Salda Gölü’ndeki gölet, dava sürerken yapıldı

Salda Gölü’ndeki gölet, dava sürerken yapıldı
Burdur’da yer alan ve turizmin gözde mekanlarından biri olan Salda Gölü’ndeki gölet projesi ile ilgili süren dava için bölgeye inceleme yapmak için gelen bilirkişi heyeti, göletin çoktan yapılmış olduğunu gördü.

Burdur’da gözde turizm merkezi Salda Gölü’ndeki gölet projesi için açılan davada Danıştay, davayı reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu. Bölgeye giden bilirkişi heyeti ise göletin çoktan yapılmış olduğunu gördü.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) Kayadibi göleti projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararının iptali için geçen yıl dava açıldı.

Isparta İdare Mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Ret kararı Danıştay’da temyiz edildi. Danıştay 14’üncü Dairesi geçen şubatta ret kararını bozdu.

Bozma kararında, birinci derece SİT alanı ve sulak alan olması nedeniyle Salda Gölü’nde bilirkişi incelemesi yapılması istendi. Önceki gün bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaptı ancak projenin tamamlanmış olduğu görüldü.

‘GÖLET GÖLÜ KURUTACAK’

Bilirkişi incelemesine katılan ve iptal davası açan üç kişiyi temsil eden avukat Tuncay Koç, şunları anlattı: “Salda Gölü’nün beslenme sularının azalacağı ve beslenme sularının gölette toplanmasının gölü öldüreceği gerekçesiyle dava açmıştık. Zaten orada geçmişte sulama amaçlı Doğanbaba ve Değirmendere isimli iki gölet yapılmış. Bu gölet gereksiz ve Salda Gölü’nü kurutacak. Ancak gittiğimizde göletin yapıldığını gördük. İlk davayı kaybettiğimiz için gölet yapılmış fakat içinde su yoktu.”

‘DAVAYI KAĞIT ÜZERİNE KAZANDIK AMA ANLAMI KALMADI’

Avukat, bilirkişi raporuna göre yeniden karar verileceğini, kendilerinin ise“ÇED gerekli değildir” raporunun iptali yönünde karar verilmesini beklediklerini anlattı.

Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak lehimize karar çıksa da göletin yapılmaması veya kapatılması gibi bir durum söz konusu değil. Kağıt üzerinde davayı kazanmış olacağız. Projede malzeme alımı için bir taş ocağı da vardı ve orası Salda Gölü tampon bölgesiydi. Ancak taş ocağını oradan almamışlar ve başka bir yerden getirmişler. Projeyi de sonra bir miktar değiştirmişler. Dolayısıyla davayı kazansak da sonuç değişmeyecek. Açtığımız dava kağıt üstünde kalacak. ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali durumunda gölete su doldurulmaması gibi bir şey de olamaz. Açtığımız davanın çok bir anlamı kalmadı ama projenin de gereksiz ve hatalı olduğu da ortaya çıktı.”

İlgili Haberler