Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Savaş artık tarafları yoruyor

Savaş artık tarafları yoruyor

Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Başlangıçta Rusya''nın kısa sürede hedefine ulaşacağı beklenen bu savaş, Rusya''nın stratejik hataları ve Ukrayna''yı hafife alması, Batı''nın da Ukrayna''ya olağanüstü destek vermesi ve Rusya''ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle gittikçe uzamaktadır. Yakın bir gelecekte sonuçlanması ve anlaşma sağlanması da beklenmemektedir.

Aslında savaş, NATO''nun genişleme sürecinin Rusya açısından kendisini tehdit eder duruma gelmesinden, Rusya''nın da bunu durdurmak amacıyla yaptığı hamleden kaynaklanmıştır. Ayrıca NATO dokümanlarına da giren ABD yeni stratejisine göre Rusya''nın, ABD/NATO tarafından birinci derecede tehdit olarak ilan edilmesinin rolü de büyüktür.

Gelinen durumda, Rusya''nın mı NATO''ya tehdit teşkil ettiği, yoksa NATO''nun mu Rusya''yı tehdit ettiği konusu tartışılmaktadır.

Rusya savaşı sınırlandırarak sonuçlandırmak istedi

Rusya''nın başlangıçtaki amacının, kendisine tehdit olan NATO''nun daha fazla genişlemesini durdurmak için başka çare kalmadığını düşünerek Ukrayna''ya saldırıp, orada kendisine müzahir bir yönetim oluşturmak ve bu vesileyle tarihî olarak hak iddia ettiği bölgeleri de kendisine bir şekilde bağlamak olduğu düşünülmüştür.

Ancak savaş istediği gibi gitmeyince, iç ve uluslararası kamuoyu nezdinde amacına ulaştığını göstererek prestijini kurtarmaya ve hâlâ küresel güçlerden biri olduğunu göstermeye, bu nedenle işgal ettiği ve referandumla kendisine bağladığı bölgelerdeki kontrolünü pekiştirmeye yönelerek savaşı bununla sınırlandırmaya çalıştığı görülmüştür.

Rusya, bir süredir kendisine uygulanan yaptırımların etkisini azaltma, Batı''ya sağladığı enerjiyi de bir koz olarak kullanma, kendisine bağladığı bölgelerdeki hâkimiyetini de sağlamlaştırma çabası içindedir.

Uzayan savaş tarafları yoruyor

Savaşın uzaması ve kaynakların savaşa harcanmaya devam etmesi, enerji kısıtlamalarının yarattığı sıkıntılar, sadece Rusya ve Ukrayna''yı değil, özelikle Ukrayna''yı destekleyen Batı ülkelerinin iç kamuoylarında da bıkkınlığa yol açtığına ilişkin emareler bulunmaktadır.

Rusya''nın Avrupa''ya gaz akışını kesmesinin ardından beklenen ilk fire gelmiş ve Hollanda, Rusya''ya yönelik ekonomik yaptırımları geri çekme kararı almıştır. Hollanda hükümeti, şirketlerinin Rus Gazprom''la anlaşmasına izin vermiştir.

Diğer taraftan Washington yönetiminin Ukraynalı yetkililere, Rusya ile müzakereye açık olunmasına dair sinyal verilmesini istedikleri de önemli bir gelişmedir. Kiev yönetiminin, müzakerelere açık olunduğuna dair bir açıklama ve hamle yapmaması durumunda diğer ülkelerin desteğinin azabileceğinden çekinilmektedir. Bunda ABD''nin Ukrayna''yı müzakere masasına oturtmak gibi bir amacının olmadığı, amacın Kiev yönetimine diğer ülkelerin desteğinin devamının sağlanması olduğu belirtilmektedir.

Bu gelişmeler, savaşın tarafları ve destekleyenleri yorduğunu göstermektedir.

Savaşın kaybedeni/kazananı intibaı oluşmamalı

Savaşın, kaybeden veya kazanan imajını oluşturmaya başlaması, savaşı sona erdirmeyecek ve gittikçe uzamasına sebep olacaktır. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg''in "Rusya, Ukrayna''da kazanırsa tüm dünyanın zararına olacaktır. Hepimiz için Ukrayna''nın kazanıp Putin''in zafere ulaşamaması önemlidir" ifadesinin son derece sakıncalı olduğu düşünülmektedir.

Hatta böyle bir durumun nükleer savaşa dahi yol açabileceği hesaba katılmalıdır. Rusya''nın, savaşı kaybettiği ve itibarını tamamen yitirdiği algısını yaşamaya başlaması halinde, "köşeye sıkışmışlık duygusuna" kapılması ve bu durumda her şeyi göze alıp nükleer silaha başvurması ihtimal dahilindedir.

Bunun yerine anlaşmayı/uzlaşmayı teşvik etmenin, galip/mağlup ifadelerine yer vermemenin, her iki taraf, hatta dünya kamuoyu için daha uygun olacağı değerlendirilmektedir. Uzlaşmanın da, Rusya''nın kendisine tehdit olarak gördüğü ve sıkıştırıldığını hissettiği NATO''nun genişlemeyi durdurmasından geçtiği bilinmelidir.

İsveç ve Finlandiya''nın üyeliği de bu kapsamda ele alınmalı, terörü destekleyen ülkelerin NATO üyeliği, sadece Türkiye''nin sorunu olmamalıdır. Bu ülkelerin terörü desteklememeleri yolunda mesafe aldıklarının söylenmesi gülünçtür, göstermeliktir, göz boyamadır. Huylu, huyundan vazgeçmez. Kendimizi aldatmayalım.

Yazarın Diğer Yazıları