi, 7 kez seçildi. Hasan Akgün ANAP'tan seçildi. Hasan Akgün Cumhuriyet Halk Partisi'nde Baykal aday gösterdi seçildi. Kemal Bey aday gösterdi seçildi. Biz aday gösterdik seçildi. 31 yıldır belediye başkanı olarak, 50 yıldır belediyeci olarak, çocuk yaşından beri buralara hizmet etti.

Bugün de konuştuk, gülüştük. Biz bu dönem Ekrem Başkan'la birlikte Hasan Abi dedik, 30 yıl yaptı. Değişim diyoruz. Bir genç arkadaşa görevi versin. Hasan Başkan'a bir görev tanımlayalım. Belediye başkanlarının abisi olarak, genel koordinatörü olarak, onlara katkı sağlasın, onlara tecrübelerini aktarsın. Allah var, Hasan Başkan da olmaz demedi. Yani biz Hasan Başkan'dan vazgeçtik Büyükçekmece için. Hasan Başkan kendinden vazgeçti. 'Bunca yıl yaptım, nasıl derseniz öyle yapalım. Nerede derseniz partim için çalışırım' dedi. Ama anketi bir yaptık ki, Hasan Başkan'dan kim vazgeçmedi? Siz vazgeçmediniz, Büyükçekmeceliler vazgeçmedi. Memnuniyet yüzde 65. Altı sefer seçilmiş, en az iki kişiden birinin oyunu almış. Kimi koyduysak ankete Büyükçekmeceliler Hasan Akgün dedi, başka bir şey demedi. Özal'ın adayı, Ecevit'in başkanı, Baykal'ın adayı, Kemal Bey'in adayı, bizim adayımız ama sizin göz bebeğiniz. Siz bırakmıyorsunuz.

"30 YIL BOYUNCA BURAYA BİNLERCE MÜFETTİŞ GELMİŞ HİÇBİR KUSUR BULMAMIŞ"

Gece gündüz çalışan ve bir an durmayan başkan geçen sene Mart'ta 30 yılı tamamlayınca 'yeter' demiş. 30 yıl boyunca çoğu, tamamı neredeyse muhalefetteki hizmetlerinde Erdoğan İBB Başkanıyken, kendi grubunun başkanıyken başlayarak çalışmış, defalarca denetlenmiş. 30 yıl boyunca buraya binlerce müfettiş gelmiş, incelemiş, hiçbir kusur bulmamış. Şimdi bu sene, bir yıl içinde 7. döneminde güya gelmişler, Hasan Başkan'da kusur bulacaklar, kara çalacaklar.

"ONA BUNA İFTİRA AT KAMPANYASINDA BU MÜTEAHHİTİ GÖTÜRMÜŞLER"

Bakın, buldukları kusuru ben söyleyeyim, Türkiye duysun. Bu ilçenin tanınmış müteahhitlerinden bir tanesi inşaat yaparken yapması gereken fore kazıkları çakmamış. Vatandaşın biri de bunu CİMER'e şikayet etmiş. CİMER almış, buraya yollamış. Hasan Başkan gitmiş baktırmış, kazıkları çakmamış, inşaatı mühürlemiş. Müteahhit mahkemeye gitmiş, mahkeme Hasan Başkan'ı haklı görmüş. Bu süreçte ona buna iftira at kampanyasında bu müteahhiti götürmüşler, 'Hasan Başkan aleyhine rüşvet istedi, vermedim diye inşaatımı mühürledi' diyor.

Buradan, buradan savcıya, başsavcıya sesleniyorum. Dedim ya, sert kayaya çarptınız diye. Şimdi yaz iddianameyi, göreyim bakalım bu müteahhitin söylediğini. CİMER'e şikayet var, yollayan CİMER. Mühürlüyor, mahkemeye başvuruyor, Hasan Başkan'ı haklı gören mahkeme ama siz iftiracı üzerinden bunu getirip ifade verdirtiyorsunuz.

İkinci bir husus. Yine bir başka müteahhit. Bir başka müteahhit. Bir AVM var, emsal artışı istiyor. AVM olacak ama bu emsal artışından da müteahhit yararlanacak. Hasan Başkan diyor ki, 'Bunu veririm ama 45 derslikli kız meslek lisesi yaparsın'. Kabul ediyor, resmi protokol yapıyorlar. 45 derslikli kız meslek lisesi karşılığı AVM'ye emsal veriliyor. Savcı bunun adına rüşvet diyor.

"EĞER SUÇU BU İSE HELAL OLSUN HASAN BAŞKAN'A"

Ey savcı, eğer bu İstanbul'da ne AVM'ler diktiniz, ne gökdelenler diktiniz, Tayyip Erdoğan diyor ya, 'Bu şehre ihanet ettik. Ben dahil ihanet ettik'. Geldiklerinde 4 gökdelen vardı, şimdi 257 tane. O artışlardan, o artışlardan ayakkabı kutuları doldu, çikolata kutuları doldu, elbise askıları doldu, 'Babacığım, sıfırladım' dedi, o da oldu. Hasan Akgün cebine 1 lira koymamış, 45 derslikli kız meslek lisesi yaptırmış. Eğer suçu bu ise helal olsun Hasan Başkan'a.

O emsal artışlarıyla kimler neleri cebine koyuyor, dolarları nerelere istifliyor, neler yapıyor bütün İstanbul biliyor. En iyi de AK Partililer biliyor. 'Biz bu partiyi Erdemliler Hareketi diye kurduk. Sonra emsalciler hareketine döndü' diyorlar. Emsalciler, size söylüyorum. Bizde leke yok. Kirli ellerinizi çekin başkanımızın üzerinden.

Bir başka müteahhite şikayet yaptırmışlar, 'Bana kreş yaptırdı' Bir başkasına şikayet yaptırmışlar, 'Bana hasta bakım evi yaptırdı' Bunu şuradan söylüyorum, şuradan söylüyorum. Ankara Büyükşehir'de 97 yolsuzluk dosyasına savcıdan önce Süleyman Soylu el koydu. Birini bile açmıyorlar. Her birisi Melih Gökçek'in haksız emsal artışları karşısında aldıkları.

"2 KASIM PAZAR GÜNÜ ÇIK KARŞIMIZA"

Şimdi Erdoğan'a sesleniyorum. Benim adayım belli. Sandığı istiyoruz. Oyumuz belli, oyun belli. 2 Kasım Pazar günü çık karşımıza, getir sandığı. Seni yüzde 29 ile orada oturtmam. Milletten kaçamazsın. Cesaretin varsa hodri meydan getir sandığı."

ASGARİ ÜCRET TALEBİ

Özel, konuşmasında asgari ücretin 30 bin 205 tl olması gerektiğini vurguladı.

ÖZEL, ERKEN SEÇİM İÇİN TARİH VERDİ!

Ne zaman istiyoruz? Artık bunun adını koyalım. Bugün çıkan ankette, CHP AK Parti'nin 6-7 puan ileride. CHP, yüzde 40'ın üzerinde.
2 Kasım Pazar günü çık karşımıza, getir sandığı. Yüzde 29'la o koltukta oturamazsın. Cesaretin varsa, getir sandığı.

EKREM İMAMOĞLU'NUN MESAJI!

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun mesajını miting alanına iletti:

"Sevgili Büyükçekmeceliler, benim iyi kalpli, cesur komşularım; ülkemiz her yeni güne yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir zulümle uyanıyor. Hukuka, demokrasiye, milli iradeye saldırıyorlar. Birliğimize, kardeşliğimize saldırıyorlar. Ekonomik krizler karşısında aciz, afetler karşısında güçsüzler… Ülkenin sorunlarını çözecek kadroları, enerjileri, hevesleri kalmamış… Ülkemizin etrafını yangın yerine çeviren sömürgeci zalimler karşısında sesleri çıkmıyor. Bütün güçlerini, enerjilerini muhalefeti yok etmek için seferber etmiş durumdalar. Tek bir projeleri var: Koltuklarını korumak.”

“MERTÇE YARIŞMAYA CESARETLERİ OLMADIĞI İÇİN, YARGI ELİYLE PEHLİVANLIK TASLIYORLAR”

“Milletin önünde benimle mertçe yarışmaya cesaretleri olmadığı için, yargı eliyle pehlivanlık taslıyorlar. Bunlarınki yalancı pehlivanlık. Aslında, normal şartlarda seçim kazanamayacaklarını bilmenin korku ve telaşı içindeler. Beni ve arkadaşlarımı içeri attılar ama korkuları geçmiyor. İddianamenin hazırlanıp, yargılamanın başlamasından bile korkuyorlar. Onun için yalanlarını, iftiralarını büyüttükçe büyütmeye, dava sürecini uzattıkça uzatmaya çalışıyorlar. Bu amaçla attıkları her adım, onların acizliklerini daha fazla ortaya çıkarıyor. Büyükçekmece’nin 30 yıllık belediye başkanı, benim sevgili ağabeyim Hasan Akgün’ü suçlu ilan edebileceklerini, yalanlarla, iftiralarla vatandaşın ona sevgisini, saygısını azaltabileceklerini zannedecek kadar acizler. Ailelerimizi, avukatlarımızı baskı altına alarak sonuç alabileceklerini düşünecek kadar acizler.”

“BİR AVUÇ İNSAN KAYBEDECEK, 86 MİLYONUN KARDEŞLİĞİ KAZANACAK”

“Bunlar; insanlık nedir, vicdan nedir, mertlik nedir unuttular. Bunlar; hukuk nedir, demokrasi nedir, milli irade nedir, unuttular. Ülkeyi kendi tapulu malları, devleti kendi aile şirketleri zannediyorlar. Milleti istedikleri gibi hizaya sokabileceklerini zannediyorlar. Hiçbir güç, bu aziz milleti kendi adaletsizliğine, kendi zulmüne ortak edemedi, edemeyecek. Biz, tek bir kişiye yapılan adaletsizliğin, hepimize yönelik bir tehdit olduğunu çok iyi bilen, haksızlıklara gönülden isyan eden bir milletiz. Bizim için vatan, üzerinde özgürlük, adalet ve huzurun hâkim olması için uğruna can vermeye hazır olduğumuz toprak demektir. Bizim için devlet, milletin adaleti sağlayan elidir. Devlet adaletini yitirirse, milletin kolu kanadı kırılır. Bizler; bu mücadeleyi adalete, yani vatanımıza, milletimize, devletimize sahip çıkmak için veriyoruz. Bizler; herkes için, her yerde adalet isteyenleriz. Bir şahsın, bir grubun, bir partinin değil, milletin iktidarı için yola koyulduk ve mutlaka başaracağız. Bir avuç insan kaybedecek, 86 milyonun kardeşliği kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

HASAN AKGÜN: BU KARANLIK GÜNLER GEÇECEK

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün mesajı okundu.

Akgün, mesajında şu ifadeleri kullandı:

Sevgili Büyükçekmece ailem, kıymetli vatandaşlarım. Her birinizin yüreğine hitap etmek istiyorum. Sizleri Silivri'deki demir parmaklıklar ardından yüreğimdeki sınırsız sevgi ve bağlılıkla selamlıyorum. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpüyor, 40 yılı aşkın bir sürede sürdürdüğüm bu onurlu hizmet yolculuğunda sizlerle aynı yolu yürümüş olmanın gururunu her an, her şartta taşıyorum.

Şundan emin olun. Kalbim her zamanki gibi aranızda, Büyükçekmece sokaklarında, çocukların gülüşünde, sahilin mavisinde, doğanın yeşilinde atıyor.

Cumhurbaşkanı adayımız, üç kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu'nun hukuksuzca tutuklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partili belediyeler üzerinde başlatılan baskıcı uygulamalar sonucu bugün sizlere Silivri zindanından sesleniyorum.

40 yıldan beri ilk kez ailemden, Büyükçekmece ailemden ayrı kaldım. Kurban Bayramı'nda kucaklaşamadık. Ama bu karanlık günler geçecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti Cumhuriyet! Onun çizdiği yolda ilerleyecek ve bu ülke er geç çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacaktır. Bundan asla şüphem yok.

Bugün yaşadığımız bu hukuk, adalet ve insaf dışı uygulamalar, Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır. 11 belediye başkanının, başkan yardımcımız Rızacan Özdemir, Ömer Kazancı ve diğer arkadaşlarımızın zindanlarda ne işi var? Sizler, sizler bizleri özgür iradenizle seçmediniz mi?

Bu uygulamaların ne ülkeye, ne millete, ne de yerle bir olmuş ekonomiye bir faydası var. Ekmek bulamayan vatandaşa, umutsuz gence ne katkısı var? Bu çağ dışı tutumlar memleketimizi her geçen gün daha da karanlığa sürüklüyor. Unutmayınız ki gecenin en zifiri vaktinin hükmü şafak sökene kadardır. Ve o şafak çok yakındır.

32 yıldır sizlerin büyük desteğiyle sosyal belediyecilik bilinciyle insanların yaşamaktan zevk aldığı, medeni, kültür sanatla iç içe, sporla, eğitimle gelişen bir Büyükçekmece yarattık. Bu şehri hep birlikte sizlerle, halkımızın, hatta çoğu zaman muhalefette olmamıza rağmen el birliğiyle kurduk. Belediyemizin bütçesini halkımızın katkısıyla şekillendirdik. Yatırım projelerimize sizlerle birlikte karar verdik. Şehrimizin 2050 vizyon planını halkımızla birlikte hazırladık. Örnek bir belediyecilik anlayışıyla şeffaflığı rehber edinerek çalıştık.

Diğer belediyelere senede bir müfettiş gitmezken, bizim belediyelerimize yılda en az 10-15 kez müfettiş gönderildi. Ama ama biz her zaman alnımız açık, başımız dik bir şekilde karşıladık. Çünkü biliyoruz ki hak yerini bulacak, bu zor günler geçecek ve biz yine hep birlikte daha büyük hizmetlere imza atacağız.

Ülkemizin geleceği için, hak, hukuk, adalet için çalışmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Allah şahidimdir ki yaşamım boyunca ülkem için, vatandaşlarımın mutluluğu için gece gündüz demeden var gücümle çalıştım. Kendimi Büyükçekmece'ye, vatandaşlarıma adadım.

Büyükçekmecemi, yurdumu, yurttaşları ile sevdim, sevmeye de devam edeceğim. 40 yıldır Büyükçekmece'de sizlere bir aile anlayışıyla hizmet etmenin onurunu ve mutluluğunu yaşadım, yaşıyorum. Hepinize minnettarım.

Bu yaz birlikte çok önemli hizmetleri gerçekleştirecektik. Ama bugün fiziken Silivri'de olsam da ruhum, gönlüm, bütün varlığımla sizin ve ekip arkadaşlarımın yanındayım.

Yaşamakta olan, yaklaşmakta olan büyük depreme karşı mega projemiz kentsel dönüşüm davamızın peşindeyim. Birinci önceliğimiz, hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamayacağı, deprem dirençli bir Büyükçekmece inşa etmektir. Çok şükür ki 1999 depreminden ders çıkararak sizlerle birlikte şehir merkezimizde 50.000'den fazla riskli konutu yeniledik. Bu çalışmalar sayesinde kentsel dönüşümde şehir merkezimizin %70 başarı sağladık. Bu yaz da aynı kararlılıkla bu çalışmalar devam edecektir.

Şimdi, bugün neden Silivri'de olduğumu anlatmak istiyorum: Yıllarca şehir planlamasında yatay yapılaşmadan ödün vermediğim, planı deldirmediğim için. Şehri betona teslim etmeyip, kaçak yapılaşmaya karşı direndiğim için. Esenyurt'ta kişi başına 1 metrekare yeşil alan düşerken, Büyükçekmece'de bu alan oranı 120 metrekarenin üstüne çıktığı için. 2050 vizyon planını halkla birlikte yaptığım için. Türkiye'nin en büyük fuar ve kongre merkezini, dünya standartlarında TV kulesini, görkemli bir marina ve yat limanı şehrimize kazandırdığımız için. Türkiye'nin en büyük film platosunu buraya getirdiğim için. Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, 38'den fazla kreş okul, 28'den fazla cami ve cemevi yaparak halkın her kesimine dokunduğum için."

Ayrıntılar birazdan...