Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş Şara, pazartesi günü Beyaz saray'a yaptığı "tarihi" zirvenin ardından kameraların karşısına geçti, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'a röportaj verdi. Suriye İç savaşı döneminde cihatçı örgüt HTŞ'nin lideri olan, ABD'nin başına 10 milyon dolar ödül koyduğu Şara, şimdi bir devlet başkanı olarak verdiği demeçte Suriye'nin yol haritasından bahsetti. Açıklamalarındaki İsrail kısımları da ilgi çekiciydi.

İSRAİL'İN YAYILMACI EYLEMLERİNDEN BAHSETTİ, 'ANLAŞMAYA YAKINIZ' DEDİ

Washington Post muhabirleri Şara'ya İsrail tehdidinden bahsederek ülkesini dış tehditlerden korumak için neler yapacağını sordu. Şara, İsrail ile anlaşmaya yakın olduklarını söyledi. Şöyle konuştu:
"Suriye 50 yıl önce İsrail'le savaşa girdi. Ardından 1974'te bir geri çekilme anlaşması imzalandı. Bu anlaşma 50 yıl sürdü. Ancak [Esad] rejimi devrilince İsrail bu anlaşmayı iptal etti. Suriye'deki varlığını genişletti, BM misyonunu ihlal etti ve yeni topraklar işgal etti.İsrail'in Suriye'de kaydettiği ilerlemeler güvenlik kaygılarından değil, yayılmacı emellerinden kaynaklanmaktadır."

Beşar Esad yönetimi devrildiğinden bu yana İsrail Suriye'ye yönelik binden fazla hava saldırı düzenledi. İsrail'in hedefleri arasında Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Savunma Bakanlığı da vardı. Şara, bu saldırılara bilerek yanıt vermediklerini çünkü ülkelerini yeniden inşa etmekle meşgul olduklarını söyledi. İsrail'e güvence verir bir tondan Direniş Ekseni yorumu yaptı şunları söyledi:

İsrail, Suriye konusunda endişeli olduğunu her zaman iddia etti. İran milisleri ve [Lübnan'daki] Hizbullah'ın temsil ettiği tehditlerden korkuyor. Bu güçleri Suriye'den çıkaran biziz.

NİHAİ ANLAŞMA İÇİN GOLAN ŞARTI

İsrail ile doğrudan müzakereler yürüttüklerini dile getiren Şara, "bir anlaşmaya varma yolunda önemli bir mesafe kat ettik" dedi. Ancak Suriye lideri, nihai bir anlaşmaya varmak için İsrail'in 8 Aralık öncesi sınırlarına çekilmesi gerektiğini söyledi.

İsrail, 8 Aralık 2024'te Esad yönetiminin devrilmesi ardından Suriye'nin içlerinde ilerlemeye başladı. Netanyahu o gün yaptığı açıklamada, Golan Tepeleri'nde tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırlarını belirleyen 1974 Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın çöktüğünü iddia etmişti. Anlaşma, 6 Ekim 1973'te sona eren savaşın ardından Suriye ile İsrail arasında 31 Mayıs 1974'te İsviçre'nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler, Sovyetler Birliği ve ABD temsilcilerinin huzurunda imzalanmıştı. Anlaşma kapsamında İsrail (mavi) ve Suriye (kırmızı) olmak üzere iki ayrım çizgisi konularak aralarında bir tampon bölge oluşturulmuştu.

Tampon bölgede, bölgenin Suriye egemenliği altında olması şartıyla, anlaşmanın uygulanmasının izlenmesinden Suriye Golan Tepeleri'nde görev yapan BM Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) sorumlu kılınmıştı.

ŞARA TRUMP'TAN 'UMUTLU'

ABD'nin müzakerelerde Suriye'nin yanında olduğunu ifade eden Şara, "Bugün, Sayın Trump'ın da bakış açımızı desteklediğini ve bu konuda bir çözüme ulaşmak için mümkün olan en kısa sürede çaba göstereceğini gördük" dedi.

Trump'tan epey ümitli olduğu görülen Şara'nın Beyaz Saray'da ağırlanma şekli ise tartışma yaratmıştı.

Şara'nın ABD'de geldiği nokta: İsrail, Golan'a çekilsin imza tamam - Resim : 1
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. Görüşmeye, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance katıldı.

SURİYE SİLAHSIZLANDIRILMIŞ BÖLGEYİ KABUL EDECEK Mİ?

"Suriye, Şam'ın güneyindeki bölgenin silahsızlandırılmasını kabul eder mi?" şeklindeki soruya Şara, "Tüm bir bölgenin silahsızlandırılmasından bahsetmek zor olacak, çünkü herhangi bir kaos yaşanırsa bölgeyi kim koruyacak? Bu silahsızlandırılmış bölge bazı taraflarca İsrail'i vurmak için bir fırlatma rampası olarak kullanılırsa, bundan kim sorumlu olacak? Ve sonuçta burası Suriye toprağıdır ve Suriye kendi toprağıyla ilgili konularda özgürce hareket edebilmelidir" dedi.

İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgal ettiğini, şimdi de Golan Tepeleri'ni korumak için Suriye'nin güneyinde koşullar dayattığını söyleyen Şara, "Birkaç yıl sonra, Suriye'nin güneyini korumak için Suriye'nin merkezini işgal edebilirler" dedi.

Röportajda Rusya ile ilişkiler de gündeme geldi. Şara, “Rusya’yla 10 yıl savaştık. Şimdi BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeliği nedeniyle onlarla dengeli bir ilişki kurmak istiyoruz. Eski lider Beşar Esad’ın yargılanması konusundaki haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz" dedi.

GOLAN'DA KİMLER YAŞIYOR?

Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 5 Haziran 1967'den bu yana işgal altında tutan İsrail, daha sonraki adımında bölgeyi ilhakını duyursa da bu uluslararası toplum tarafından tanınmadı. Suriye Dışişleri Bakanlığının sitesinde, Golan'ın işgal altındaki alanının yüz ölçümünün 1150 kilometrekare olduğu, Kuneytra ve Fik kentlerinin yanı sıra 137 köy ve 112 tarım arazini kapsadığı bilgisi bulunuyor.

Raporda, Golan'da Suriye Arap köylerinin enkazı üzerinde yayılmış 45 yasa dışı İsrail yerleşim birimi bulunduğu belirtiliyor. İsrail Meclisinde 14 Aralık 1981'de Golan Tepeleri'nin ilhak edilmesini, İsrail yasalarının, yargısının ve yönetiminin dayatılmasını öngören "Golan Yasası" onaylandı. Fakat BMGK, 17 Aralık 1981'de "yasanın geçersiz olduğunu ve uluslararası düzeyde hukuki bir etkisi olmadığını" belirten 497 sayılı kararla bu adıma hızlı şekilde yanıt verdi ve Tel Aviv'den bu kararı iptal etmesini istedi.

Tarihler 25 Mart 2019'u gösterdiğinde dönemin ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan kararla, "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığı" ilan edildi. İşgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki nüfusun yaklaşık 40 bin olduğu, yarısından fazlasının Dürzi kökenli Suriyeli, geri kalanının ise İsrailli yerleşimciler olduğu tahmin ediliyor. Dürzi kökenli Suriyelilerin büyük kısmı İsrail ordusunda hizmet etmeyi reddediyor.

GOLAN İSRAİL İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

İsrail Dışişleri Bakanlığı internet sitesindeki açıklamasında "bölgenin stratejik öneminin İsrail'in Celile bölgesine bakan konumunun yanı sıra Taberiye Gölü'nün İsrail'in ana su kaynağı olmasından ve bu gölün üçte birinin Golan Tepeleri'nden gelen suyla beslenmesinden kaynaklandığı" belirtildi.

İsrailli sivil toplum kuruluşu Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü tarafından 2019'da yayımlanan bir raporda, "Stratejik Golan Tepeleri'nin paha biçilemez savunma avantajları sağladığı, Tel Aviv'in caydırıcı gücünü artırdığı" belirtildi.